Annesi Çakıcı'nın arkadaşı

Güncelleme Tarihi:

Annesi Çakıcının arkadaşı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 1998 00:00

Haberin Devamı

Alaattin Çakıcı'yla yakalanan Aslı'nın yaşamı iniş çıkışlarla dolu. Canan Yaka ve Selçuk Ural'ın yıkılmış evliliğinin ardından mutsuz bir çocukluk geçiren Aslı, aşklarında da aradığını bulamamış. Ailenin yaşamı da, ilginç ilişkilerle dolu. Yakınları, anne Canan Yaka'nın, Adapazarı Cezaevi'nde yatarken Çakıcı'yı hafta sonları ziyaret ettiğini söylüyor.

KIZININ Alaattin Çakıcı'yla birlikte yakalandığı haberi üzerine doktor kontrolu altına alınan anne Canan Yaka konuşmak istemiyor. Yaka, yakınları aracılığıyla ilettiği mesajında, ‘‘Kızımın mutlu olacağına inanmadığım, evliliğini tasvip etmediğim için 8 aydır herhangi bir temasımız olmadı. Olayı ben de basından duydum ve gelişmeleri izliyorum. Annelik görevlerimi çok iyi yaptığıma inanıyorum. Sonsuz yaralandım, acım çok büyük’’ dedi.

Bu arada, Canan Yaka'nın Alaaddin Çakıcı Adapazarı cezaevinde yattığı sıralarda kendisini hafta sonları ziyarete gittiği de, yakınları tarafından belirtildi.

Selçuk Ural ve Canan Yaka çiftinin kızı Aslı'nın yaşamını, dağılan bir yuvada büyümesinden kaynaklanan mutsuzluğun yansıdığı görülüyor. Çok iyi bir eğitim görmesine rağmen gönül ilişkilerindeki şanssızlığın da Aslı'yı deriden etkilemiş. İşte 29 yaşındaki Aslı'nın yaşamından kesitler:

ÜNLÜ AİLE

Selçuk Ural, 1970'li yıllarda ilginç sahne giysileri ve yaptığı başarılı şovlarıyla gençlerin kalbinde ‘Yerli Johnny Hallyday’ olmuştu. Gerçek adı Nazlı Canan olan Canan Yaka ise Türkiye'nin en ünlü kadın terzilerinden Mualla Özbek'in kızıydı. Özbek, kızlık soyadıydı, ünlü ‘Yaka’ sigaralarının sahibiyle evlendiği için Yaka soyadını almıştı. Canan ve Ayşe adlı kızları bu evliliğinin meyveleriydi. Eşinin vefatından sonra hayatına Galatasaray'ın ünlü futbolcusu Bülent Eken girdi. Eken, Canan'la Ayşe'ye de gerçek baba oldu.

KISA EVLİLİK

Canan, bebekliğinden beri annesinin atölyelerinde büyüdüğü için onun mesleğini seçti. Selçuk Ural'la uzun beraberliğinin ardından 1968'de evlendi. Bir yıl sonra Aslı doğdu. Ne var ki, Canan-Selçuk çifti tek celsede boşandı. Aslı'nın velayeti, ayda 3 bin lira nafakayla anneye verildi. Derken 'velayet' konusu olay oldu. Ural ayda 3 bin lira nafakayı ödemediği için 12. İcra Memurluğu biriken yaklaşık 7 yıllık toplam tutar 202 bin lirayı haciz yoluyla tahsil etti. Açtığı velayet davası da 1982 yılında sonuçlandı. Kararda, babanın çocuğuyla hiç ilgilenmediği belirtilerek, Aslı'nın annesinin yanında büyümesine karar verildi.

