AK Parti'den "Demokratik Açılım" kitapçığı

Güncelleme Tarihi:

AK Partiden Demokratik Açılım kitapçığı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 22, 2010 17:41

AK Parti'nin demokratik açılımın halk tarafından daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla hazırladığı kitapçıkta “Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür ve böyle kalacaktır. Demokratik açılım süreci'nde bundan taviz verileceği sadece kara bir propagandadan ibarettir” ifadelerine yer verildi.

Haberin Devamı

AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı, “Sorularıyla ve Cevaplarıyla Demokratik Açılım Süreci, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adlı bir kitapçık yayımladı.

133 sayfadan oluşan kitapçıkta 30 soruda açılımla ilgili sorulara yanıtlar veriliyor.

Kitapçıkta, Demokratik Açılım Süreci'nde Türkiye'nin milleti ve devleti ile bölünmez bütünlüğü tartışma konusu mudur? Üniter devlet yapımız zedelenir mi?” sorusuna şu yanıt verildi:
“Hayır. Türkiye Cumhuriyeti bölünmez bir bütündür ve böyle kalacaktır. Demokratik Açılım Süreci'nde bundan taviz verileceği sadece kara bir propagandadan ibarettir.

Üniter yapımız etrafında bir tartışma ya da 'tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak' prensibinden taviz verilmesi asla söz konusu değildir.

'Tek millet' kavramından yola çıkarak farklı etnik kökenlerden gelen vatandaşlarımızın yok sayıldığı iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü 'tek millet' olmak, tek ırk olmak anlamına gelmez. Millet; ortak bir vatanı, ortak bir tarihi, ortak bir gelecek planlaması olan, ortak değerleri ve menfaatleri olan insanların gönüllü birlikteliğini ifade eder. Birçok etnik unsur bir araya gelerek bir milleti oluşturabilir.”

“DEMOKRATİK AÇILIM SÜRECİ DIŞARINDAN DAYATILAN BİR PROJE MİDİR?”

Parti programında, “AK Parti'nin, Türkiye'nin bütünlüğü ve üniter devlet yapısıyla birlikte bölgeyi tehdit eden terörün önlenmesinde zaaf yaratmayacak bir şekilde, kalıcı, tüm toplumun duyarlılıklarına saygılı, etkili ve sorunları kökünden çözmeye yönelik bir politika izleyeceği” ifadelerinin yer aldığı hatırlatılan kitapçıkta, Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sürecin daha başında AK Parti TBMM grup toplantısında “manifesto” mahiyetinde bir konuşma yaptığı anlatılıyor.

“Demokratik Açılım Süreci dışarından dayatılan bir proje midir?” sorusuna da yanıt verilen kitapçıkta şunlar kaydedildi:
“Bu iddianın sahipleri, Türkiye'nin kendi meselelerini kendi gücü ve iradesiyle çözemeyeceğine inananlardır.
AK Parti hükümetlerinin etkin ve etkili dış politikası sayesinde terör örgütünün kurmuş olduğu yurt dışı bağlantıları bu etkin diplomasi ile çök önemli ölçüde kesilmiştir. Avrupa ülkelerinin bazıları geçmişte terör örgütüne sempatiyle bakarken hükümetimizin çabaları sayesinde terör örgütünün yalnızlaştırılması sağlanmıştır. Başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere neredeyse tüm dünyada bir terör örgütü olarak ilan edilmiştir.

Kuzey Irak'ta terörle mücadele esnasında ABD'den istihbarat desteği alınmış, terör örgütünün ileri gelenleri ABD tarafından uluslararası uyuşturucu tüccarları olarak ilan edilmiştir.

Bizim menfaatimizle, ilişkili olduğumuz diğer ülkelerin menfaatinin bazı konularda örtüşmesi, uluslararası camia ile birlikte bölgesel ve küresel bazı sorunlara çözüm bulmaya çalışmak rasyonel bir politikadır.

