Af yasasına Anayasa'ya aykırılık itirazı

Güncelleme Tarihi:

Af yasasına Anayasaya aykırılık itirazı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kamuoyunda 'af yasası' olarak bilinen ve bazı suçlarda ceza indirimi ve erteleme getiren yasaya, Anayasa'ya aykırılık temelinde hukuki itirazlar başladı. Avukat Burhan Apaydın, 'Şartla Salıverilme ve Cezaların Ertelenmesine İlişkin Yasa'nın bazı suçları kapsamamasının Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle, yasanın kapsamadığı bir suçtan halen tutuklu yargılanan bir müvekkilinin davasının 'ortadan kaldırılması' talebiyle mahkemeye başvurdu. Benzer bir şekilde, terör örgütü İBDA/C'ye üye oldukları ve çeşitli eylemlerde bulundukları gerekçesiyle 20 sanığın yargılandığı davada, sanıklardan bir bölümünün avukatı, dava dosyasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini ve yargılamanın durdurulmasını istedi.

'Kanun önünde eşitlik'

Avukat Apaydın, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede, Anayasa'nın 10. maddesindeki 'kanun önünde eşitlik' ilkesi gereği yasanın uygulamasında, 'resmi evrakta sahtecilik' iddiasıyla tutuklu yargılanan müvekkili Alpaslan Yalçın hakkındaki davanın 'ortadan kaldırılarak' tahliyesini talep etti. Dilekçesinde, Anayasa'nın 11. maddesinde de, yargı organlarının Anayasa hükümleriyle bağlı olduğunu belirten Apaydın, şunları kaydetti:
"4616 Sayılı Yasa, Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan 'kanun önünde eşitlik' açısından ve hiçbir yasal gerekçeye dayanmaksızın aykırı bulunmaktadır.
4616 Sayılı Yasa, taşıdığı başlıkla her ne kadar infaz hukukuna yönelik bir özellik taşımakta ise de, gerçekte af yasası niteliğindedir. TBMM, Anayasa'nın 87. maddesine göre, sadece Anayasa'nın 14. maddesi kapsamına giren fiiller haricinde genel ve özel af ilanına yönelik af yasası çıkarmak görev ve yetkisine sahiptir. Af yasası dahil olmak üzere çıkaracağı bütün yasalarda Anayasa'nın 10. maddesinde yer alan eşitlik kuralına riayet etmek mecburiyetindedir.
4616 Sayılı Yasa'nın çıkarılmasında Anayasa kuralları gözönüne alınmayarak, Anayasa'ya aykırılık yaratılmıştır. Bu nedenle sayın mahkemenizin, müvekkilim Alpaslan Yalçın hakkında tahliye kararı vermesi gerekmektedir.
Müvekkilim hakkında açılmış olan dava, iddianamede TCK'nın 343. maddesine dayandırılmıştır. 4616 Sayılı Yasa kapsamına bu madde girmemekle, Anayasa'ya aykırılık durumu oluşmuştur.
Anayasa'nın 162. maddesi, (bir davaya bakmakta olan mahkeme, uygulanacak kanun veya KHK hükümlerini Anayasa'ya aykırı görür ve taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakır) şeklindedir.
Buna göre, dosya üzerinden ve duruşma günü beklenmeksizin inceleme yapılarak, öncelikle tutuklu sanık Alpaslan Yalçın'ın tahliyesine karar verilmesi ve görülmekte olan davanın geri bırakılarak davanın ortadan kaldırılmasına, CMUK'un 253. maddesi doğrultusunda karar verilmesi söz konusu olmakla, dosyanın tümünün Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini talep ve rica ederim."
Avukat Burhan Apaydın, tutuklu sanık Alpaslan Yalçın'ın sadece bir örnek olduğunu ifade ederek, yasanın Anayasa Mahkemesi'nce genişletilmesi durumunda, Anayasa'nın 14. maddesi haricindeki bütün suçları kapsayacağını savundu.

İBDA/C'nin itirazı

Terör örgütü İBDA/C'ye üye oldukları ve çeşitli eylemlerde bulundukları gerekçesiyle 20 sanığın yargılandığı davada, sanıklardan bir bölümünün avukatı, dava dosyasının Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini ve yargılamanın durdurulmasını istedi.
İstanbul 4 No'lu DGM'deki duruşmaya yedi tutuklu sanık getirilmezken, tutuksuz yargılanan 13 sanık da gelmedi.
Duruşmada söz alan sanık avukatı Harun Yüksel, 4616 sayılı 23 Nisan1999 tarihine kadar işlenen suçlardan dolayı şartla salıverilme ve cezaların ertelenmesine ilişkin yasanın, Anayasa'ya aykırı olduğunu savunduğu dilekçesini mahkemeye sundu.
Dilekçede, söz konusu kanunun Anayasa'nın öngördüğü "Kanun önünde eşitlik ve hukuk devleti" kavram ve prensiplerine, kanunların objektifliği ve umumiliği prensiplerine ve adalet fikrine aykırı olduğu ifade edildi.
Avukat Yüksel, Anayasa'ya aykırılık iddialarının ciddi bulunarak, söz konusu kanunun 1. maddesinin, TCK'nın 168. maddesini kapsam dışında tutan bendinin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesini, mahkeme karar verene kadar da yargılamanın durdurulmasını istedi.
Avukat Yüksel, yaklaşık 7 yıldır tutuklu bulunan sanık Ali Osman Zor'un da tahliye edilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, dosyanın Anayasa Mahkemesi'ne gönderilmesi ve yargılamanın durdurulması konusundaki istemin bir sonraki celse kararlaştırılmasını öngördü. Tahliye talebini de reddeden mahkeme, duruşmayı erteledi.

İstenen cezalar

İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, İBDA/C'ye üye olan sanıkların, anayasal düzeni değiştirmek amacıyla kiliselerin de aralarında bulunduğu çok sayıda yeri bombalayarak 2 kişinin ölümü, 16 kişinin de yaralanmasına neden oldukları öne sürülüyor. Serdar Ateş, Ender Toz ve Mehmet Şahin'in idam cezasına çarptırılması istenen iddianamede, diğer 17 sanığın ise 'örgüt üyesi olmak' suçundan 15 yıldan 22'şer yıla kadar ağır hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!