Akdeniz’de Çevre

Güncelleme Tarihi:

Akdeniz’de Çevre
Oluşturulma Tarihi: Ocak 18, 2000 00:00

Haberin Devamı

Antalya

Keşfedilmeyi bekliyor

Cennet Antalya, dünyadaki ender bitkilerin yetiştiği bir yöre. 6 bitki türü ise, dünyada sadece Antalya’da var.

ANTALYA ve çevresi, henüz keşfedilmemiş bitki cenneti. Akdeniz Bölgesi'nde tespit edilen 600 ‘‘Endemik’’ (Dünyada sadece belirli bir bölgede yetişen) bitki türünün 500'ü Antalya ve çevresinde yetişiyor.

Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Kani Işık, Doç. Dr. Hüseyin Sümbül ve araştırma görevlisi Ramazan Göktürk tarafından yapılan araştırmada, Belek ve çevresinde 574 farklı bitki türü gözlendi.

SADECE ANTALYA’DA

Bu çalışmada, Belek'deki bitki türlerinin 20'sinin endemik bitki olduğu, bu endemiklerin 6'sının da dünyada sadece Antalya'da yetiştiği belirlendi.

Bu çalışma, Akdeniz Üniversitesi Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi ile Belek Turizm Yatırımcıları Birliği'nin katkılarıyla basılan Belek'de 250 Bitki Türü ve Belek'in 20 Endemik Bitkisi adlı iki kitapta tanıtıldı.

Diğer yandan, Orman Bakanlığı'nca askeri amaçlı kullanılmak üzere tahsis için ön izin verilen, ancak, kitle örgütlerinin karşı çıktığı Kepezüstü Ormanlık Alanı'nda da endemik bitki türleri olduğu bildirildi.

Yapılan araştırmada, tahsis için ön izin verilen alanın batısında bulunan Güver Uçurumu ve Termessos çevresinde, 100 kadar endemik bitki olduğu ortaya çıktı.

YENİ BİR YOSUN

Bu çalışma sırasında yine bu bölgelerde 17 endemik çekirge türü (Ortopter) de tespit edildi.

Antalya'nın rafting merkezi sayılan Köprülü Kanyon civarında da çok sayıda endemik bitki olduğu gibi, bugüne kadar hiç keşfedilmemiş yosun türleri bulundu.

Keşif araştırmalarının sürdüğü bu bölgeye adını veren Köprüçay Irmağı'nda sürat teknesi kullanımı yasaklandı.

Patara’yı yine yaktılar

RANT ve çıkar çevrelerinin göz koyduğu Patara Antik Kenti'nde Bayram öncesinde yine yangın çıktı. Tiyatro ile kilise arasında daha önce çıkarılan yangınların bulunduğu aynı alanda yükselmeye başlayan alevler, Kazı Evi'nde kalan görevlilerin müdahalesiyle büyümeden söndürüldü.

Önceki kundaklama olaylarında olduğu gibi, yangını çıkaranlar yine yakalanamadı. Anadolu tarihine ışık tutacak önemli bir kültür hazinesi olan Patara'daki her yangın, tarih izlerinin bir bölümünü yok ediyor.

Antik kentin kazı çalışmaları Akdeniz Üniversitesi'nce sürdürülüyor. 10 yılı aşkın süredir devam eden kazı çalışmaları esnasında, sit alanı içine kaçak yapılaşmaya göz yummadıkları için boy hedefi haline gelen Prof. Dr. Fahri Işık ve ekibi, bu yangınların kendilerine gözdağı vermek amacıyla çıkarıldığı görüşünde.

Antik kentin bulunduğu Gelemiş Köyü'nde yaşayanlar, yangının ısınmak için ateş yakan avcılar tarafından çıkarılmış olabileceğini ileri sürdü. Ancak, son günlerde birbiri ardına gerçekleştirilen yangınların hep aynı bölgede meydana geldiğini belirten yetkililer ise, bu bölgenin avlanma için uygun olmadığına dikkat çekerek, bu iddiaları inandırıcı bulmadı.

