'Alkollüydüm hatırlamıyorum'

Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemiyle yargılanan tutuklu sanık Murat Karataş (38) ve avukatı Emrah Alper Bozatlı ile müşteki avukatı Mehmet Eke katıldı.

Maktul Giuseppina Pasqualina Di Marineo'nun İtalya'da yaşayan müşteki konumundaki ablası Antonia Giuseppina Beatrice Pasgualina Di Marineo ile annesi Elena Manzoni duruşmaya gelmedi.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı vekilleri Meriç Eyüpoğlu, Funda Ekin, Ayfer Akbayır, İstanbul Genç Kadın Avukatlar Derneği vekili avukat Sezin Uçar, Emekçi Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu üyesi Münevver İltumur Ozan, mahkemeden müdahale talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, avukat Sezin Uçar'ın talebinin gelecek oturumda karara bağlanmasına, diğer avukatların müdahale taleplerinin ise yetki belgelerinin dosyaya konulmasından sonra değerlendirilmesine karar verdi.

Sanık Murat Karataş, ifadesinde, “Olay günü hem alkol hem de uyuşturucu almıştım. Onun için olayla ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Savunmam bundan ibarettir, başka diyeceğim yoktur” dedi.

Bunun üzerine, mahkeme heyeti başkanı Fazlı Aksoy, Karataş'ın, Gebze Emniyet Müdürlüğü, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Sulh Ceza Mahkemesinde verdiği ifadeleri okudu, bu ifadelerin doğru olup almadığını sordu. Sanık Karataş, okunan ifadelerin doğru olduğunu söyledi.

Müşteki avukatı Mehmet Eke, sanığa İngilizce bilip bilmediğinin sorulmasını istedi.

Soru üzerine Karataş, İngilizce bilmediğini, ilkokul üçüncü sınıfa kadar okuduğunu kaydetti.

Bunun üzerine avukat Eke, sanıkla birlikte ele geçirilen “Pippa Bacca”ya ait fotoğraf makinesindeki fotoğrafların silinmiş olduğunu, bunu İngilizce bilmeyen birinin yapamayacağını, fotoğrafları İngilizce bilen bir kişinin silmiş olabileceğini ileri sürerek, “Fotoğrafları silen kişinin şüphelenip olayı bildirmesi gerekirdi. Bu suçtur, adaletin yerini bulması için bu kişinin de bulunup cezalandırılması gerekir” diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı Celal Nefes, mütalaasında, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumuna göre sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme heyeti de maktul Giuseppina Pasqualina Di Marineo'nun İtalya'da yaşayan müşteki konumundaki ablası Antonia Giuseppina Beatrice Pasgualina Di Marineo ifadesinin alınması amacıyla İtalya'daki yetkili adli makama yazılan talimatın cevabının beklenmesine, tanık Fatma Telgül'ün ifadesinin alınması için Gebze Ağır Ceza Mahkemesine yeniden yazı yazılmasına, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu nedeniyle sanık Murat Karataş'ın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

Gebze Cumhuriyet Savcısı Kemal Bayık, Milano'dan sanatçı arkadaşı Silvia Moro ile 8 Mart 2007'de “barış ve güven” mesajı vermek amacıyla gelinlikle yola çıkan, Balkan ülkeleri ve Türkiye üzerinden kara yoluyla otostop yaparak Tel Aviv'e ulaşmayı hedefleyen İtalyan sanatçı Giuseppina Pasqualina Di Marineo'yu Gebze yakınlarında tecavüz ettikten sonra boğarak öldürdüğü iddia edilen Murat Karataş hakkında “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” istemiyle hazırladığı iddianameyi Gebze Ağır Ceza Mahkemesine göndermişti.

Gebze Ağır Ceza Mahkemesi, dava dosyasını, olayın meydana geldiği TEM Otoyolu Dilovası Tüneli'nin doğu kısmının Gebze ilçesi sınırları dışında kalmasından dolayı görevsizlik kararıyla Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi.

İddianamede, Marineo'nun, Silvia Moro'dan İstanbul'da ayrıldığı, Ankara'ya gitmek için üzerinde gelinliğiyle Gebze'de D-100 kara yolunda otostop yaptığı sırada İzmit yönüne giden Murat Karataş'ın Marineo'yu aracına aldığı, seyir halindeyken Marineo'nun zanlının fotoğrafını çektiği belirtildi.

TEM otoyolundan İzmit'e giderken Karataş'ın Marineo'nun bacaklarını tuttuğu, Marineo'nun karşı koyduğu ifade edilen iddianamede, Karataş'ın İzmit'e varmadan tünelde aracı durdurduğu, inmek isteyen Marineo'yu saçından çekip içeri aldığı, ırzına geçtikten sonra kendisini şikayet eder korkusuyla boğazını sıkıp öldürdüğü kaydedildi.

Karataş'ın daha sonra İzmit gişelerinden çıkış ve ardından giriş yaptıktan sonra Gebze istikametine yöneldiği, Dilovası gişelerinden çıkarak Demirciler köyü ormanlığına geldikten sonra maktulün üzerindeki parayı, cep telefonunu, fotoğraf makinesini, kamerasını, pasaport ve kimliğini aldığı, üzerindeki gelinliği çıkarıp cesedi ormana, gelinliği cesetten uzak bir yere attığı, eve gidip kimlik ve pasaportu yaktığı, fotoğraf makinesi ile kameradaki kayıtları sildiği belirtildi.

CEP TELEFONUNA KENDİ SİM KARTINI TAKINCA YAKALANDI

Karataş'ın maktulden aldığı cep telefonuna kendi sim kartını takıp kullandığı, daha sonra cep telefonunu sattığını ifade edilen iddianamede, Karataş'ın, cep telefonu kayıtlarının araştırılması sonucu yakalandığı, işlediği tüm suçları kabul ettiği, yer göstermesi üzerine cesedin bulunduğu, maktule ait cep telefonu, fotoğraf makinesi ve kameranın da ele geçirildiği bildirildi.

Cumhuriyet Savcısı Bayık, sanık Murat Karataş'a “nitelikli cinsel saldırı, cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten yaralama, bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek veya yakalanmamak amacıyla öldürme ve hırsızlık” suçlarından “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası” verilmesini istedi.