Alman TÜSİAD’ından Türkiye’ye destek

Güncelleme Tarihi:

Alman TÜSİAD’ından Türkiye’ye destek
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2004 00:00

‘AVRUPA’nın yeni üyelere 8 yıl dolaşım kısıtlaması getirmesi bana göre çok yanlış. AB kriterlerine aykırı. Dolaşım kısıtlaması, işgücü rekabetini ortadan kaldırıyor, Türkiye Avrupa’ya girerse, rekabet ortamı ve Avrupa ekonomisi canlanır. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini destekliyorum.’Avrupa döküm sanayi patronlarından Alman işadamı, TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı’nın, önceki akşam Sabancı Müzesi’nde verdiği davette, Türkiye’nin AB üyeliğini desteklemesinin nedenlerini sayarken böyle diyordu.Almanya’nın önde gelen iş adamları, iki günlük inceleme gezisi için geldikleri Türkiye’de, önceki akşam Ömer Sabancı’nın davetine katıldılar. Değer biçilemeyecek güzellik ve narinlikteki el yazmalarının sergilendiği odaları gezdiler. Bu bölümdeki eserleri Alman konuklar hayranlıkla izlerken, Türk davetliler de Sakıp Sabancı’yı rahmet ve saygı ile andılar. Avrupa ekonomisinin önemli bölümünü yöneten işadamlarının oluşturduğu Alman Sanayi Federasyonu BDI, Alman Hıristiyan Demokrat Parti’nin arkasındaki en etkili güç. Onların verdiği mesaj, bir süre önce Türkiye’ye gelen liderleri Angela Merkel ve partisine bağlı politikacılardan farklı. ‘Türkiye AB üyesi olamaz’ demiyorlar. Tersine, ‘olmalıdır’ diyorlar.KRİZ BİTTİBu soruyu kendilerine ilk yönelten Ömer Sabancı oldu. Sabancı, ‘Size, artık derin ekonomik krizin sonunu gördüğümüzü söyleyebilirim. İstikrar dönemine girdik. Şimdi geldiğimiz noktada AB ile aralık ayında müzakerelerin başlamasına odaklanıyoruz’ dedi ve Alman iş adamlarından AB için Türkiye’ye destek vermelerini istedi.İlk yanıt da BDİ Başkanı Dr. Michael Rogowski’den geldi. ‘Türkiye’yi Avrupa’nın geleceği açısından önemli görüyoruz’ dedi Rogowski.. Türkiye’nin Avrupa’nın Doğu’ya açılan kapısı olduğunu belirtti ve görüşünü açıkladı: ‘Türkiye Kopenhag kriterlerine tam uyum sağladıktan ve Brüksel’in raporu olumlu olduktan sonra, Türkiye ile müzakerenin başlamasından yanayız ve destekleyeceğiz. Avrupa, Türkiye’ye kapısını açmalıdır.’ . HEM PAZAR HEM İŞ GÜCÜBu olumlu yaklaşımın esas nedenlerini ise demir döküm sanayii patronlarından Arnold Kawlath ile sohbetimizde anladım. Kawlath’a göre, Avrupa’da genç nesil tembelleşmekte. Köşe dönme hırsını kaybeden yeni nesil, her işi yapmaya yanaşmıyor, özverili çalışmıyor. Avrupa’nın yeni üyelere açılması, hele de iş ayrımı yapmadan çalışan Türkler’in bu piyasaya girmeleri iş gücü rekabetini artıracak. Sadece iş gücü kalitesi açısından değil, pazar olarak da Türkiye AB ekonomisine katkı sağlayacak. TANITIM ENGELİNİ AŞMAKAncak, işadamlarının üzerinde birleştiği bir nokta var. Avrupa kamuoyu korkulu. Gelecekler ve işlerimizi elimizden alacaklar diye. Bu engeli aşmak için Türkiye, imajını düzeltecek bir tanıtım kampanyası için hemen kolları sıvamalı ve bunun için ‘profesyonel’ şirketlerle çalışmalı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!