Biz, yozlaşmadan dünya ile uzlaşmak zorundayız. Kendimiz kalarak, bizi bir millet haline getiren temel değerlerimizi muhafaza ederek küresel dünya ile bütünleşmek durumundayız. Milli haslet ve bağımsızlığımızı olmazsa olmaz kabul ederek gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir ülke olmak durumundayız. AK Parti'nin aktif ve etkin dış politikası ulusalcı fukaralık ve içe kapanmayı reddeder. Biz ulusal zenginlik ve dünyaya açılımın yanındayız.”
Kitapçıkta, terörün uluslararası bir boyut kazandığı ve uluslararası çözümler gerektirdiği vurgulanarak, “komplo teorileri üreterek kendimizi dünyadan soyutlayamayız. Bu proje her yönüyle yerli ve milli bir projedir. Milletimiz kendi meselelerini çözebilecek kudrette ve dirayettedir. Siyasi irade olarak hükümetimiz bu kudret ve dirayete öncülük etmektedir” ifadelerine yer verildi.

Haberin Devamı

SORULAR VE YANITLAR

Haberin Devamı

Kitapçıkta, “Süreç,  sadece Kürt meselesi gibi kavramlara indirgenemeyecek kadar geniştir. Nitekim,  süreçte Alevi vatandaşlarımızın, azınlık gruplarının sorunları, hatta başta  işsizlik olmak üzere ülkemizdeki ekonomik meselelerin çözüm yoluna konulması,  minimize edilmesi hedeflenmiştir” ifadelerine yer verildi.
AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanlığı, “Sorularıyla ve Cevaplarıyla  Demokratik Açılım Süreci, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi” adlı bir kitapçık  hazırladı. 133 sayfadan oluşan kitapçıkta 30 soruda açılımla ilgili sorulara  yanıtlar veriliyor.

Kitapçıktaki, sorular ve yanıtların özetleri şu şekilde:

1. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım süreci nedir? Hangi amaca hizmet  etmektedir?

- Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, ülkemizin ilerlemesini,  kalkınmasını, büyümesini, ulusal ve uluslararası itibarını yükseltmesini,  milletimizin refah ve huzurunun artmasını, kardeşliğimizin pekişmesini engelleyen  her sorun alanını çözüm yoluna koymayı hedefliyor. Başta terör meselesi olmak  üzere tüm etnik grupların, mezhep gruplarının meselelerini ve ekonomik sorunları  ele almayı, bu sorun alanlarında iyileştirmeler yapmayı ve sorunları en aza  indirmeyi gaye ediniyor.

2. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım sürecinde, Türkiye'nin milleti ve  devleti ile bölünmez bütünlüğü tartışma konusu mudur? Üniter devlet yapımız  zedelenir mi?

- Hayır, Türkiye Cumhuriyeti, milleti ve devleti ile bölünmez bir  bütündür ve böyle kalacaktır. Demokratik açılım sürecinde bundan taviz verileceği  sadece kara bir propagandadan ibarettir. Üniter yapımız etrafında bir tartışma ya  da 'tek devlet, tek millet, tek vatan' prensibinden taviz verilmesi asla söz  konusu değildir.

3 Soru ve yanıtı: Türkçenin dışındaki dillerde eğitim yapılması söz  konusu olacak mıdır? Devletimizin değişmez niteliklerinden taviz veriliyor mu?

- Türkçe resmi dilimizdir ve öyle olmaya da devam edecektir. 'Resmi dil'  ile 'anadil' kavramları karıştırılmamalıdır. Resmi dil konusunda bir değişiklik  gündemde hiç olmadı, olmayacaktır. Ancak insanların anadillerini öğrenmeleri,  öğretmeleri, konuşmaları, müzik yapmaları veya dinlemeleri, farklı dil ve  lehçelerde devlet veya özel sektör tarafından radyo ve televizyon yayınları  yapılmasının önündeki tüm engeller kaldırılmaktadır. Türkçe aynı zamanda eğitim  dilidir ve öyle kalacaktır.

4. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım süreci niçin 'Kürt Açılımı', 'Milli  Birlik ve Kardeşlik Projesi' gibi farklı isimlerle nitelendirilmektedir?

- Demokratikleşme sürecinde en ağır sorun alanı terör ve Kürt meselesi  olduğu için başlangıçta basın yayın kuruluşları, yapılan çalışmaları 'Kürt  sorunu' olarak nitelediler. Süreç, sadece Kürt meselesi gibi kavramlara  indirgenemeyecek kadar geniştir. Nitekim, süreçte Alevi vatandaşlarımızın,  azınlık gruplarının sorunları, hatta başta işsizlik olmak üzere ülkemizdeki  ekonomik meselelerin çözüm yoluna konulması, minimize edilmesi hedeflenmiştir.

