Alamancılık bitiyor

Güncelleme Tarihi:

Alamancılık bitiyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2001 00:00

ALMANYA'daki izlenimlerimize devam ediyoruz. Eski Başbakan Kohl, geçmişte, ‘‘Almanya göç ülkesi değil’’ derken, şimdiki Cumhurbaşkanı Johannes Rau, bayramda Berlin'deki DİTİB'e bağlı Fatih Camii'ni gezerken, Almanya'nın göç ülkesi olduğunu itiraf etmek zorunda kalıyordu. Almanya 11 Eylül'den sonra 'yabancı düşmanlığı' resmini artık köktendincilere çevireceği anlaşılıyor. 'Faydalı yabancı', 'faydasız yabancı' ayrımı ortaya çıkacak gibi gözüküyor. Ama hep bir koşulları var: Alman kültürüyle bütünleşmek. Uyum ve entegrasyon için Almancayı öğrenmek şart koşuluyor. Geçicilikten, kalıcı topluma geçişin en önemli koşulları bunlar. Nitekim son yıllarda Almanyalı Türkler özlem, sıla hasreti ve gurbet önceliklerini artık bir ölçüde unutuyorlar. Geri dönüş arzuları giderek zayıflıyor.Türk Araştırmalar Merkezi'nin (TAM) organizasyonlarıyla Düsseldorf'tan işte manzaralar:Düsseldorf'ta Kuzey Ren Vestfalya bölgesindeki ikinci günümüzde, Eyalet Meclis Başkanı, Sosyal Demokrat Partili Ulrich Schmidt, Türk gazetecilerle görüşmeye bir sekreteriyle geldi.Sözlerine, Almanya'ya göç eden insanlarla ilgili olarak ünlü yazar Max Frisch'in ‘‘İşgücü çağırdılar, insanlar geldi’’ sözünü hatırlatarak başlayan Schmidt, ‘‘Türkler bizim bir parçamızdır. Bu nedenle Türklere karşı özel bir sorumluluk taşıyoruz. Aynı göz hizasında bulunmamız gerekiyor’’ dedi. Türklerin kömür ve demir cevheri sanayiinde büyük hizmetler yaptığını, bu ocakların kapatılmasından sonra değişim sürecine Almanlarla birlikte Türklerin de ayak uydurmaya çalıştıklarını söyledi. Fischer, gazetecilere meclis salonunu gezdirirken bir gazetecinin, ‘‘Bu salonda Türkiye'deki milletvekilleri gibi sizinkinlerin de cep telefonları sık sık çalar mı? Kaç sekreteriniz, korumanız, danışmanınız, hizmetliniz, halayıkınız, şoförünüz var?’’ sorusuna, gülerek, ‘‘Gördüğünüz sekreterim, bir şoförüm, bu binanın dışında da devriye gezen iki polisten başka özel bir personelim yok’’ yanıtını verdi.ALEVİLİK MEZHEP Mİ?Kuzey Ren Vestfalya Eğitim Bakanı Gabriele Behler Türk, velilerden çocuklarını Almanca'yı olabildiğince erken öğretmelerini istiyor. Ancak din derslerinin, Alman öğrencilere verilen resmi derslerin içinde Almanca verilmesini savunuyor. Din derslerinin Türkiye'deki gibi devletin sorumluğunda olduğunu bildiriyor. Türk öğretmenleri din dersi verebilecek. Ancak müfredatı kim hazırlayacak? Asıl soru bu. Berlin Eyaleti'nde Milli Görüş'e yakın bir dernek bu yetkiyi almış, ancak daha sonra iptal edilmiş. Sorun ciddi bir boyut oluşturmuş.Behler, alevilerle ilgili bir soru üzerine şu şaşırtıcı yanıtı verdi: ‘‘Alevilik mezhep mi değil mi araştıracağız.’’