Anlaşmaya sahip çık

Güncelleme Tarihi:

Anlaşmaya sahip çık
Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 1998 00:00

Haberin Devamı

Başbakan Mesut Yılmaz'a yaptıkları anlaşmaya sahip çıkması çağrısında bulunan CHP Lideri Deniz Baykal, ‘‘Liderlik cesaretini sergile’’ dedi. Baykal, istikrarlı bir gelecek için bunun gerektiğini söyleyerek, ‘‘Gücü yeten hükümeti düşürsün diyorlarsa, onlara uğurlar olsun’’ diye konuştu.

CHP Lideri Deniz Baykal, Başbakan Mesut Yılmaz'la yaptığı anlaşmaya yönelik tepkilere karşı dün ilk kez konuşarak, hükümete rest çekti. Baykal, ‘‘CHP'yi kimse tutsak alamaz. Karar hükümetindir. Ya anlaşmaya sahip çıkarlar ya da hayır sahip çıkmıyoruz derler, gücü yeten yetene. Gücü yeten bu hükümeti düşürsün diyorlarsa; onlara uğurlar olsun. Bu hükümete başarılar diliyorum’’ dedi.

Baykal'ın bu konuşmayı yaptığı CHP Grup toplantısına, geçen hafta bu anlaşma nedeniyle Baykal'ı eleştiren 4 CHP milletvekili Aydın Güven Gürkan, Ercan Karakaş, Seyfi Oktay ve Fikri Sağlar katılmadı. Baykal konuşmasında, Yılmaz'ı, yaptıkları anlaşmaya sahip çıkması konusunda uyararak, ‘‘Yılmaz ya liderlik cesaretini sergileyerek anlaşmaya sahip çıkma onurlu davranışını gösterecektir ya da Türkiye'nin istikrarlı bir geleceğe yöneltilmesi iradesini kaybedecektir’’ dedi. Bu anlaşmayla Türkiye'de 3 ayda bir ortaya çıkan seçim tartışması nedeniyle oluşan istikrarsızlığın aşıldığını savunan Baykal, 11 ayın garantiye alındığını söyledi. Baykal'ın sözleri şöyle:

YILMAZ'IN UZUN GÖREVİ

Hükümet kurulalı 10 ay geçti. Sayın Yılmaz, Türkiye'nin en büyük partisinin başına geleli, hayatının en uzun başbakanlığını yaşama şansını yakalamışsa, bu CHP'nin gösterdiği özel dikkat sayesindedir. 10 aylık istikrarın onuru büyük ölçüde CHP'ye aittir.

HÜKÜMET BİZSİZ SÜRSÜN

Hükümet, CHP'ye ihtiyaç duymadan göreve devam edebilirse memnun oluruz. Ama CHP'nin gücünü zaafa uğratarak, CHP'den bir şeyler alarak devam etme zaafiyetini bizim önümüze koyamaz. Yeni bir temel şekillendirme olmadan bugüne kadar geldiği gibi bundan sonra yürümesi hakkı olabilir mi?

BAŞBAKAN İSTEDİ

Başbakan bu durumu görerek, kendi isteğiyle bizimle yeni bir arayışa girdi ve geleceği birlikte planladık. 3 kez toplandık ve mutabakata vardık. Bunu açıkladık ve ortaklardan da olumlu tepki geldi. Ama bakıyoruz ki 4'üncü gün, başbakan ve hükümet ortakları yeni bir arayışa doğru yelken açmışlar. Durum siyasetçiye güvenilecek mi, güvenilmeyecek mi noktasına geldi. Bu konunun içeriğinden daha önemlidir.

YILMAZ'IN SINAVI

Yılmaz, ciddi bir sınav veriyor. Bu sınavın sonucu sadece bugünle ilgili olmayacak, yaşamı boyunca Yılmaz'ı takip edecektir. Bir başbakanın, yaptığı anlaşmadan sıyrılma arayışı, bundan memnun olanlarca alkışlanır ama bu alkışlar, olayları objektif ölçülerle değerlendirenleri engellemeyecektir. Biz önce Sayın Yılmaz'ın anlaşmanın arkasında durup durmadığını anlamak istiyoruz. Anlaşmanın, kriz potansiyelini kaldıran, herkese güven duygusu veren bir anlaşma olduğundan ben kuşku duymuyorum.

KRİZ ÇIKAR

Anlaşmanın yırtılması halinde, bu anlaşma istikrarsızlık getirir diyenlerin karşı karşıya kalacağı tablo, onları da hepimizi de rahatsız edecektir. Yırtılmasını isteyenlerin, daha sonra yaşanan sıkıntılardan şikayet etme hakkı kalmayacaktır.

Ecevit bunalım tahrikçisi

CHP ile pazarlık yapmayalım, isterse hükümeti yıksın anlayışı tam bir bunalım tahrikçiliğidir. Bir meydan hitabeti ucuz üslubuyla konuşan bunalım tahrikçilerinin tuzağına düşmemesi için Yılmaz'ı uyarıyorum. Bu tuzağa düşerse, bir süre sonra bu davetiyeyle geldiği noktadan şikayet etme hakkını kaybeder.

Halkın gündemi gerçek

Türkiye'de üç ayrı gündem yaşanıyor. Birisi yazarlarımızın, medyanın gündemidir. Elbette kendi görev anlayışları içinde kamuoyunu yansıtma ya da oluşturmaya çalışırlar. Onların da çıkarları, hesapları, etkilenmeleri vardır. Doğrudur, yanlıştır ama hepsi de demokratiktir ve saygı duyuyorum. İkinci gündem siyasetçinin gündemidir. Bir de son gündem vardır ki, halkın yaşanan gerçek gündemidir. Gerçek olan halkın gündemidir, biz halkın nabzını tutuyoruz.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!