Ağabeyini üzen yaramaz

Güncelleme Tarihi:

Ağabeyini üzen yaramaz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 2001 00:00

MESUT Bey'in gazetecilere verdiği yemekte Erkan Mumcu, ağabeyini üzen bir çocuğun utangaçlığı içindeydi sanki. Ağabeyi de sanki kardeşine çıkışmış da sonra onu affedip gönlünü almış gibi bir rahattı. Yemeğe oturur oturmaz hemen bu konu getirildi masaya ve Mesut Bey'e şu soru soruldu:- İşi tatlıya bağlamış görünüyorsunuz. Öyle mi?Mesut Bey hafif şaka yollu şöyle yanıt verdi:- Erkan'ın İzmir'de havaya girip söylediği sözler en çok bana zarar verdi. Bizim yeniden yapılanma programı gölgelendi. Çünkü kamuoyunda Erkan'ın sözleri tartışılmaya başlandı.''Sonra da Mumcu'ya bakıp ‘‘Söyledikleri partinin görüşleriydi ama üslup kendisine aitti ve yanlıştı’’ diyerek konuya kendi açısından noktayı koydu.Erkan Mumcu da sözlerinin amacını aştığını, kullandığı üslubun kötü olduğunu kabul ettiğini, ama bir suç işlediği kanısında olmadığını söyledi.Kamuoyunda ve koalisyon içinde daha öğle saatlerinde Yılmaz-Mumcu görüşmesinden sonra yapılan açıklamalarla sona eren tartışma böylece bizim masada da son bulmuş oldu. Bunun üzerine Mesut Bey esas konuya girdi. Partisi tarafından hazırlanan ve daha önce kamuoyuna açıklanan ‘‘Yeniden Yapılanma Programı’’nın ana hatlarını ve hedeflerini anlattı. Her konudan sonra gazetecilerin görüşlerini aldı. Bunları dikkatle dinledi. Bu arada belirtmeliyim ki Mesut Bey iyi bir dinleyici. ANAP Genel Başkanı ve vekili, programın flu kalmış bölümleri hakkında biraz daha ayrıntıya girip konuyu netleştirdiler.* * *Ben bu paketin Türkiye'nin yeniden yapılanmasında ve çağı yakalamasında önemli bir dönemeç olabileceğine inanıyorum. Dileğim koalisyon ortaklarının bu paketi bir kompleks duymadan ciddi şekilde incelemeleridir. (Bunun gerçekleşmeyeceğini adım gibi biliyorum.)Öneriler üç lider tarafından ele alınıp üzerinde anlaşılabilecek bir hale getirilir ve uygulamaya konulursa bundan Türkiye'nin büyük yararlar elde edeceğine eminim. Çünkü pakette çok önemli ‘‘değişim anahtarları’’ var.Aslında Mesut Bey'in haklı olarak ısrarla üzerinde durduğu nokta şu:‘‘Bu hükümet çok büyük işler, reformlar yaptı. Buna rağmen tek tek konularla uğraşıp topyekûn bir yapılanmayı ele almadığı için halkın hem güvenini yitirdi hem de tepkisini çekti.’’Sonra da bir anısını anlattı:‘‘Ben kendi başbakanlığım dışında iki başbakanla çalıştım. Bunlardan biri Turgut Özal'dı, öteki de Bülent Ecevit. Çok ilginçtir, ikisinden de aynı cümleleri duydum. Her ikisi de hükümetlerinin gördüğü tepki için ‘Biz yaptıklarımızı halka anlatamadık' dedi.’’Burada şu gerçek ortaya çıkıyor: İktidarlar başarıya mahkûmdur. Halk iktidarlara başarısız olma hakkını tanımaz.Gerçekten de çok önemli işler yapan bu hükümetin bütün başarıları ekonomik krizi önleyemediği için silinip gitti.Meslektaşlarımızın ölümüŞU ana kadar Afganistan savaşında 7 kurban verdik.Bunlardan üçü, haber kovalarken Taliban’ın pususuna düşerek öldü.4'ü ise yine habere giderken Taliban askerleri tarafından kurşuna dizildi.Savaş muhabirliği, her an ölümle kol kola olmaktır. Lanet olsun!.. Bizim meslek insanların canlarını bile düşünmeyecek kadar büyük bir tutkuyla yapılır.Onlar sizlere haber toplamak, görüntü almak için canlarını verdiler.Onlar haber uğruna öldüler.Tanrı onlarla beraber olsun.Bütün dünya gazetecilerinin başları sağ olsun.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!