5. Soru ve yanıtı: Demokratik açılımla terör bitirilecek mi? Artık  gözyaşları dinecek mi?

- Yıllardır terörle mücadele eden güvenlik güçleri ve işin uzmanları,  sadece askeri ve polisiye tedbirlerle terörün üstesinden gelinemeyeceğini ifade  etmişlerdir. Dünyadaki tecrübeler de bunu göstermektedir. Terörle mücadele  etmenin ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik, sosyolojik boyutları vardır.  Maalesef geçmiş hükümetler, çoğunlukla meseleyi sadece güvenlik sorunu olarak  görmüşlerdir. Terörü besleyen ortamın yok edilmesi, terörün istismar ettiği sorun  alanlarını çözüme kavuşturmak, terörizme mücadelenin de olmazsa olmaz  gereklerindendir.

Haberin Devamı

“NİÇİN ŞİMDİ?”

6. Soru ve yanıtı: AK Parti 7 yıldır iktidardadır. Genel olarak  demokratikleşme ile ilgili birçok şey yapıldı. Peki, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili  niçin her şey 7 yıl sonrasında bırakıldı? Niçin şimdi?

- Aksine son 7 yıldır, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan halkımızın hayat  standartlarını yükseltmek, ülke genelinde olduğu gibi bireysel hak ve  özgürlüklerin kapsamını genişletmek için ekonomik, sosyal ve kültürel birçok  gelişme kaydedildi.

7. Soru ve yanıtı: AK Parti'nin programında, Türkiye'nin refah ve  mutluluğu kapsamında Doğu ve Güneydoğu ile ilgili neler vaat edilmektedir?

- Bölge halkının mutluluğu, refahı, hak ve özgürlüklerinin gözetileceği,  farklılıkların zenginlik kabul edileceği, Türkçenin dışındaki dillerde yayın  dahil kültürel faaliyetlerin yapılabileceği, başta OHAL olmak üzere halkı  rahatsız eden uygulamaların kaldırılacağı, terör ve terörle mücadele esnasında  zarar gören vatandaşların mağduriyetlerinin giderileceği, terörle baskının  karşılıklı olarak birbirinden beslendiği gerçeğinden hareketle baskıların ortadan  kaldırılacağı vaat edilmiştir.

8. Soru ve yanıtı: AK Parti programında konuyla ilgili hangi  duyarlılıklar dile getirilmiştir?

- AK Parti programında, 'tek devlet, tek millet, tek vatan ve tek bayrak'  prensibi ile özetlenebilecek birçok vurgu mevcuttur. Asayiş mantığına dayalı,  bürokratik otoriter devlet anlayışından, uzun vadede sorunların derinleştiği  gerçeğinden hareketle kaçınılacağı, çözümlerin hukuk devleti içerisinde  aranacağı, farklılıkların tanınıp zenginlik kabul edilirken, ortak paydaların  arka plana atılmasının söz konusu olamayacağı, AK Parti programında çok net  ifadelerle kayıt altına alınmıştır.

9. Soru ve yanıtı: Teröre harcanan 300 milyar dolar teröre harcanmasaydı  bu para ile neler yapılabilirdi?

- Bu para ile 15 bin adet 24 derslikli okul, 900 adet 400 yataklı tam  teşekküllü eğitim ve araştırma hastanesi, 150 adet boğaz köprüsü, 120 adetAtatürk Barajı veya 450 bin kilometre duble yol yapılabilirdi.

10. Soru ve yanıtı: Yaklaşık 30 yıldır devam eden terör ve çatışma  ortamının Türkiye'ye olan dolaylı maddi zararları nelerdir?

- Kırsalda boşalan yerleşim birimlerindeki milyonlarca hektar mera, tarım  arazisi atıl olarak kendi haline terk edilmiştir. Yayla yasaklarından dolayı  özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki küçükbaş hayvan varlığı  neredeyse dörtte birlik bir orana düşmüş, bu durum ülkede et ve et ürünlerinin  fiyatlarının astronomik olarak artışını tetiklemiştir.

11. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım sürecinin dış yansımaları nasıl  olacaktır?

Evin içi evin dışından önce gelir. Meseleye bu açıdan baktığımız zaman iç  barışımız, aynı zamanda küresel ölçekte söz sahibi olmamızın da çok önemli bir  destekleyici unsurdur.

12. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım dışarıdan dayatılan bir proje  midir?

Bu iddianın sahipleri, Türkiye'nin kendi meselelerini kendi gücü ve  iradesiyle çözemeyeceğine inananlardır. Bu proje her yönüyle yerli ve milli bir  projedir. Milletimiz kendi meselelerini çözebilecek kudrette ve dirayettedir.  Siyasi olarak hükümetimizin bu kudret ve dirayete öncülük etmektedir.

13. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım süreci teröre ve terör örgütüne  verilen bir taviz midir?

AK Parti hükümeti, hiçbir illegal yapı ya da oluşuma asla taviz vermez.  Milletin istifadesinde olmayan hiçbir konuda AK Parti hükümeti adım atmaz.  Demokratikleşme alanında atılan adımlar asla ve asla taviz değil,  vatandaşlarımıza en tabii ve doğuştan gelen, insan olmaktan kaynaklanan  haklarının teslimidir.

14. Soru ve yanıtı: Bu sürecin muhatabı kimdir? Terör örgünün muhatap  alınması söz konusu mudur?

Bu sürecin muhatabı 72 milyon  vatandaşımız, tüm halkımızdır. Hükümetimiz  çözüm konusunda söyleyecek sözü olan tüm siyasi partilerin, sivil toplum  örgütlerinin, bilim adamlarının, medya mensuplarının ve kanaat önderlerinin  kapısını çalmış ve çok önemli destekler almıştır. Ne var ki başta CHP ve MHP  olmak üzere bazı siyasi partiler yangına benzin taşımayı tercih etmişlerdir.

15. Soru ve yanıtı: Terör Örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan'ın affedilmesi  veya yeniden yargılanması söz konusu mudur?

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olan Abdullah  Öcalan'ın affedilmesi veya yeniden yargılanması kesinlikle söz konusu değildir ve  olamaz. Böyle bir sürecin hukuki olarak gerçekleşmesi de mümkün değildir.

Haberin Devamı

“ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI BOŞUNA MI AKTI?”

16. Soru ve yanıtı: Şehitlerimizin kanları boşuna mı aktı? Boşuna mı  evlatlarımızı şehit verdik?
Bugünki birlik ve beraberliğimizi şehitlerimizin ve gazilerimizin  varlığına borçluyuz. Eğer bu ülkede terör örgütünün çabalarına rağmen bir  Türk-Kürt çatışması olmamışsa, bugün üniter bir devlet olarak dünyada saygın bir  noktadaysak, bu konuda şehitlerimize ve gazilerimize çok şey borçluyuz.  Şehitlerimizin ruhu, ülkede daha faza şehit verilmesiyle, daha fazla ölüm  yaşanmasıyla, daha fazla ocağa ateş düşmesiyle değil; tam tersine ülkenin huzura,  istikrar ve güvenliğe kavuşmasıyla, ölümlerin, acının, gözyaşının durmasıyla şad  olacaktır.

17. Soru ve yanıtı: Demokratik Açılım Süreci'ne rağmen terör devam ederse  ne olacak?

Terörle mücadele eksiksiz bir şekilde ve tam bir kararlılıkla devam  edecek ama eş zamanlı olarak terörü doğuran, besleyen ve terör için istismar  zemini olan ekonomik, sosyal, kültürel, psikolojik ve diğer nedenler de ortadan  kaldırılacaktır.

18. Soru ve yanıtı: Geçmişte CHP tarafından 'Doğu veya Güneydoğu Sorunu'  veya 'Kürt Sorunu' başlıklarıyla raporlar hazırlanmış veya hazırlatılmıştır. CHP  bu sürece neden karşı çıkmaktadır?

