Alaton, Musevi cemaatini ikna için devreye girmiÅŸ

Güncelleme Tarihi:

Alaton, Musevi cemaatini ikna için devreye girmiş
Oluşturulma Tarihi: Aralık 04, 2001 17:12

İşadamı İshak Alaton, Devlet Bakanı Yılmaz Karakoyunlu`nun romanından çekilen Salkım Hanım'ın Taneleri filminin yapımında, kendisinden sadece Tomris Giritlioğlu`nun Musevi Cemaati`ni ikna konusunda devreye girmesini istediğini bildirdi.

Haberin Devamı

Alaton, "Ben de o zamanki yönetimle temas ettim, telefonla ve şahsen oradaki bir iki söz sahibi insanla temas ettim ve onların cevaplarından anladım ki bu işe çok sıcak bakmıyorlar. Geçmiş, 50 yıl geride kalmış bir yarayı tekrar açmanın, tekrar kanatmanın ve üzerine üzerine gitmenin kimseye faydalı olmayacağı düşüncesini de ifade ettiklerini hatırlıyorum" dedi.

Ä°shak Alaton, anladığı kadarıyla Etyen Mahçupyan`ın bu senaryo deÄŸiÅŸikliÄŸi üzerinde herhangi bir tesiri olmadığını da söyledi.Â

Alaton, Salkım Hanımın Taneleri kitabı konusunda öncelikle Yılmaz Karakoyunlu`nun kendisi ile temas ettiğini ve bir kitap yazdığını söylediğini hatırlattı. Henüz basılmayan kitapta hatalar olabileceği düşüncesiyle kendisinden kitabı okumasını rica ettiğini dile getiren Alaton, "Ben de kabul ettim. Kitabı baştan sona okudum, bazı yanlışlar gördüm, o yanlışlar üzerinde Yılmaz Bey`in dikkatini çektim, onlar düzeltildi. Hangi yanlışlar olduğunu da hatırlamıyorum" diye konuştu.

Aradan bir müddet geçtikten sonra Tomris GiritlioÄŸlu`nun kendisiyle temasa geçtiÄŸini ve "Ben bunun senaryosunu yazıyorum, bana yardımcı olur musunuz?" dediÄŸini aktaran Alaton, ÅŸunları söyledi:Â

Haberin Devamı

"(Olur dedim) ve iÅŸyerimde birkaç toplantı yapıldı. Yılmaz Karakoyunlu vardı. Tomris GiritlioÄŸlu vardı. Murat Belge vardı. Etyen Mahçupyan`ın da bir-iki toplantımıza iÅŸtirak ettiÄŸini hatırlıyorum. Ben de tecrübelerimi daha doÄŸrusu yaÅŸadıklarımı tarafsız bir ÅŸekilde aktardım. Sadece fikir beyanı ile yetindim.Â

Bir gün Tomris Giritlioğlu 'Sinegogda çekim yapılması gerekiyor, bir de Musevi mezarlığında bir sahnemiz var, bunun için izin almamız lazım' diyerek, kimden izin alabileceklerini sordu. Ben de 'Hahambaşılık bu işle ilgilenir' dedim.

Sonradan bana 'Ben telefon ettim, bir iki kişi ile görüştüm, pek olumlu bir yaklaşımları yok' dedi. Tomris Giritlioğlu sadece benimle konuşuyor, bu arada dikkatinizi çekmek istiyorum Etyen Mahçupyan katiyetle bu mevzuda yok. Ondan bana herhangi bir istek gelmiş değil. Etyen Mahçupyan`dan bana herhangi bir istek gelmiş değil. Yalnız Tomris Giritlioğlu`ndan bana istek geldi ve 'Ben Musevi cemaatinin yönetimini ikna edemiyorum acaba siz araya girer misiniz?' dedi. Ben de 'Hay hay bakarım' dedim.

Haberin Devamı

Ben de o zamanki yönetimle temas ettim, telefonla ve ÅŸahsen oradaki bir iki söz sahibi insanla temas ettim ve onların cevaplarından anladım ki bu iÅŸe çok sıcak bakmıyorlar. GeçmiÅŸ, 50 yıl geride kalmış bir yarayı tekrar açmanın, tekrar kanatmanın ve üzerine üzerine gitmenin kimseye faydalı olmayacağı düşüncesini de ifade ettiklerini hatırlıyorum.Â

Bunda fazla ısrarcı olmanın da faydası olmayacağını düşünerek, Tomris Giritlioğlu`na bu menfi tutumu, menfi anlayışı ona aktardım. Ondan sonra anlayabildiğim kadarıyla Tomris Giritlioğlu senaryoyu kendisi değiştirdi, yeni bir senaryo ortaya koydu ve bu senaryo üzerine çekildi. Benim anladığım kadarıyla Etyen Mahçupyan`ın bu senaryo değişikliği üzerinde herhangi bir tesiri olmadı."

