Anne Frank'ın çalınan hatırası

Güncelleme Tarihi:

Anne Frankın çalınan hatırası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 1998 00:00

Haberin Devamı

Anne Frank, Hollandalı küçük bir yahudi kızıydı. Naziler Hollanda'yı işgal ettiklerinde ailesi ve başka birkaç yahudi ailesiyle birlikte Amsterdam'da bir evde gizlendi. O süre içinde bir hatıra defteri tuttu. 1944 eylülünde bu gizli sığınağı keşfeden Naziler, hepsini Bergen-Belsen toplama kampına gönderdiler. Hepsi bu kampta öldü. Sağ kalan tek kişi, Anne Frank'ın babası Otto'ydu.

Otto, kızının hatıra defterini yayınladı. ‘‘Anne Frank'ın Hatıra Defteri’’ bugüne kadar Türkçe dahil 60 dile çevrildi, 30 milyon basıldı. Anne Frank adına üç vakıf kuruldu. Filmler çekildi, çizgi romanlar yayınlandı, piyesler sahneye kondu, tişötler ve yapıştırmalar satıldı.

Anne Frank'ın babası Otto Frank 1980'de öldü.

Geçen ağustosta Hollandalı bir günlük gazete olan Het Parool, Anne Frank'ın Hatıra Defteri'nden yayınlanmadan önce çıkarılıp alınmış üç sayfa bulunduğunu açıklayarak bunları yayınladı.

BABA SANSÜRÜ

Babası Otto çıkarmıştı bu sayfaları. Kızının bu üç sayfada yazdıkları, Otto'nun hoşuna gitmemişti. O, kızının satırlarında Nazilerin kurbanı olan tertemiz, masum, meleklerden oluşmuş bir ailenin ortaya çıkmasını istiyordu. Zeki, duyarlı ve gözlemci bir kız olan Anne'nın hatıra defterindeki gerçekçilik bunu engelliyordu. Beğenmediği sayfaları çıkardıktan sonra, kimse anlamasın diye, defterin sayfalarını tek tek numaraladı.

Babasının çaldığı sayfalarda, Anne Frank hayali arkadaşı Kitty'ye bir mektup yazıyor ve orada annesinin durumunu şöyle anlatıyor:

‘‘Seven bir kadın için kocasının kalbinde birinci yeri işgal etmediğini bilmek çok zor olmalı. Annem de bunu biliyor. (...) Babam ona aşık değil, bizi öper gibi öpüyor onu. Ona eleştirir gibi bakıyor hep, hiç sevgiyle bakmıyor. (...) Annem onu herkesten çok seviyor. Bunun karşılıksız kalacağını bilmek çok zor olmalı.’’

Otto Frank'ın kızının defterinden çaldığı üçüncü sayfa da önemli. Çünkü bu sayfada, Anne Frank, defterinin yayınlanmamasını vasiyet ediyor sanki:

‘‘Bu defterin kimsenin eline geçmemesi için elimden geleni yapacağım. Babam, annem, Margot (ablası) çok iyi, onlara birçok şeyimi anlatabilirim, ama hatıra defterimle, bu deftere yazdığım 10 bin sırla onların hiçbir ilgisi yok...’’

PARA KAVGASI

Bu sayfalar yayınlanınca, İsviçre'de Basel'de bulunan Anne Frank Vakfı, defterin yayın haklarına kendisinin sahip olduğunu belirterek Het Parool Gazetesi aleyhine tazminat davası açtı. Kayıp sayfaları elinde bulunduran ve Anne Frank'ın babasının yakın bir arkadaşı olan Cor Suijk, sayfaları vermek için 7 rakamlı bir çek istediğini bildirdi... Suijk, şu anda New York'taki Anne Frank Center'ın Başkanı. Ancak Otto Frank'ın vasiyeti de çok açık. Gerçi üç sayfayı yakın arkadaşına teslim etmiş ama, Hatıra Defteri'nin kendisini Hollanda devletine, telif haklarını ise İsviçre'deki Anne Frank Vakfı'na bağışlamış.

Cor Suijk, üç sayfayla ilgili şunları söylüyor:

‘‘Ben bu sayfaların da yayınlanması gerektiğini düşünüyordum. Ama Otto eleştirilmekten, özellikle de Anne'nin defterinin başkalarının eline geçmesini istemediğini yazdığı paragraftan ötürü suçlanmaktan korkuyordu. Otto ahlakçı bir insandı. 1947'de yapılan ilk baskıda, ‘‘uygun’’ olmadığını düşündüğü birçok yeri çıkarmıştı. Zamanla milyonlarca küçük kız için ideal baba imajını kazanmıştı. Anne'nin kendisini eleştirdiği bölümler yayınlanırsa imajının bozulacağından korkuyordu.’’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!