Ahmedinecad nükleer mücadelede dost arayışında

Güncelleme Tarihi:

Ahmedinecad nükleer mücadelede dost arayışında
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2010 17:37

İran, Washington'daki nükleer silahsızlanma zirvesine misilleme olarak düzenlediği konferansta, birçok ülkenin desteğini kazanmaya çalıştı

Haberin Devamı

Avrupa’nın dört bir yanında kül, Tahran semalarında ise mantar bulutları yükseliyor. Tahran’da Pazar akşamı sona eren uluslararası nükleer silahsızlanma zirvesinde, katılımcıları 1945 yılında Hiroşima’da patlayan nükleer bombanın oluşturduğu mantar bulutunun posterleri karşıladı.

               

Posterlerde, vücutlarındaki yanıkların verdiği acıdan ölürken görülen Japon çocuklar, konferansa ev sahipliği yapan İran’ın dini lideri Ali Ayetullah Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın sözlerini destekler nitelikteydi. İran’ın iki lideri, konuşmalarında ABD’nin “tek nükleer suçlu” olduğunu ve nükleer silahların insan ahlakına aykırı olduğunu söyledi.

 

Haberin Devamı

Öte yandan, Washington ve Londra konferansı bir halkla ilişkiler gösterisi olarak nitelendirerek görmezden geldi. Konferansın, Tahran’ın nükleer programına yönelik dikkatleri dağıtmak çabasının bir sonucu ve ABD Başkanı Barack Obama tarafından geçtiğimiz hafta 47 ülkenin katılımıyla düzenlenen ve İran ile Kuzey Kore’nin hedef alındığı nükleer silahsızlanma konferansına çocukça bir misilleme olduğu yorumları yapıldı.

 

TAHRAN’IN DESTEK GİRİŞİMİ

Tahran’da düzenlenen konferans, katılımcılarının önemi ve kullanılan söylemler açısından ödül almaya aday olabilecek bir etkinlik olmaktan uzak kaldı. Türkmenistan, Gine ve Svaziland gibi “nüfuzlu” ülkeler konuk listesi arasındaydı. Diğer yandan, İran’a bugüne kadar görülmüş en ağır yaptırımları uygulamak isteyen ABD, davetliler arasında değildi. Avrupa Birliği’nin (AB)27 ülkesi ise konferans davetlerine omuz silkti hiçe saydı.

 

Ancak, İran Batı’nın çifte standartlarından haklı olarak bıkmış durumdaki gelişmekte olan ülkelerden destek alırken, uzun döneme yayılmış ve kurnazca bir oyun oynuyor. Tahran’daki konferansa BM Güvenlik Konseyi’nin daimi üyeleri Rusya ve tanınmamış bir diplomat göndermiş olsa da Çin katılım gösterdi.

 

Haberin Devamı

Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeleri, İran yaptırımlarına açık açık karşı çıkan Türkiye, Uganda ve Lübnan da konferansta temsil edilen ülkeler arasındaydı. Sonuç olarak İran, Rusya ve Çin’in yaptırımlarda ABD’nin safında yer almayacaklarına dair ikna edici bir söz alamadı.

 

İRAN KENDİNİ ÜMİTLENDİRDİ

Rusya ve Çin’den beklenen tavır gelmemiş gibi gözükse de, bu konferans Tahran’a Batı’nın planlarını bozacak bir strateji için belli bir ölçüde sempati ve oy kazanma konusunda yardımcı olabilir.

 

Tahran’dan çıkan kararlarda 40 yıllık geçmişi olan Nükleer Silahsızlanma Antlaşması’nın (NPT) tamamen yenilenmesi ve İsrail’in nükleer cephaneliğinin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından incelenmesi öngörülüyor.

 

Haberin Devamı

Alınan kararlar önümüzdeki günler büyük önem taşıyor. Önümüzdeki ay New York’ta 200’den fazla ülkenin liderleri NPT’nin gözden geçirilmesi için bir araya gelecek. İran’ın stratejisi, bu toplanma esnasında bir taşla iki tuş vurmak. Bu bağlamda anlaşmaya imza atmış ülkelerin sivil amaçlar için uranyum zenginleştirmesi gibi programlar yürütme haklarının tartışılmasını isteyen İran, ABD, Fransa ve İngiltere’nin silahlarından tamamen kurtulamamış olmasını da gündeme getirecek.

 

FIRTINADAN ÖNCEKİ SESSİZLİK

NPT’nin değerlendirilmesinden önce yapılacak müzakerelerin şartlarının belirlenmesi stratejik açıdan büyük önem taşıyor. Eğer İran en azından maruz kaldığı uluslararası yalnızlığı sınırlamayı başarırsa, nükleer bomba üretmeye niyeti olduğuna inananları ikna etmesine gerek kalmadan Obama’nın yaptırımlarını saf dışı bırakabilir.

 

Haberin Devamı

Bu strateji, İran Dışişleri Bakanı Manuşer Muttaki’nin Pazar günkü konferansta yapılacak müzakereleri “bir umut kaynağı” olarak belirtmesinin de sebebiydi.

 

Büyük Okyanus’un ötesinde ise, ABD Savunma Bakanı Robert Gates Beyaz Saray’a ilettiği gizli belgede ABD’nin İran yaptırımlarında başarısız olması halinde bir B planına sahip olmadığını ortaya çıkardı.

 

Washington ve Avrupa devletleri yakın zamanda düşünüp taşınmaya başlamalılar. Yapacakları değerlendirmeler ise nükleer güce sahip bir İran’la yüzleşmeye yönelik değil, İran’ı muhafaza altında tutmayı amaçlayan bir politika olmalı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!