Anamuhalefet biziz

CHP yöneticileri, önceki gece Hürriyet Ankara Bürosu'na konuk oldular. Anasol-D Hükümeti'nin 4 aylık uygulamasını çok başarısız olarak değerlendiren CHP Lideri Deniz Baykal, erken seçim tarihini, halkın nabzının belirleyeceğini söyledi, ‘‘Gerçek anlamda anamuhalefet partisi CHP'dir’’ dedi. Baykal, sohbet sırasında şu görüşleri dile getirdi:

Hükümetin ortağı ya da destekçisi değiliz. Hükümet, kendi sorumluluğu içinde hareket ediyor. Biz sadece güvenoyu verdik. Çünkü parlamentoda başka hükümet yoktu. Türkiye'nin, Refahyol'dan kurtulması gerekiyordu. Refahyol'u düşürmek ve geçiş dönemini olabildiğince sağlıklı şekilde tamamlamak gerekiyordu. Biz de buna destek verdik. Meclis'teki sayı olarak değil de, bir ciddi seçenek olma, Türkiye'nin sorunlarına alternatif çözüm koyma olarak bakarsanız anamuhalefet partisi durumundayız. Bugünkü hükümetle, Refahyol dışında bir iktidar seçeneği olarak görüyoruz kendimizi. Türkiye, Refahyol ile Anasol-D arasında sıkışıp kalmamıştır. Bu ikisi dışında bir alternatifin Türkiye'de olması gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle hükümete girmeyerek kendimizi geleceğin iktidarına hazırlamaya başladık. Refahyol'un muhalefette geliştirdiği üslup, iktidarda Türkiye'yi sıkıntıya soktuğu üslubun aynıdır. Alternatif olamaz.

HÜKÜMET ÇOK BAŞARISIZ

Anasol-D Hükümeti, olağanüstü büyük bir destekle yola çıktı. Ama çok kısa süre içinde bu destek hızla kaybolmaya başladı. Ciddi bir hazırlık içinde olmadıkları görüldü. Uzun vadeli karar alma yaklaşımı içine giremediler. 1997 yılının ikinci yarısı, bu hükümetin işbaşında olduğu 6 aylık bir dönemdir. Bu dönemde hiçbir yeni ciddi ekonomi politikası ortaya konulmadı. Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim enflasyon rakamları hükümetin ekonomik başarısızlığının göstergesidir.

HALK TEPKİLİ

Başlangıçta bize herkes, 'Niye hükümete girmediniz' diyordu. Bu hükümete yönelik şikayetleri söylediğim zaman ben, 'Dur bakalım dün bir, bugün iki' diye tepki alıyordum. Şimdi geldiğimiz noktada tepki tam ters istikametten geliyor. 'Niye bu hükümeti taşıyıp duruyorsunuz. Daha bu böyle gidecek mi, önleyin bunu, bırakın çaresini bulun' diye büyük şikayetler geliyor. Bunlar, hükümetin toplumdaki konumunda ortaya çıkan büyük değişikliğin çok açık bir ifadesidir.

MESUT BEY KANATTI

Bu hükümet daima, 1998 içinde bu işi ele alacağım, diye umut yaratıyor. Ben bu mantığa karşı çıkıyorum. Bu hükümetin işi Türkiye'yi doğru yönetmektir. 4 ay geçmiş, 2 ay daha geçiyor yıl sonuna kadar. Bu dönemle ilgili hükümetin hiçbir iyiniyetli arayışı yoktur. Zamdan başka hiçbir şey yapmamışlar, borçlanma tekniğiyle ilgili hiçbir düzelme getirmemişler. Laf, laf, laf. Başka birşey yok. Bunu önlemenin yolu Türkiye'nin bir an önce ciddi bir ekonomik istikrar politikasını ilan etmesidir. Türkiye'yi kanatmaya hakkı yoktur. Mesut Bey 6 ay Türkiye'yi kanatmıştır. Hâlâ da kanatıyor.

ÇAMAŞIR YIKAMA GÜNÜ

1998'de düzelteceğim diyor. Öyle şey olur mu? Sen gelmişsin biran önce çözüme girmen lazım. Girmedi ve bu girmeyişi ona çok ağır ekonomik ve siyasi bedel ödettirir. Vatandaşa anlatabilir misin? Cuma günü çamaşır yıkama günü, diğer günler herşeyi kirletebiliriz mantığıyla gidiyorlar. Türkiye'de geçmiş dönemde iktidarlar 3 aydan 9 aya kadar hükümet oldular. Ve onlarla ilgili tarihi değerlendirmeler o sürelerle ilgili yapıldı.

TEMBEL ÖĞRENCİLER GİBİ

Tembel öğrenciler vardır. Yılbaşından itibaren ders çalışmaya başlayacağım der. Aynı vaziyet bu hükümette de var. Kaytarıcı insanlar gibi görevinin gereğini yapmıyor.