Kepezüstü’nde sessiz bekleyiş

Kepezüstü Ormanlık Alanı'nın Jandarma Genel Komutanlığı'na tahsisi için Orman Bakanlığı'nca verilen ön izine tepki gösteren çevre örgütleri, Bakanlığın göstereceği tavrı bekliyor. Bakanlık, tahsis kararından vazgeçmezse hukuki yollara başvurulacak. Tahsis olayının duyulmasından sonra bir platform oluşturup, ortak

hare ket etme kararı alan Antalya'daki çevre ve meslek kuruluşları, askeri amaçlı kullanım için başka bir alanın seçilmesini istiyorlar. Çevre Platformu'ndan yapılan açıklamada, bakanlıkça verilecek tahsis kararlarında kentin geleceğinin de düşünülmesi ve yerel yönetimlerin görüşünün de alınması istendi.

Başmakçı örnek olsun

Acıgöl’deki flamingoları korumada yetkililer sessiz kalınca, Başmakçılılar harekete geçti. Eli silahlı avcılar, göle yaklaştırılmıyor.

KIŞ soğuğunun şiddetini artırmasıyla, yayla kesimlerdeki göllerde yaban kuşları için yaşam zorlaştı. İç kesimlerdeki soğuk ve kar, sulak alanlarda barınan ve nesli hızla tükenmekte olan yaban ördekleri ve mekeler başta olmak üzere perde ayaklı kuş türleri ılıman yörelere kaçmaya başladı.

Çevresel etkilerin yanı sıra, nesli hızla tükenmekte olan yaban kuşlarını bekleyen en büyük tehlike, sulak alanlarda pusu kuran eli silahlı avcılar.

BAŞMAKÇI BAŞARDI

İlkbahara kadar sahilde kalan ve kuluçka dönemini ılık sulak alanlarda geçiren ördeklerin yok denecek kadar azalması ve avcılık konusunda ciddi önlemlerin alınmaması çevrecileri ürkütüyor.

Afyon'un Başmakçı İlçesi yakınlarında bulunan Acı Göl'deki flamingolar, yöredeki vatandaşlar tarafından korumaya alındı. Çevre Bakanlığı başta olmak üzere, diğer ilgili kuruluşlar duyarsız kalınca, Başmakçılı vatandaşlar, avlanma yasağı başlattı.

SEFERBERLİK İLANI

Dışarıdan gelen eli silahlı avcıları bile göle yaklaştırmayan Başmakçılılar, binlerce flamingonun yaşamlarını sürdürmeleri için adeta seferberlik ilan etti.

Yaban hayatının korunması ve ateşli silah kullanımı yasal düzenlemelerle belirlenmiş olmasına rağmen, bu yasaların geçerliliği sadece kağıt üzerinde kalıyor. Otomatik av silahlarının en yaygın olduğu illerin başında da Antalya geliyor. Avlanmayı spor olmaktan çıkarıp, bir katliama dönüştüren bu silahların, çocukların elinde bile olması endişe yaratıyor.

Platform tam yol

ANTALYA Nükleer Karşıtı Platformu, Mersin-Akkuyu'da nükleer santral yapımına karşı çıkmak için, eylem planı hazırlıyor.

Platformu oluşturan dernek ve oda temsilcilerinin biraraya gelerek yaptıkları toplantıda, eylemi geniş kitlelere yaymak için çeşitli etkinlikler düzenleme kararı aldılar. Bu karar gereği, büyük bir salonda düzenlenecek halka açık

etkinlikte, kitlelere nük leer felaketleri anlatacaklar ve böyle bir felaketin Türkiye'de yaşanmaması için, halkı nükleer santrallere karşı çıkmaya davet edecekler. Amaçlarının insanları nükleer felaket karşısında bilinçlendirmek olduğunu belirten platform üyeleri, Ocak ayı içinde yoğun bir kampanya başlatacaklarını söyledi.

İsmail AKIN ANTALYA DHA

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!