Akdeniz’de Çevre
Güncelleme Tarihi:
2000 Antalya’da çevre facialarına gebe
Ülkemiz, iki bin yılına çok ciddi çevre sorunlarıyla girdi. İnsanlar şampanyalarla, havai fişeklerle milenyumun ilk ışıklarını karşılama sarhoşluğunu yaşarken, 2000'in ilk çevre faciası İstanbul'da meydana geldi. Pek çok deniz canlısıyla birlikte, martılar ve diğer kuşlar, boğazın masmavi sularına karabasan gibi çöken petrol ürünlerinin içinde çırpınıp can verdiler.
Oysa ki İstanbul, yoğun deniz trafiğinden dolayı yetersizde olsa bu tür facialara hazırlıklı. Ancak, Antalya için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Kentin halka açık en önemli plajı olan Konyaaltı Sahili'ndeki Petrol Ofis Dolum Tesisleri'ne akaryakıt getiren tankerler, bu sahilin açığında demirliyor ve petrol boşaltıyor. Bu sahil, gemi kaptanlarının en büyük korkulu rüyası.
Körfezin fırtınaya açık olmasının yanı sıra, zeminin kumlu-milli olması nedeniyle, en ufak fırtınada, gemiler demir tarayıp sürüklenebiliyor. Bu tehlike, dubalarla geçiştirilmeye çalışılıyor. Burada, geçmişte deniz kazaları yaşandı.
PATLAMAYA HAZIR BOMBA
Kıyıya sürüklenen dev gemiler kurtarılamadı ve kaderine terkedildi. Ayrıca, bir kaza anında denize boşalacak petrolü kontrol altında tutacak önlemler de yok.
Konyaaltı Sahili'nin bitiminden sonra uzanan kıyı şeridi, turistik tesislerin ve günübirlik dinlenme alanlarının dizildiği Beldibi, Göynük ve Kemer'e kadar uzanıyor. Ayrıca, dolum tesisleri de kentin içinde kalmış patlamaya hazır bir bomba gibi. Antalya'daki çevre örgütlerinin ve vatandaşların bu tesislerin başka yere taşınması için yıllardır verdikleri mücadele, bu güne kadar bir sonuç getirmedi.
Katil yosun korkusu
Tüm Akdeniz ülkelerini tehdit eden ve ‘‘Katil Yosun’’ diye tanımlanan Caulerpa Taxifolia yosunlarının bir benzeri olan Caulerpa Racemose, bizim sularımızda da hızla yayılmaya başladı.
İlk olarak Bodrum açıklarında görülen ve Terörist Yosun adı verilen bu yeni türe, Antalya Bölgesi'nde Kemer ve Tekirova açıklarında rastlandı. Akdeniz'de ayrıca nükleer enerji santrali yapılması planlanan Mersin-Akkuyu açıklarında da bu yosun türü görüldü.
Türkiye'nin Akdeniz sahillerinde, son 6 yıldır bu yosunların hızla yayıldığı gözlemler sonucu ortaya çıkarken, Çevre Bakanlığı'da bu konuda çalışma başlattı.
ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ
Monaco Deniz Müzesi'nde, akvaryumda korunurken, yanlışlıkla denize atılan katil yosunlar, ilk kez Monaco sahillerinde üremeye başladı ve ardından Batı Akdeniz ile Adriyatik Denizi'nde yayılmaya başladı.
Uzmanlar tarafından ekolojik felaket olarak adlandırılan Caulerpa Taxifolia ve Caulerpa Racemosa türü yayılımcı yosunlar hakkında, bir Avrupa Birliği kuruluşu olan LİFE'in talebi üzerine, geçtiğimiz yılın Mart ayında Girit Adası'nda olağanüstü zirve yapıldı.
Bu toplantıya, Türkiye adına Çevre Bakanlığı, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Türkiye Çevre Gönüllüleri temsilcileri katıldı. Toplantıda ayrıca, Fransa, İtalya, İspanya, Yunanistan başta olmak üzere, tüm Akdeniz'de kıyısı bulunan ülkeler de vardı. Toplantıda uluslararası işbirliği kararı alındı.
ENDİŞE BÜYÜK
Şu ana kadar, alınacak önlemler net olarak belirlenmedi. Ancak, katil yosunlarla mücadele konusunda yoğun bir çalışma başlatan Prof.Dr.Şükran Cirik, Dr.Mustafa Tolay ve Balıkadamlar Spor Kulübü Bilimsel Dalış ve Deniz Kirliliği Araştırma Merkezi, bu yosunların bulunduğu alanların tesbiti için çalışıyor.
Tolay, bu yosunların insana zarar vermeyip, sadece deniz dibindeki bitkileri etkilediğini belirterek,‘‘Ağlara ya da teknelerin çapasına takılacak bu yosunlar, başka bir yere götürülüp denize atılırsa, orada da üremesini sürdürür. Bu konuda çok dikkatli olmak gerekir’’ diye konuştu.
TTKD Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz, mücadeleden vazgeçmedi.
TÜRKİYE Tabiatı Koruma Derneği Antalya Şubesi Başkanı Hediye Gündüz, milenyumda yargılanan ilk çevreci olacak.
Uzun süredir, toprak kazanmak amacıyla kurutulan göllerin yeniden eski işlevlerini kazanması için mücadele eden Hediye Gündüz hakkında, geçtiğimiz yıl, Kestel Gölü düdenleri başında çıkan olaylar nedeniyle soruşturma başlatılmıştı.
Hediye Gündüz, çevre adına mücadelesini sürdürmekten vazgeçmeyeceğini belirtti.
Çevreciler 2000’de sokağa dökülecek
KEPEZÜSTÜ Ormanlık Alanı'nındaki askeri amaçlı ön iznin kaldırılmasını isteyen çevreciler, yeni yılın ilk eylemini yapmaya hazırlanıyorlar.
Çevreciler, eylemlerinin, askeri amaçlı bir girişime değil, Antalya'nın oksijen deposu niteliğindeki bir ormanın korunmasına yönelik olduğunu belirttiler.
Yapılacak eyleme, Antalya Barosu, Mimarlar Odası Antalya Şubesi, Tema Vakfı, Kent Gönüllüleri Dayanışma Grubu, Türkiye Tabiatı Koruma Derneği Antalya Şubesi, Çekül Antalya Temsilciliği, Çevre Girişimi Derneği Jeofizik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Antalya Tabip Odası ve Jeoloji Mühendisleri Odası destek veriyor.