Akdeniz'de mavi yolculuk

Güncelleme Tarihi:

Akdenizde mavi yolculuk
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 1999 00:00

Haberin Devamı

Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Karadeniz gemisi, İstanbul Limanı’ndan hareket ediyor. Ardından İzmir, Pire, İskenderiye, Hayfa ve Gazimagosa’da demirliyor.

Şöyle büyükçe bir gemide olsak ve deniz rüzgarlarına yüzümüzü verip açık denizlere yol alsak; Akdeniz'in limanlarında süzülsek, rüzgar bize yakın körfezlerden Mağrip ezgileri taşısa, kuzeyde soğuktan çatlamış tenimizi çölün yağmurları okşasa diye düşünüyorsanız neden olmasın? Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne ait Karadeniz Gemisi sizi özlediğiniz limana ve rüzgarlara taşımak için bayram tatili öncesinde yola çıkıyor.

Gemi 15 Ocak 1999 Cuma günü, saat 15.00'te İstanbul Limanı'ndan hareket ediyor. Buradan sırasıyla İzmir, Pire, İskenderiye, Hayfa ve Gazimagosa'ya gidecek olan Karadeniz Gemisi, İzmir üstünden İstanbul'a dönecek.

İstanbul Limanı'ndan hareket ettiği günün ertesinde İzmir'e varacak olan gemi, buradan aldığı yolcularıyla Akdeniz'in uygarlık merkezleri olan kentlere doğru yol alacak. Buradan sonraki ilk durağı ise Pire Limanı. Tam pansiyon hizmet verilecek olan vapurda geceler boyu Ege ve Akdeniz'in suları üstünde fasıllar yapılacak, İstanbul şarkıları başka limanlara taşınacak.

Pire Yarımadası'nın (Kephisos) tam girişine kurulmuş olan üç bin yıllık Pire Limanı'nda demirledikten sonra, bütün bir Yunanistan uygarlığı bizi bekliyor olacak. Rehberlerin öncülüğünde karayoluyla Atina'ya ulaşacak ve çarşılarda alışveriş yapma olanağı bulacaksınız. Öğleden sonra Atina'nın tepelerinde yer alan dünyanın en zarif antikçağ tapınaklarından biri olan Akropolis'e varacaksınız. Akropol'ün kızıllaşan ufuklarında güneş küçülürken, hiç de yabancısı olmadığınız ezgiler kulaklarınızın pasını alacak. Hele Atina'da bir lokantaya girip oturursanız, Ege'nin iki yakasında birbirinin neredeyse tıpatıp benzeri olan kültürlerin birbirine böylesine düşman edilmiş olmasına şaşıracaksınız.

Atina'da gün devrilirken Pire'ye varıp bir başka uygarlıklar kentine, yani İskenderiye'ye doğru dalgaları yarmaya başlayacaksınız. Firavunlar ülkesi Mısır'ın Akdeniz'e açılan dört bin yıllık şehrinde büyülü bir liman sizi bekliyor olacak. İskenderiye'yi şöyle bir turladıktan sonra, Kahire'ye gideceksiniz. Trafikten, gürültüden bunalsanız da oryantal zerafete sahip bu kenti seveceksiniz. Hele Kahire Müzesi'ne girip binlerce yıllık medeniyetin emanetleriyle karşılaşınca, çektiğiniz sıkıntıların hiç önemli olmadığına inanacaksınız. Ama Piramitleri ve Nil'i görmeden dönmeyeceksiniz. Piramitlerin mimarisiyle başınız dönecek, Nil'in sularında nilüferler gibi salınan teknelerin yelkenlerinde kaybolacaksınız.

Sonra ver elini İsrail'in Hayfa Limanı. Tel Aviv, Yafa, Kudüs sizi bekliyor olacak. Bütün dinlerin beşiği sayılan Kudüs'te Hazreti İbrahim'in izlerini sürerken Ağlama Duvarı'na, Mescidi Aksa'ya ve mutlaka Kubbetül Sahra'yı ihmal etmeyeceksiniz.

Gazimagosa'ya vardığınızda daha önce gördüklerinizin içinde yüzüyor olacaksınız. Ama başka bir uygarlık adasında bulunduğunuzdan görüntülerin büyüsünden sıyrılmaya hazırlanacaksınız.

Şehirler şehirleri, martılar balıkları, gemiler yelkenlileri, limanlar limanları kovalayacak ve tam 13 gün sonra demir aldığınız limana geri dönmüş olacaksınız.

Ardınızda değişik ışıklar, renkler, sesler, ezgiler, yüzler bırakacaksınız. Yolculuğun kıymetini anlayıp, önümüzden hiç durmaksızın akıp giden hayata hayıflanacaksınız.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!