Anayasa’yı ihlal ederlerse biz de ederiz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, “Gelmezlerse de Meclis çalışır” sözlerine, “Yemin ederim, etmem; ben etmiyorum. Yemin zaten sembolik; yemin etmeden de istesem Meclis çalışmalarına katılırım” sözleriyle yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Atina’da 2 gün sürecek Sosyalist Enternasyonal toplantısı öncesi gezisini izleyen gazetecilere “Yemin krizi” sonrasındaki yeni krizin ilk işaretini, “Eğer onlar ‘Anayasa’yı ihlal edeceğiz, yani komisyonları oluşturacağız, çalıştıracağız, CHP anamuhalefet partisi bile değildir’ diyorlarsa, bizim ‘Komisyonlar oluşturulamaz’ tezimizi Anayasa’ya aykırı görüyorlarsa o zaman onların mantığıyla yanıt vereyim. Onlar Anayasa’yı ihlal ederlerse, biz de Anayasa’yı ihlal ederiz. Çıkar genel kurulda konuşuruz” diyerek verdi. Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:
“Anayasa, ‘Meclis komisyonları, parti gruplarının üye sayıları oranında verecekleri üyelerden oluşur’ diyor. Demek ki biz yemin etmeden de çalışmalara katılırız. Yemin ederim etmem, etmiyorum yemin arkadaş. Yemin zaten sadece sembolik, yemin etmeden de Mecliste her şeyi yaparsınız. Oy da kullanabilirsiniz, ancak biz pazartesi günkü Meclis başkanlığı seçimlerinde oy kullanmayı düşünmüyoruz. Oy kullanmamak bizim kendi kararımız.

Kilitlenirse kilitlenir

Onlar ‘CHP olmadan komisyonlar kurulur, CHP komisyona katılamaz’ diyorlar. Anayasa’yı ihlal ediyorlar. Biz komisyonların çalışamayacağını söylüyoruz. Onlar bize rağmen komisyon kurma sürecine girerlerse biz de genel kurulda çıkar konuşuruz. CHP grubu olarak bize rağmen bir uygulamayı kabul etmeyiz. Bu Meclisin kilitlenmesiyse kilitlenmesi. Ben tüm bunları onlar Anayasa’ya aykırı bir davranışta bulunacakları söyledikleri için söylüyorum. Ancak şu bilinsin ki biz yola genel kurulda konuşalım, diye çıkmadık.
Ben sorunun çözümü konusundaki düşüncelerimi paylaştım kendileriyle. ‘CHP çözüm üretmiyor’ diyorlar; peki siz ‘CHP’nin getireceği çözüm yolunu kabul edeceğiz’ diyor musunuz? Sorun ‘Sorunu çözecek miyiz çözmeyecek miyiz’ noktasında AKP’nin bir irade beyanında bulunmaması. Ben AKP’den böyle bir irade beyanı duymadım.

Demokrasiyi öğrensin

Sayın Başbakan çoğunluğun azınlığa tahakkümüne izin vereceğine önce demokrasinin ne olduğunu öğrensin. Demokrasi, çoğunluğun azınlığa baskı kurma rejimi değildir. Başbakan, ‘Hiçkimse kanunların üstünde değildir’ diyor. Elbette değildir, ancak tutuklu vekillerin gelip yemin edemeyecekleri hangi kanunda var? Böylesine bir engel yokken neden gelip yemin edemiyorlar? Tahliye kararı vermeyen iki hakimin, bu hakimler aracılığıyla da siyasi iktidarın tahakkümü var. Despotizmi, yargı süreci içinde geliştiriyorlar.”

Zorlu değil onurlu bir işe giriştik

KILIÇDAROĞLU, yemin etmemeyi kararlılıklarını sürdüreceklerini belirtti. Özel bir çözüm veya özel bir yasal değişiklik peşinde olmadıklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma hakkını kullanabileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Bir arkadaşımızın ‘Hedefimiz tüm Ergenekon davası sanıkları’ dediğini söyleyip duruyorlar; baktım metne, kendisiyle de konuştum. Yok böyle bir cümlesi ama manipülasyon için böyle yazıyorlar. BDP ile bir tuttular, şimdi de Ergenekon’a bağlıyorlar. Zorlu değil, onurlu bir işe giriştik. Bu ülkeye ya demokrasi gelecek ya demokrasi gelecek, onun öncülüğünü de CHP yapacak. Demokrasiyi savunmak için her türlü eylem yapılabilir. Bunun için demokrasinin, özgürlüğün ne olduğunu, hukukun üstünlüğünün ve despotizmin ne anlama geldiğini bilmeleri gerekir.” Yargı çevreleriyse Kılıçdaroğlu’nun kanun yararına bozma formülüyle tahliyelerin zor olduğunu söyledi.