Anılara dikkat

Güncelleme Tarihi:

Anılara dikkat
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2008 00:00

En güçlü kişisel bilgisayarlar ben ortaokula giderken 64K, üniversiteye giderken, 16 megabayt hafızalı makinelerdi. Aradan geçen zamandaki fark tam 256 kat. Şimdi Nikon D40x makinemin çektiği bir fotoğrafın büyüklüğü ortalama 4 MB, kullandığım sabit hafızanın büyüklüğü ise 2 GB. Üniversite yıllarımdan bugüne kadar geçen zamanda büyüme neredeyse yine 256 kat.

Bu değişim, Intel’in kurucularından Moore’un isim babalığı yaptığı, "Moore Kanunu" denilen ve her 18-24 ayda bir birim alana sıkıştırılan transistör sayısının ikiye katlanacağını belirten kanun sayesinde 0oldu. Neden her ay elektronik fiyatları aşağıya inerken özelliklerin giderek arttığı sorusunun cevabı da burada saklı. Bu gelişmelerin önemli bir yan etkisi elbette hemen her türlü medyanın sayısal hale gelmesi ve sahip olduğumuz sayısal medya miktarının inanılmaz bir hızla artması oldu. Bunun sonucunda daha önce hayal dahi etmediğimiz miktarda sayısal veri sahibi olmaya başladık.

Örneğin, evdeki bilgisayarım, dizüstüm, taşınabilir iki harddiskimin kapasitelerini topladığımda "terabayt" (1000 Gigabayt) yüksekliğinde disk alanım olduğunu ve bunun da yüzde 80’inin dolu olduğunu biliyorum. Son 7-8 yıldır çektiğim filmler, fotoğraflar, MP3 albümler derken terabayt kapasiteye rağmen yer sıkıntısı çekiyorum. Aslında basit bir kural var: "Bu kadar sabit hafıza beni 3-5 yıl götürür" dediğinizden sonraki 16 ay içinde yer sıkıntısı çekiyorsunuz.

Sayısal dünyanın hayatımıza bu derece girmesinin yan etkisi de bu verileri nasıl koruyacağımız probleminin ortaya çıkması oldu. Bugüne kadar sabit disk bozulduğu için zarar görmemiş tek bir bilgisayar kullanıcısı bulamazsınız. Fark, bozulan sabit diskle birlikte kaybolanların değerinin her geçen gün artıyor olması.

Bu tip hasara uğramamanın en iyi yolu yedekleme. Ancak yedekleme işi hem zahmetli hem de karmaşık olabilecek bir iş. Benim bugün kullandığım çok basit bir metot var: Bütün verilerimi Second Copy (centered.com) adlı bir program kullanarak USB üzerinden bağlanabilen bir diske yedeklemek. Hem bilgisayarım hem de USB diskim aynı anda bozulmadıkça hayati hiçbir veriyi kaybetme ihtimalim yok. Ancak bu çok zahmetli bir metot. Zira disiplinli olmayı gerektiriyor. Sürekli aklınıza gelip yedekleme işlemini yapacaksınız. Ancak çok daha güzel alternatifler yavaş yavaş piyasaya çıkmaya başladı.

İnternet bağlantılarının hızlanması ve ucuzlaması sonucunda, yedekleme işlemini İnternet üzerinden de yapmak mümkün hale geldi. HP gibi teknoloji devlerinden tutun da Mozy, Dropbox gibi birçok küçük oyuncu bu pazara hitap etmeye başladı. HP’nin sunduğu Upline adlı servis oldukça başarılı. Yıllık 60 dolar karşılığında sınırsız kapasiteye sahip olabilir ve bütün verilerinizi hem yedekleyebilir hem de İnternet üzerinden başkaları ile paylaşabilirsiniz. Elbette, bu tip profesyonel servisler sizin evde yapacağınız yedeklemeye göre çok daha güvenli, ancak bu servislerin yaygınlaşması için hızlı bir İnternet bağlantısı şart ve maalesef Türk kullanıcılarının bu tarz yenilikleri kullanmaları için daha vakit var. Hele önce şu İnternet erişimi gelişmiş ülkeler standartlarına ulaşsınÉ

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!