LONDRA’DA OKUDU

Aslı bütün yaşamı boyunca hep iki arada bir derede kaldı. İçine dönük bir kişiliği vardı. Babasıyla görüşmekten pek hoşlanmıyordu. Aslı, annesiyle yaşarken onun üç önemli birlikteliğine tanık oldu. Canan Yaka'nın Selçuk Ural'dan sonraki en büyük aşkı Tanju Okan'dı. Daha sonra Kadir İnanır beraberliği geldi. ardından ‘Tanca’ ayakkabılarının sahibi Ergin Tanca.

Orta öğrenimini Şişli Terakki Lisesi'nde tamamladıktan sonra yurt dışında eğitim görmek istedi. Londra'da Tekstil İşletmeciliği üzerinde iki yıl okudu. Niyeti Paris'e geçip, annesinin mesleğiyle ilgili çalışmalar yapmaktı. Fransızca öğrenerek Paris'te Federasyon Moda Okulu'nda (Ecole Superior de L'Mode) bir yıl öğrenim yaptı. Bu okulda öğrenime kabul edilen ilk Türk öğrencisiydi. Ardından ver elini İstanbul.

PARİS'TE AŞK

Aslı'nın gönül yaşamı ise karmakarışıktı. Yurt dışına okumaya gitmeden önce bir çocukluk arkadaşıyla kısa bir nişanlılık dönemi geçirdi. Paris'teki eğitimi sırasında Faruk Tepe'yle tanıştı. Tepe, babası yaşında, olgun bir işadamıydı. Tepe adı, ünlü çapkın Süha Özgermi'yle eşi Manolya Onur'un boşanmalarına neden olarak da gösterilmişti. Bu beraberliği duyan Canan Yaka ve Selçuk Ural küplere bindiler. Tepe, Aslı'yla evlenmek için karısından boşanmıştı. Bazı özel dostlar ve etkili kişiler araya katılarak bu beraberlik noktalandı ve Aslı apar topar Türkiye'ye getirildi.

YURT DIŞINDAKİ TÜRK

Aslı daha sonra Ali Cebeci'yle tanıştı. Cebeci, ‘Mualla Giyim Sanayi’nin önemli bir yöneticisiydi. Anne ve babası bu evliliğe karşı çıktı ama Aslı dinlemiyordu. Nikah töreninde Canan Yaka ve Selçuk Ural yoktu. Çok geçmeden huzursuzluklar başladı. Bir gün Aslı, Milano'dan kocasını arayarak ‘‘Beni merak etmeyin, Ayşe teyzemin yanındayım. Sen de keyfine bak’’ dedi. Çok geçmeden İtalya'dan gelen başka haber Ali'yi yıktı: Aslı yurt dışında bir Türk'e aşık olmuştu...

Canan Hanım kızına dargın

Canan Yaka ve kızı Aslı'nın birlikte fotoğrafı artık anı olarak kalmış. Çünkü Canan Hanım, Aslı'nın uygunsuz bulduğu evliliği nedeniyle 8 aydır kendisini görmediğini söylüyor. Canan Yaka, kızının mutsuz olacağı bir evliliği asla tasvip etmediğini belirtiyor.

Ölse daha iyiydi

KIZI Aslı'nın Alaattin Çakıcı ile yakalanmasından sonra perişan olduğunu söyleyen Selçuk Ural, ‘‘Hani kızım ölseydi de, bundan daha iyiydi’’ dedi. Ural, şöyle konuştu: ‘‘Aslı'ya o kadar bağlı bir insan olarak, onunla her zaman iftihar ettim. Müthiş bir dizayn ustasıydı. İngilizce, İtalyanca ve Fransızca'yı ana dili gibi konuşur. Onun başını teyzesi Ayşe ve onun Allah'ın belası İtalyan kocası Mario yaktı. Bir ay kadar önce İstanbul'a gelip, Aslı'yı morali düzelsin diye Milano'ya götürmüş. Telefonları da kapatmışlar, arayan ulaşamıyor. Beni arayacaklarına dair haber göndermişler. Arayıp soran olmmadı. Sonunda da bu olay ortaya çıktı, aklımı oynatmak üzereyim.’’






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!