Ankara'da Fahrenheit 451

ANKARA Büromuzdan, arkadaşımız Turan Yılmaz'ın bugünkü Kitabın Dramı başlıklı haberini mutlaka okuyun. Bence yılın haberi, yılın oyunu, Türkiye'nin aydınlık panoraması.Bu haber dünya tiyatro literatürüne geçecek bütün özellikleri taşıyor.Hem trajedi, hem komedi bir arada. William Shakespeare'in komedileri ve trajedileri özetlenip bu haberde bir ‘‘ulusal sentez’’e kavuşmuş.Haberi okurken, verdiğim tepkileri izleyen arkadaşlarım beni psikiyatra götürmeye kalkıştı.Kapanan kütüphanelere üzülüp ağlarken, su kovaları ile söndürülecek kütüphane bölümünde katılarak gülmeye başladım.Lağım suyundan zarar gören kitapları mikroplu diye SEKA da almayınca yakılmış.Yazıma en uygun başık olarak Fahrenheit 451'i seçtim. Ray Bradbury'nin romanından uyarlanan bu film, benim sinema klasiklerim arasında yerini almıştır.François Truffaut'nun Fahrenheit 451 filminde meydanda kitaplar yakılır, filmin adı da buradan gelir, çünkü káğıt bu derecede yandığından.Kültür Bakanı İstemihan Talay, bilgi çağı sözünü papağan gibi tekrarlayan bizleri umutlandırdı.422 kütüphaneden 111'i personel yetersizliğinden kapalıymış. Henüz daha dörtte biri kapanmış, acele etmeyin, önlem almak için önümüzde uzun bir zaman var.* * *ÜZÜLMEYİN, beni de üzmeyin, nasıl olsa bu gidişle bütün kütüphaneler kapanacak. Şaşırmayın, kütüphane haberi neden bu kara sayfalarda yer aldı diye. Şeamet kuşu ruhu hepimizi sardı. Nasıl okumayız, çünkü kitaplar yakılmış. Eğer o kütüphaneye 10.000 kitap bağışlandı haberi gelseydi, ne var bunda deyip tek satırını bile ne koyardık ne de okurdunuz.Bütün kütüphanelerin kapanma haberini de verirken, gazeteler ve televizyonlar mankenler arasında bir soruşturma yapar, onu okuduktan, seyrettikten sonra, zaten iyi ki kapanmışlar yargısına varırdık.Kısa bir süre önce 38. Kütüphane Haftası yaşandı.Kütüphaneciler kadrosuzluktan, kitaba, kütüphaneye yatırım yapılmadığından yakındılar.Gazetelerdeki bir iki yazı dışında kamuoyuna yansımadı.Televizyonda hafta boyunca tek bir kütüphaneciyle konuşulmadı.Bu sonuca şaşırmıyorum.* * *KÜTÜPHANELERİN sorunlarına eğilmenin zamanı geldi de geçiyor.Hepimiz buna karşı duyarlı davranmalıyız.Biliyor musunuz ki, böyle davranmayanlara artık toplum değil insan kalabalığı diyorlar.