Bugün CHP liderinin Ak Parti'yi çok ciddi bir üslupla eleştirdiği bir çok  konu, bu CHP raporlarında yer almış, savunulmuştur. Örneğin Ak Parti herkesin ana  dilini konuşması, ana dilini öğrenmesi, ana dilinde yayın yapması gibi en insani  hakları savunurken, CHP lideri bunları 'bölücülük' olarak suçlamaktadır. Oysa  kendi hazırladıkları raporda, 'özel okullarda ana dilde eğitim hakkı' dahi  bulunmaktadır. CHP çok açık bir tutarsızlık sergilemektedir.

19. Soru ve yanıtı: MHP'nin Demokratik Açılım Süreci'ne aşırı tepki  vermesinin sebebi nedir?

Geçmiş seçimlerin gerçekleştirildiği koşullar ile sonuçlarını sosyolojik  bir tahlile tabi tuttuğumuzda terörün artış gösterdiği dönemlerde MHP'nin  oylarında bir artışın meydana geldiği görülmüştür. Türk siyasi tarihinde ciddi  bir varlık gösteremeyen MHP, Doğu ve Güneydoğu'daki terörün 90'lı yıllarda iyice  tırmanmasıyla 1999 seçimlerinde tarihindeki en yüksek oy oranına ulaşmıştır. MHP  ve CHP'nin 'birlik ve beraberlik söylemi' görünüşte olumlu görülse de bu iki  parti de fiiliyatta inkarcı ve ayrımcı politikalara sahiptir.

20. Soru ve yanıtı: Bu sürecin Ak Parti tarafından başlatılmasının önemi  nedir?

Tüm halkımızı kucaklayan bir anlayışa sahip olan Ak Parti'nin bu  özelliğinden dolayıdır ki, son seçimlerde 63 ile birinci parti, 18 ilde de ikinci  parti olmuştur. Türkiye'nin 81 ilinin 80'inde milletvekili bulunan yedi bölgede  birinci olan Ak Parti'nin bir bölgeyi diğer bölgeden üstün tutan, bir etnik  unsuru diğerine tercih eden bir tavrı olamaz.

Haberin Devamı

“TERÖRÜN ÜREDİĞİ VE BESLENDİĞİ ORTAMLARINDA ORTADAN KALDIRILMASI
GEREKİYOR”

21 Soru ve yanıtı: Doğu ve Güneydoğu bölgesinde yapılan bunca yatırıma,  müşfik ve adil politikalara rağmen yine terör durmuyor. Terör örgütü ve onun  savunucusu siyasi parti, istismara devam ediyor. Bu nasıl izah edilebilir?

Doğu ve Güneydoğu'ya yapılan yatırımlar, götürülen hizmetler, terör  örgütünü veya onun savunucusu siyasi partiyi memnun ve tatmin etmek için değil,  bir bütün olarak halkımızı memnun ve tatmin etmek için yapılmıştır. Aslında terör  örgütleri kalkınmanın olmadığı, yatırım ve hizmetlerin gitmediği, işsizliğin diz  boyu olduğu, baskıcı uygulamaların bulunduğu ortamlarda kendisine daha fazla  taraftar bulur. Bir yandan terörle silahlı mücadele verilirken, diğer yandan  terörün ürediği ve beslendiği ortamlarında ortadan kaldırılması gerekiyor.

22. Soru ve yanıtı: Kandil Dağı'ndan ve Mahmur Kampı'ndan gelenlerin  ülkeye girişi esnasında Habur'da, Silopi'de ve sonrasında sergilenen görüntülere  ne denir?

Kandil ve Mahmur'dan gelen 34 kişinin Türkiye'ye gelmesi dolayısıyla  Habur, Silopi ve Diyarbakır'a kadar olan yol güzergahında sergilenen görüntüler  asla tasvip edilemez. Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere hükümetimizin ve  partimizin tüm yetkilileri bu durumu çok net bir dille kınamış ve tekrarına asla  müsaade etmeyeceğini ifade etmiştir.
23. Soru ve yanıtı: Bugüne kadar Ak Parti iktidarında Demokratikleşme  adına neler yapıldı, bundan sonraki süreçte neler yapılacak?

Kısa orta ve uzun vadede yapılacaklar vardır.

Hükümet olarak, insan haklarına saygının ve demokratikleşmenin bir  göstergesi olmak üzere göreve gelir gelmez olağanüstü hal uygulamasına sen  verdik.

Terörle Mücadele Kanununda değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikle, terör  yeniden tanımlanmış ve terör suçları yeni Türk Ceza Kanununa göre yeniden  sayılmıştır.