İlginç sonuçlarALMANYA'daki Türk göçmenlerin dini tutumları nedir?Türkiye Araştırmaları Merkezi (TAM) tarafından yapılan anket şeklindeki araştırmada, Türklerin büyük çoğunluğu kendini dinine bağlı olarak görüyor. Kendini oldukça koyu dindar olarak görenlerin orasnı ise % 7. Almanya'da doğup büyüyen gençler arasında dine bağlılığın zayıf olduğu da belirtiliyor. Diğer yandan artan eğitim düzeyi ile dine bağlılığın yine ters orantılı olduğu ortaya çıkıyor.Araştırmaya göre Türklerin dine bağlılık dereceleri şöyle:Çok dindar % 7, dindar % 64.6, dindar değil % 24.5, hiç dindar değil % 3.3Dini vecibelerini ne kadar yerine getiriyorlar?Oruç %62.2.Beş vakit namaz % 23.5.Cuma namazı % 21.0.Bayram namazı 31.1.Zekat 59.3.Ankette erkek göçmenlerin kadınlardan daha dindar oldukları gözleniyor. Ankete katılanların % 13.7'si, kadınların başörtüsü takması gerektiğini savunuyor. % 34.7'si de buna karşı çıkıyor.Diğer taraftan, kızların beden eğitimi dersine veya okul gezilerine erkeklerle birlikte katılmaması gerektiğini % 11.9'luk bir kesim savunuyor. % 64.5'lik kesim ise karşı çıkıyor.Acil yardımBÖLGEMİZDE 2.12.2001 tarihinde meydana gelen sel felaketi sonucu içme suyu hattımızın büyük bölümü tahrip oldu. İmkánlarımız ölçüsünde tamir ediyoruz. İmkánlarımızın yetmediği 40 metrekarelik bir bölüm var. Dere yatağında su biraz fazla. Bu bölümü yapamadığımız için kasaba 15 gündür susuzluk çekiyor. 40 metre uzunluğunda 250 A.C.B.ND:10 Aspes boru veya demiri döşeyecek bilgi veya ekipmana ihtiyacımız var. İlgilenen kuruluşları acilen yardıma çağırıyoruz. Masraflar tarafımızdan karşılanacaktır. Telefon: (0324) 545 50 50-51Musa DEMİR-İçel Erdemli Arpaçbahşiş Belediye Başkanı Dirsek çürüttükDOKUZ yıllık, 35 yaşında tıp doktoruyum. Aralık 2001'de son zam ile birlikte 511 milyon lira maaş aldım. Memurlar arasında ayrımcılık yapmak istemiyorum. Yalnız yeni işe başlayan polis memuru 500 milyon lira civarında maaş alıyor. Yani en azından bir tıp doktoru kadar. Buna rağmen İçişleri Bakanı, emniyet mensuplarına ek zam için uğraş veriyor.Ne yazık ki Sayın Sağlık Bakanımızın ve Türk Tabipler Birliği'nin bu konuda bir çalışması yok. Liseden sonra 6 yıl çok pahalı kitaplar alarak okuduk. Dirsek çürüttük. Hálá da okuyoruz. Bizlerle beraber aynı maaşı alan polis ise lise mezunu. Bu haksızlık değil mi? Bir yanlışımız, insanların ölümleriyle ya da sakatlıklarıyla sonuçlanıyor. Çok mağdur durumdayız. Bizim de maaşlarımızın iyileştirilmesi gerekiyor.Dr. Bekir ÖNSOY-İSTANBULDaha hızlı Kızılay içinDÜNYANIN en önde gelen, Türkiye'nin en büyük ayakta tedavi merkezi olan Kızılay Pendik Şubesi, Alman Kızılhaçı'nın davetlisi olarak bugünlerde Almanya'ya giderek Kızılhaç ile ortaklaşa düzenledikleri şube geliştirme projesini sunacaklar. Şube Başkanı Ahmet Baykan, ‘‘Kızılhaç'ın Köln ve Dusseldorf şubeleriyle işbirliği yaparak şubemizde tam donanımlı acil müdahale merkezi, gezici mobil hasta muayene servis araçları, hafif kurtarma ile ilk yardım  eğitim merkezi oluşturulması için bilgi alışverişinde bulunacağız. Kızılhaç'ın bu şubelerinin nasıl örgütlenip, çalıştığını inceleyeceğiz.Amacımız şubemizi daha çağdaş, daha teknolojik, daha hızlı hale getirmek.’’diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!