Senaryoda Musevi düğünü yerine Ermeni düğünü yapıldığını, Musevi Mezarlığı yerine Ermeni mezarlığının girdiÄŸini hatırlatan Alaton, "DoÄŸrudur çünkü Musevi Cemaati bunu kaşımak istemedi" diye konuÅŸtu. Filme karşı bir tepkisi olmadığını da kaydeden Ä°shak Alaton, "Bu deÄŸiÅŸiklikte de GiritlioÄŸlu`nun pratik görüş olarak 'Madem ki durum böyle o halde bende bunu deÄŸiÅŸtireyim' diye düşündüğünü ve böyle yaptığını düşünüyorum. Yani Tomris GiritlioÄŸlu`nun bu kararına Etyen Mahçupyan`ın doÄŸrudan veya  dolaylı bir tesiri olduÄŸuna ben inanmıyorum" diye konuÅŸtu.Â
   Â
VARLIK VERGİSİ VE ALATON`UN BABASI  
   Â
Varlık Vergisi konusunda kendi ailesinin yaÅŸadıklarını da anlatan Alaton, ÅŸunları söyledi:Â

Haberin Devamı

"Ben 1942`de 15 yaşındaydım. Babama ödeyemeyeceği kadar büyük bir vergi çıkarıldı. Bütün servetinin 5 misliydi. Aşirefendi Caddesi`nde 3 katlı dükkanı vardı, iplik tüccarıydı. Aşirefendi Caddesi 20 numaradaki dükkanı bütün içindeki mallarla mezatta satıldı. Osmanbey Afitap Sokak`ta küçük bir dairemiz vardı. O satıldı, eşyaları ile herşeyi ile yalnız döşekler bırakıldı.

Akabinde babam Sirkeci`deki kampa alındı. Sirkeci tren istasyonunun bitiÅŸiÄŸinde Demirkapı dedikleri bir yerde, üç ay boyunca asker çadırında yatırıldı. Elinde baÅŸka imkanları olmadığı iyice anlaşıldığında da AÅŸkale`ye taÅŸ kırmaya götürüldü. 10 ay da orada kaldı ve sonrada döndü.Â

Haberin Devamı

Bu arada tabii aile fakr-u zarurete düştü ve benim de çalışmam gerekti daha lisedeydim, lise öğrencisiydim. Dönüşü 1944 yılının başıydı. Orada iki kış ve bir yaz geçirdi ve tabii kalbi kırık ve morali kırık bir adamdı, saçı bembeyazdı. O zamana kadar da Cumhuriyet Halk Partisi üyesiydi ve ÅžiÅŸli Halkevi`nde parasız Fransızca dersleri verirdi. Çok inançlı bir adamdı ve Atatürk`e hayran bir adamdı. Çünkü Ankara doÄŸumluydu. Atatürk`ü Ankara`dan tanımıştı, Çubuk Barajı`nda.Â

Atatürk`e çok inanan, Atatürk`ün devrimlerine gönül vermiş, Cumhuriyet Halk Partisi`ne inanmış bir insan olarak Aşkale`ye gidip geldikten sonra o şok ve o büyük hüsran onu bir daha bırakmadı. Bir daha da morali yerine gelmedi ve kalbi kırık olarak öldü."

Haberin Devamı

Kendisinin bunun üstesinden rahat geldiğini ve 15 yaşında sıfırdan başlayınca herşeyin kendisine büyük bir sınav gibi geldiğini, mutluluğu da hergün biraz daha iyi olmakta bulduğunu vurgulayan Alaton, "Onun için benim herhangi bir ezikliğim yok, herhangi bir menfi iz bırakmadı bu olay. Aksine ben bu olayı olumluya çevirdim ve hayat boyu hep mutlu oldum. Bunu da vurgulamak istiyorum. Yani Varlık Vergisi benim üzerimde hiçbir menfi iz bırakmadı" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!