Afganistan’ın kanatsız meleği

Birleşmiş Milletler İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie'nin Afganistan'daki mültecileri ziyaretini Hello! dergisi takip etti.
Mültecilerin çok zor koşullarda yaşam savaşı verdiğini bilen Angelina Jolie, geçtiğimiz ay da Afganistan’da yaşananları kendi gözleriyle görmek için kampları ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamayan dünyaca ünlü oyuncu, "Koskoca bir adamın ağladığını, yıkıldığını o kadar nadir görürüz ki... Bir adam ağladığında durumun ne kadar kötü olduğunu anlıyorsunuz" dedi.

Birleşmiş Milletler’in iyi niyet elçisi Angelina Jolie’nin Afganistan’daki mültecileri ziyaretini Hello dergisi takip etti. Ünlü oyuncu, Afganistan’da edindiği izlenimi "Gördükleriniz ve hissettiklerinizden sonra etkilenmemek çok zor. Ölüm kalım savaşı veren çocukların halini gördüm" sözleriyle dile getirdi.

Mültecilerin ne kadar zor koşullarda yaşam savaşı verdiğini bilen Angelina Jolie, geçtiğimiz ay Afganistan’da yaşananları kendi gözleriyle görmek için kampları ziyarete gitti. İşte ünlü oyuncunun iki günlük Afganistan ziyaretinde edindiği izlenimler...

 Neden Afganistan ve neden ÅŸimdi?Â

- Afganistan’ı ziyaret etmeyi çok uzun zamandır istiyordum. Taliban rejiminin devrilmesinden sonra 5 milyon Afgan ülkesine geri döndü. Bu yüzden onların neler yaptığını, nasıl yaşadığını gelip gözlerimle görmek istedim. İnsanların yüz yüze kaldığı bu büyük değişimleri ve çalkantıları fark etmek, bilmek ve görmek durumundayız.

 Yardım kuruluşlarında çalışanların hayatlarının her an tehlikede olduğu söyleniyor...

- Afganlar, yardım kuruluşlarının desteğiyle yaşıyor. Tabii ki, sivil Afganların inanılmaz çabaları da asla göz ardı edilemez. Yardım kuruluşlarında çalışanların hayatları pahasına yaptıkları görev, beni derinden etkiledi.

 Bir fotoğrafta sizi gözyaşları içinde görüyoruz. Sizi bu kadar etkileyen neydi?

- Koskoca bir adamın ağladığını, yıkıldığını gördüm. Bunu o kadar nadir görürüz ki... Bir adam ağladığında durumun ne kadar kötü olduğunu anlıyorsunuz. Ailesine yardım edemediği için çılgına dönmüş durumdaydı...

 Afganistan’dan döndükten sonra nasıl bir ruh hali içindeydiniz?

- Bazen, hayat günden güne öyle güç sorunlar içinde geçiyor ki... Görünen şu ki, onlar bütün zorluklara rağmen hayatta kalma çabası veriyorlar. Bundan çok etkilendim.

Pax yemeklerini saklıyor

 Böylesine umutsuz bir durumda insanların gözlerinde umut ışığı görmek sizi şaşırttı mı?

- Afganlar, hayatta kalmak için verdikleri savaşta deneyimliler ve kendilerine has bir esneklikleri var. Aynı koşullar altında insanların besledikleri umutlar çok farklı olabiliyor. Onların cömertliği, karakterleri, çocuklarına daha iyi bir gelecek sunabilmek için azimleri ve cesaretleri adeta parıldamalarını sağlıyor.

 Acıma duygusuyla nasıl başa çıkabiliriz?

- Acıma duygusu inandığımız gibi, her zaman hissedilen bir şey değil. Bizim toplumumuzda, başkalarına yardım etmekle ilgili içten gelen duygu daha güçlü.

 Afganistan’da gördüklerinizden sonra kendi hayat tarzınıza dönmek zor oldu mu?

- Gördükleriniz ve hissettiklerinizden sonra etkilenmemek çok zor. Hayatları tamamen yıkılmış, harap olmuş ailelerle ve insanlarla konuştum. Ölüm kalım savaşı veren çocukların halini gördüm. Tüm bu olup bitenlere bir kez tanık olduktan sonra, her şey gerçekten çok daha zor oluyor. Ama önemli olan bu deneyimlerinizi hayata aktarmak ve tüm bunların nasıl ve neden olduğunu anlamaya çalışmak.

Sosyal haklardan mahrum kalmış evlatlık çocuklarınız var. Onların bu hayata adapte olması ne kadar zaman aldı?

- Çocuklar, açlıktan ölecek kadar kötü duruma düştüklerinde, bunun etkisini daha derinden yaşıyorlar. Ama eve geldikten sonra, çok sevindiler ve yeni hayatlarını sevdiler. Pax, hálá yemeklerini saklamak istiyor. Bazen, yemeğinin bir kısmını ayırıyor ve biz de ona, yarın için de yemeğimiz olduğunu anlatıyoruz.