Farklı dil ve lehçelerde kursların açılabilmesine imkan sağlayan bir  yönetmelik değişikliği, köy ve belde isimlerinin gereği halinde sakinlerin arzusu  istikametinde değiştirilebilmesi, yol aramalarının asgariye indirilmesi,yayla  yasaklarının kaldırılması, farklı dil ve lehçelerde propaganda yapılabilmesi için  siyasi partiler kanununda değişiklik, İnsan Hakları Kurumu'nun kurulmasına dair  kanun, bağımsız kolluk şikayet mekanizmasının kurulması öngörülmektedir. Uzun  vadede ise, Türkiye'nin sivil ve demokratik bir Anayasaya kavuşturulması  hedeflenmiştir. Yeni Anayasada ilk üç madde ve Cumhuriyetin temel nitelikleri  aynen korunacaktır.

24 Soru ve yanıtı: Suç işlemediklerin tespit edilen örgüt mensupları  dağdan inip aramıza karıştığı zaman kendimizi güvende hissedebilecek miyiz?

Son beş yılda bin kadar terör örgüt üyesi silah bırakarak dağdan inmiş ve  normal hayatına dönmüştür. Bu insanların eli silahlı birer terörist olarak  dağlarda olmaları mı daha iyi, silah bırakarak ailelerinin yayına dönmeleri mi
daha iyi? Üzerinde  durulması gereken konu budur.

25. Soru ve yanıtı: Silah bırakarak dönen terör örgütü üyelerine iş, para  ve konut verileceği iddiası doğru mudur?
Hayır doğru değildir. Hükümetimiz hiçbir terör örgütü mensubuna maddi  menfaatler karşılığında silah bırakma teklifinde bulunmamış, bulunmayacaktır.

“DAĞDAN İNMEK KİMSEYE DOKUNULMAZLIK KAZANDIRMAZ”

26. Soru ve yanıtı: Kandil Dağı'ndan ve Mahmur'dan gelenlere özel muamele  mi yapıldı?

Diyarbakır Valiliğinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı  başvuru üzerine, güvenlik gerekçesiyle savcılar Habur Sınır Kapısı'na   gitmişlerdir. Gelen 34 kişiden 29'u suçsuz bulunmuş ve hemen serbest  bırakılmıştır. Beş kişi de hakim kararıyla serbest bırakılmıştır. Hakim ve  savcılar, bağımsız yargının mensuplarıdırlar.

Soru 27: Dağdan inenler suç işlerlerse illegal faaliyetlerle uğraşırlarsa  ne olacak?

Dağdan inmek kimseye dokunulmazlık kazandırmaz. Silahları bırakıp normal  hayatlarına döndükleri zaman suç işlerler veya suça bulaşırlarsa herhangi bir  vatandaş, hangi muameleye tabi ise onlar da aynı muameleye tabi tutulur.
28. Soru ve yanıtı: 'Ver, ver, ver. Ne zamana kadar, nereye kadar?'  diyenler vardır. Kime, ne veriliyor?

Kimse kimseye bir şey vermiyor. Arızaları gidermek taviz vermek anlamına  gelmez. Bir insanın ana dilini konuşması, öğrenmesi, öğretmesi kendinden sonraki  nesillere aktarmak için gayret içerisinde olması örfü, adeti ve geleneklerini  yaşatarak yaşaması onun temel insani haklarındandır.

29. Soru ve yanıtı: Demokratik açılım sürecinin sonucunda referandum  yapılacak mı?

Hayır, çünkü temel hak ve özgürlükler referandum konusu olamaz.

30 Soru ve yanıtı: Süreç içerisinde koruculuk sistemi ne olacak?

Koruculuk sistemi teröre karşı geçici, palyatif bir tedbir olarak ihdas  edilmiştir. Terör devam ettiği sürece koruculuğun ortadan kaldırılması söz konusu  olamaz. Terörün bitmesi halinde mevcut korucuların mağduriyetlerine yol açmayacak  bir düzenlemeye gidilecektir.”

133 sayfalık kitapçıkta, Başbakan Erdoğan'ın fotoğrafları ve Salih  Memecan'ın karikatürleri de yer aldı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!