Af Anayasa Komisyonu'nda

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Anayasa Mahkemesi’nin şartla salıverme ile dava ve cezaların ertelenmesine ilişkin düzenlemeyi genişleterek teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın da yararlanması yol açılacağı endişelerini, "Anayasa Mahkemesi’nin eski içtihatlarına bakıldığında bir genişleme olacağından söz etmek mümkün değil" diye yanıtladı. Türk, ancak Anayasa Mahkemesi’nin görüşlerinin zaman içinde değişebileceğini de bildirdi.

Adalet Bakanı Türk, düzenlemeden ilk aşamada 35 bin kişinin yararlanacağını söyledi.

Anayasa Komisyonu’nda, 23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen suçlardan dolayı şartla salıverme, dava ve cezaların ertelenmesine olanak sağlayan tasarının görüşmelerine başlandı. Komisyon üyeleri dışında çok sayıda milletvekilinin de izlediği görüşmelerin başlangıcında söz alan ve çoğunluğunu MHP’lilerin oluşturudğu milletvekilleri, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile bankaların içini boşaltanların düzenlemeden yararlanacağı yönündeki kaygılarını dile getirdiler.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, milletvekillerini sorularını yanıtlarken, Anayasa Mahkemesi’nin 1974 affında, usul yönünden bozma kararı vererek kapsamı genişlettiğini, 1991 yılında çıkartılan yasayı da, şartla salıvermede sürelerin farklı uygulanması nedeniyle bozduğunu anlattı.

Milletvekillerinin, "Verilen ölüm cezaları yerine getirilmez" şeklindeki hükmün genişletilerek Abdullah Öcalan’ın affedilmesi endişesi taşıdığını gördüğünü kaydeden Türk, şunları söyledi:

"Bölücü başının mahkum edildiği madde TCK’nın 125. maddesidir. Bu madde af kapsamı dışındadır. Anayasa Mahkemesi’nin bu konudaki eski içtihatlarına bakıldığında, bu yönde bir genişleme olacağından söz etmek mümkün değil. Anayasa Mahkemesi, infaz rejimindeki eşitlik ilkesi üzerinde duruyor. Ancak 8 yıl zaman geçti. Anayasa Mahkemesi zaman içinde görüşlerini değiştirebilen bir kurumdur. Şimdi nasıl karar vereceğini tahmin etmek mümkün değil. Ancak, içtihat mahkemeleri karar verirken eski içtihatlarına yollama yapar."

BANKALAR YASASI’NA MUHALEFET EDENLER

Bakan Türk, "Bankaların içini boşaltanların af kapsamında olup olmayacağı" yolundaki soruları yanıtlarken de, çalışmalar süresince mutabakat sağlamak için çeşitli modeller üzerinde durulduğunu anımsattı. Bunlardan birinin de zararı karşılamak suretiyle ilgilileri serbest bırakmak olduğunu ifade eden Türk, bunun pragmatik bir yaklaşım olduğunu kabul ettiğini söyledi. Bakan Türk, ancak görüşülen tasarıda böyle bir hüküm olmadığını ve bu kişilerin şartla salıvermeden yararlanamayacaklarını bildirdi.

CEZALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ

Birden fazla cezaya çarptırılanların şartla salıvermesinde esas alınacak süreler konusunda da bilgi veren Türk, hapis cezalarındaki en üst sınırın 36 yıl olduğunu anımsattı. Bakan Türk, şartla salıvermede birden fazla cezanın toplamından değil 36 yıl üzerinden indirim yapılacağını ifade etti. Türk, örnek verirken de şartla salıvermede "6 mahkumiyeti olanın hepsinin toplamından indirim yapılmayacağını" belirtti.

Tasarı hazırlanırken belli kişilerin değil, belli suçlardan dolayı hüküm giyenlerin gözönüne alındığını da kaydeden Türk, "Ancak bütün bu hükümler insanlara uygulanacak. O nedenle uygulamada karşımıza somut kişiler çıkabilir. Tasarı hazırlanırken toplum vicdanının kabul etmeyeceğini düşündüğümüz istisnaları kapsam dışında bıraktık" dedi.

SUÇA TEŞVİK OLUR

Bakan Türk, şartla salıverme ile dava ve cezaların ertelenmesinde 23 Nisan 1999 tarihinin esas alınma nedenleri ile ilgili soruları yanıtlarken de, "Aslında Cumhuriyet’in ilanının 75. yıldönümünde çıkartılması düşünülmüştü. Ancak yetişmedi. Bunun üzerine ulusal egemenliğin ilanı olan 23 Nisan esas alındı" dedi. Tarihin daha yakına çekilmesinin sözkonusu olamayacağını ifade eden Türk, "Bu suça teşvik edici bir unsur olabilir" diye konuştu.