Albay Çiçek tutuklandı

‘İRTİCA İle Mücadele Eylem Planı'nın’ altında ıslak imzası bulunduğu öne sürülen Kurmay Albay Dursun Çiçek sevk edildiği İstanbul nöbetçi 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Kurmay Albay Dursun Çiçek'e sorgusu esnasında daha önceki ifadesinde 'ilk kez basında gördüm' dediği ve altında kendi ıslak imzasının bulunduğu öne sürülen 'İrtica ile Mücadele Eylem Planı' belgesinin gösterildiği öğrenildi.

Saat 10.15'de beyaz bir minibüs ile Ergenekon soruşturmasının yürütüldüğü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Beşiktaş'taki adliye binasına getirilen Kurmay Albay Dursun Çiçek hakim ve savcılar tarafından kullanılan kapıdan içeri alındı. Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcıları Zekeriya Öz ve Fikret Seçen tarafından sorgulanan Kurmay Albay Dursun Çiçek saat 15.30 tutuklanma talebi İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.

ÇİÇEK SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

'İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın altında ıslak imzası olduğu gerekçesiyle tutuklanan Kurmay Albay Dursun Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, karara itiraz ettiklerini söyledi. Dursun Çiçek'in de suçlamaları kabul etmeyerek, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını söylediği belirtildi.

ÖNCE FOTOKOPİSİ ELE GEÇİRİLDİ

Ergenekon soruşturmasında örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklanan avukat Serdar Öztürk'ün bürosunda 4 Haziran 2009'da yapılan aramada ele geçirildiği iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı fotokopisinin altında Kurmay Albay Dursun Çiçek'in imzasının bulunduğu öne sürüldü.

İMZANIN ÇİÇEK’E AİT OLUP OLMADIĞI TARTIŞMA KONUSU OLDU

Basına yansımasının ardından fotokopi olan belgenin altında yer alan imzanın Dursun Çiçek'e ait olup olmadığı tartışmaları gündeme geldi. İmza üzerinde jandarma kriminal laboratuarı, emniyet kriminal laboratuarı ve Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda fotokopideki imza ile Dursun Çiçek'in ıslak imzalarının benzediği öne sürüldü ancak belgenin fotokopi olması nedeniyle imzanın Çiçek'in el ürünü olduğunu söylemenin mümkün olmadığı ifade edildi.

18 SAAT TUTUKLU KALDI

İmza üzerine yapılan incelemelerin ardından Ergenekon soruşturması kapsamında Kurmay Albay Dursun Çiçek ile biri emekli 8 Albayın, 30 Haziran 2009’da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Beşiktaş'taki adliye binasında ifadesini aldı. Savcılık ifadesinin ardından Dursun Çiçek, sevk edildiği İstanbul nöbetçi 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Kurmay Albay Dursun Çiçek'in avukatının tutuklama kararına itiraz etmesi üzerine Çiçek, 18 saat sonra 1 Temmuz 2009'da tahliye edildi.

BELGEYİ İLK KEZ BASINDA GÖRDÜĞÜNÜ SÖYLEDİ

Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Ercan Şafak ve Murat Yönder tarafından sorgulanan Kurmay albay Dursun Çiçek'in 30 Haziran 2009'da verdiği 15 sayfalık ifadesinde İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesini ilk kez basında gördüğünü söylediği öne sürüldü. Kurmay Albay Dursun Çiçek'in ayrıca, belgenin içerik, şekil, kullanılan terimler, imza blokları ve diğer hususlar açısından TSK'nın yazışma kurallarına uymadığını ifade ettiği de öğrenildi.

ISLAK İMZALI BELGE 4,5 AY SONRA İHBAR MEKTUBU İLE SAVCILIĞA ULAŞTI

Kurmay Albay Dursun Çiçek'in itiraz üzerine tahliye edilmesinden 4,5 ay sonra 15 Ekim 2009'da bir subay tarafından yazıldığı öne sürülen isimsiz ihbar mektubu ile altında Dursun Çiçek'in ıslak imzasının bulunduğu iddia edilen İrtica ile Mücadele Eylem Planı belgesi Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcılarına ulaştı. Dursun Çiçek'in ıslak imzası olduğu öne sürülen imza üzerinde Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporda söz konusu imzanın Dursun Çiçek'in el ürünü olduğunun kabulünün gerektiği ifade edildi.

Soruşturma kapsamında savcılığa ulaşan ihbar mektubu ile ilgili Genelkurmay Karargahı'nda askerlik yaptıktan sonra terhis olan bir kişinin ifadesi alındı. Daha sonra ise 1 Albay, 4 Üsteğmen, 1 Astsubay Başçavuş ile 1 sivil memurun tanık olarak ifadelerine başvuruldu. 2009 atamalarına kadar Genelkurmay Bilgi Destek Komutanlığı'nda görevli Hava Binbaşı H. D. ise şüpheli olarak sorgulanmasının ardından serbest bırakıldı.