Al batonu eline...

Güncelleme Tarihi:

Al batonu eline...
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 14, 2001 16:07

Orkestra ve şirket... Birbirinden çok farklı görünse de özünde aynı olan iki kavram. Her ikisinde de birbirinden farklı yetenekte ve beceride kişileri yöneten bir ´şef´ var. Orkestrayı oluşturanlar ne kadar uyumluysa, dinleyicilerin tatmin düzeyi o kadar artıyor. Aynı iş hayatında olduğu gibi. Ekip ne kadar uyumluysa, müşteri hizmet ya da üründen o kadar zevk alıyor.

Haberin Devamı

 Roger Nierenberg bir orkestra şefi. Ancak çok farklı bir uğraşı daha var: Yöneticiler...

54 yaşındaki Nierenberg "Müzik Paradigması" adında bir eğitim veriyor. Eğitimi alanlar orkestra üyeleri değil, profesyonel yöneticiler.

Fast Company Dergisi'nin haberine göre müzisyenlerin bakış açısını yöneticelere aktaran Nierenberg bu eğitimde 3 konu üzerinde duruyor:

* Lider geleceğe göre davranan kişidir:

Orkestra ÅŸefi her zaman müzisyenlerden bir adım önde durarak onlaraÂmüziÄŸin hangi yöne doÄŸru gideceÄŸini gösteriyor. Yöneticilerin de aynı ÅŸekilde vizyonlarını açık olarak ortaya koymaları gerekiyor. Ardından takım arkadaÅŸlarının ilerleyeceÄŸi yolu çiziyor. Lider, takımına içinde bulunulan zamanı tanımlıyor ve kiÅŸileri buna göre yönlendiriyor.

Haberin Devamı

* Şef orkestrayı suçlamamalı:

Liderlerin takım arkadaşlarına karşı önyargılı olmaması gerekiyor. Karar vermeden önce yapılacak ilk iş neden-sonuç analizi. Düşük performans gösteren takımların davranışlarını değiştirmek için eleştiri yerine yön vermek gerekiyor. Böylece çalışanların işten uzaklaşmaları engellenebiliyor.

* Lider ekip üyelerine yeteneklerini gösterme fırsatı tanımalı:

Takımların başarısızlığının büyük ölçüde lider ile takım arasındaki iletişimde aranması gerekiyor. Çoğu zaman insanlar yeteneklerini kullanmak için izin verilmesini veya en doğru zamanı bekliyorlar. İnsanlar kapasiteleri olan konularda yüksek performans gösterebilecekken sahneye çıkabilmek için yeşil ışığın yakılmasını bekliyorlar. İşte liderin bu noktada devreye girerek yol göstermesi gerekiyor.

YÖNLENDİRME

Nierenberg, performansı etkileyen birçok faktör olduğunu söylüyor. Çalışanların en büyük sorununun ´yönlendirilme´ olduğunu düşünüyor. Ancak sahneden bu kadar açık görülebilen koşullar sandalyeden tam olarak anlaşılamayabiliyor.

Nierenberg, liderin görevinin yapılması gerekenleri çalışanlara anlatmak ve bu vizyona nasıl sahip olacaklarını göstermek olduğunu belirtiyor. Bunları yaparken eleştirel değil, yönlendirici olmaları gerekiyor. Çünkü ´yönlendirme´ geleceği, ´eleştiri´ geçmişi ortaya koyan kavramlar.

Haberin Devamı

Nierenberg şöyle devam ediyor: ``Yönlendirme kiÅŸilere ne yapacaklarını söylerken, eleÅŸtiri ne yapmamaları gerektiÄŸini söylüyor. Yönlendirme ile verilen yeni bakış açısını uygulamak eski alışkanlıkları deÄŸiÅŸtirmekten daha kolay. Liderler hazırlanmalı.ÂYeni deneyimler yaratarak bunları çalışanlara aktarmalı. EÄŸer takım, liderin çizdiÄŸi yolda ilerlerse ve iyi sonuçlar ortaya çıkarsa güven ortamı yaratılmış olur. Böylece uzun dönemli baÅŸarılara imza atabilmek için en önemli faktör gerçekleÅŸtirilir.``

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!