Apo politikası yanlış

Recai Kutan, görüşleri alındığı sürece, yasa çıkarmak için hükümete yardımcı olmak istediklerini söyledi. Kutan, Apo konusunda yanlış politika izlendiğini vurgularken, Tansu Çiller'in de idam olayını kullanmasını eleştirdi.

FAZİLET Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Hürriyet aracılığıyla kamuoyuna ılımlı mesajlar verirken, Abdullah Öcalan hakkındaki idam cezasının infazı konusunda ihtiyatlı bir tutum sergiledi. Kutan, FP olarak Yargıtay süreci işlerken bu konuda herhangi bir tavır sergilemeyeceklerini söyledi ve konunun siyasi amaçla kullanılmamasını istedi.

Kutan, bu arada görüşleri alındığı sürece hükümete yasaların TBMM'den geçirilmesi konusunda yardımcı olmak istediklerini açıklayarak, bu çerçevede uluslararası tahkime izin veren Anayasa değişikliği için hükümete destek verebileceklerini söyledi. FP Lideri Kutan'a yönelttiğimiz sorular ve kendisinin yanıtları özetle şöyle:

HÜKÜMETE YASALARDA DESTEK OLMAK İSTERİZ

Bizim hükümete talebimiz şu: Biz ülke için zaruri olan yasa tekliflerinin önce partiler arası müzakereye açılmasını istiyoruz. Buna açığız. Oysa hükümet kendi içinde şekillendirip bize öyle getiriyor. Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan da böyle yaptı, tasarıyı bize tebliğ edip destek istedi. Önceden fikirlerimiz sorulsa, bizim fikirlerimizin de yer alacağı bir düzenleme komisyonlardan da Meclis'ten de yıldırım hızıyla geçer. Bu anlayış içerisinde yasalara elbette destek olmak isteriz.

ÖCALAN KONUSUNDA ACELE ETMİYORUZ

O konuda acele etmiyoruz biz. Türkiye şu anda çekiçle örs arasına sıkışmış durumdadır. Bir kere çok yanlış bir politika uygulandı devlet tarafından. Vatandaş idam meselesine bilinçlendirildi, psikolojik olarak hazırlandı. Bunun böyle olmaması lazımdı. Denmesi lazımdı ki, ‘yargı yolu devam ediyor, bakalım ne çıkacak’ diye. Bir yandan vatandaş bu işe hazırlandı, buna mukabil yurtdışından gelecek reaksiyonlar da var. Basında da bu konuya ihtiyatlı yaklaşan çok sayıra köşe yazarı var.

ARKADAŞLARIMIZ ÇOK TECRÜBELİ

Başkanlık Divanı'ndaki arkadaşlarımızın her biri uzun yıllardır politik tecrübesi olan arkadaşlar. Bir Abdülkadir Aksu belki bürokratlık zamanından başlayarak tam politikanın içindeydi. Bir Cemil Çiçek, Ali Coşkun, eski genel başkanımız İsmail Alptekin. Bunlar hakikaten çok eski siyasi geçmişi olan arkadaşlar. Gayet tabii, Erbakan Hoca da tecrübeli; ama o arkadaşlarımızda da ihmal edilecek bir tecrübe yok diyemeyiz. Geniş bir tecrübe birikimleri var.

Asılsın da demiyoruz asılmasın da

Bu basit bir reaksiyon ölçülerinin dışına da taşacak gibi görünüyor. Yani AB, Avrupa Konseyi bunu gerekçe göstererek Türkiye hakkında bazı tedbirler de alabilirler. Bu itibarla biz şimdiden FP grubu olarak asılsın veya asılmasın şeklinde hiçbir görüş ifade etmiyoruz. Hele bir Yargıtay'dan da geçsin. O arada da bir gerekçeli karar ortaya çıksın. Sonra hukukçu arkadaşlarımızla bu meseleyi enine boyuna müzakere edelim.

Tansu Hanım, idam olayını kullanıyor

Yalnız şimdi işi öylesine bir noktaya getirdiler ki, mesela Tansu Hanım'ın bunu bu şekliyle kullanması doğru değil. Biz de pekala ortaya çıkıp, tabi elbette asılmalıdır deyip, şu kadar şehit yakınlarının sempatisini kazanmak, dolayısıyla onların oyunu almayı düşünülebilirdik. Hayır biz öyle düşünmüyoruz. Hakikaten ülkenin ciddi bir meselesidir, meselenin soğukkanlı bir şekilde incelenmesinde zaruret var. Şu anda Türkiye'nin içinde bulunduğu durum o kadar kritik ki, sadece bu Apo meselesi için demiyorum, dış politika açısından, ekonomi bakımından, sosyal durumumuz bakımından artık böyle partizanlık yapacak imkanımız yok, olmamalıdır.

Sayın Erbakan'a sırtımızı dönemeyiz

Sayın Erbakan'la ilişkilerimizin bir insani bir de hukuki boyutu var. İnsani olarak aşağı yukarı 30 yıl birlikte parti çalışmalarını yürüttük. Yıllar yılı liderimiz olarak görev yaptı. En azından vefa duygularımızla, insani duygularla Sayın Erbakan'a böyle sırtımızı dönmemiz sözkonusu değil. Yani saygımız, gönül bağımız aynı şekilde devam ediyor ve özellikle de itina ediyoruz. Gönlünden ‘adamlar yönetimi ele aldılar, artık bizi unuttular’ dememesi hususunda özel bir itinayı hem ben kendi hesabıma, hem de arkadaşlarımız titizlikle gösteriyoruz.

Yasin Hatipoğlu Erbakan'a direndi

Erbakan'ın bize talimatlar verdiği şeklindeki haberler doğru değil. Örneğin, Yargıtay Başsavcısı'nın Anayasa Mahkemesi'ne delil olarak sunduğu telefon konuşmasına bir bakın. Meclis'te müzakere edilen konu Sayın Erbakan'ın şahsıyla, siyasi hayatıyla da yakından ilişkili. Dolayısıyla o istikamette bir talepte bulunuyor Sayın Erbakan. ‘Bunu bir halledebilir misiniz’ diyor. Ama bir bakıyorsunuz ki, Yasin Hatipoğlu sonuna kadar direniyor. Yani orada, hayır bunun yapılması mümkün değil deniyor. Yani bu aslında bizi aklayacak bir konuşma.

Yabancı sermayeyi celbetme zarureti var

Biz daha Mesut Yılmaz'ın Başbakanlığı döneminde milletlerarası tahkim konusunda bir teklif hazırladık ve Sayın Yılmaz'a gönderdik ve bunu birlikte şekillendirelim dedik. Bir Allah'ın kulundan cevap gelmedi. Eğer Türkiye'nin karanlıkta kalmasını istemiyorsak ve Türkiye'nin önem taşıyan projeleri gerçekleşsin istiyorsak, mutlaka yabancı sermayeyi celbetme zarureti var. Benim fiilen başlattığım ve sonradan sayın Yılmaz'ın sahiplendiği bir sürü enerji projeleri var. Onların hepsi istisnasız benim dönemimde başlatılmış olan projelerdir. Ancak gelen adamlar diyor ki, ‘İyi de arkadaş bir ihtilaf çıkarsa nasıl halledilecek bu’. Bir grup hukukçu arkadaşa bu konuyu enine-boyuna incelemeleri talimatını verdim. DSİ'de çalıştığımız dönemde bizim mukavelelerimiz içinde 'ihtilaf çıkması halinde meselelerin ihtilafı İsviçre'deki falanca mahkemede halledileceğine' dair hükümler vardı. Bu bir devlet kurumunda vaktiyle koyulabilmişse nasıl koyulmuş.

62 yaş bize göre çok yüksek

Bir defa 62 yaş bize göre yüksek. 60'ın altında olmalıdır ve yine kanaatimiz hanım ile erkek yaşları arasında da fark olmalıdır. İlla getirecekseler, birisi 54-55 olabilir, öbürü 57-58 olabilir. Ama 62 savunulması çok zor olan bir rakam. Bir de 10.800 gün prim yatırılması zorunluğu. Türkiye'de bir kısım vatandaşlar mevsimlik çalışıyor, 6 ay çalışsa, yılda 180 gün eder. Bu durumda tam 60 yıl istiyor 10.800'ü doldurmak için. Biz diyoruz ki bu mesele böyle hemen alelaceleye getirilmesin, oturup görüşelim. Meselenin bir ay gecikmiş olması öyle sistemi çökertecek birşey değil. Oturalım görüşelim.

Nikah duası

Uzun zamandır gözlerden uzak duran Necmettin Erbakan, dün FP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Alptekin'in nikah töreninde ortaya çıktı. Erbakan, Alptekin'in nikah şahitliğini yaparak, gönlünü aldı. Protokol masasının ortasındaki yerini alan Erbakan, Recai Kutan'la yan yana oturdu. FP kurmaylarla bir süre sohbet ederek yemek yiyen Erbakan, nikah masasına ise ‘Büyük Türkiye’nin mimarı' sıfatıyla davet edildi. Erbakan, birlikte dua ettiği Kutan tarafından arabasına kadar uğurlandı.