Açık toplum ve savaş

Güncelleme Tarihi:

Açık toplum ve savaş
Oluşturulma Tarihi: Kasım 06, 2001 00:00

ÖNCE arşivde 1. Harp'in Fransız ve İngiliz bildirilerine baktım. Trablus'ta hecinli süvarilerimizi tarayan İtalyan tayyarelerini hariç tutarsak, uçak ve zeplinler aracılığıyla tarihin ilk hava muharebeleri yeni başlamıştır...1915 yılı baharını alalım, Nisan'da Suffolk ve Northumberland; Mayıs'ta Saint Denis; Haziran'da Paris, meğer ‘barbar’ (!) Almanlar Britanya ve Fransa üzerinde hep okul, kİlise ve ev bombalamışlar. Daima çocuk ve kadınlar ölmüş.Buna karşılık müttefik pilotlar öyle ‘insancıl’mış (!) ki, Ludwigshafen'de, Metz'de, Badische'de yalnız Prusya lokomotif fabrikalarını, mühimmat depolarını, telgraf karargahlarını vurmuşlar. Sivillerden burnu kanayan yok.Sonra 2. Savaş'a geçtim ve bu kez Berlin'in duyurduğu bültenleri okudum.1942-1943 yıllarındayız ve Köln, Pirna, Düsseldorf, Heidelberg, Mihver kuvvetleri daima masum Cermenlere kastetmiş. Askeri hedefler ise karavana...Fakat kuşku mu var, Nazi uçaklar tabii ki yalnız stratejik yerleri vurmuş.* * *ŞÜPHESİZ, söz konusu açıklamalar öz olarak devletlerin kendi kamuoylarına yönelik mesajları oluşturuyor. Hem içeride ‘maneviyatı yüksek’ tutmayı, hem de düşmanın ‘kahpeliğini’ vurgulayarak, o düşmana karşı hınç bilemeyi amaçlıyor.Hasım tarafa yönelik propaganda boyutu yok ise denecek kadar az.Zira, mesajı karşı tarafa ulaştıracak radyo 1. Harp'te zaten mevcut değil.2. Savaş'ta Hertz dalgaları artık yayında olsa bile, yine de parazitlerin arasından ve gizli dinlenecek radyonun önemini fazla abartmamak gerekiyor.Her halükarda, ne tencereden bozma çanak antenle bile seyredilen evrensel televizyon var, ne de en uzak ve en kanlı arbeden naklen imaj sunan teknoloji.Özetlersek, savaşan tarafların propandaları esas itibariyle ‘içsel’dir!* * *ŞİMDİ, ‘dışsal’! Aslında, ta Vietnam Savaşı'ndan beri ‘dışsal’ !Zaten ABD bu savaşı Mekong deltasının muharebelerinde değil, patlamış mısır atıştırarak ekrana bakan ‘derin Amerika’nın oturma odalarında kaybetti.Üstelik de, bizzat kendi ‘içsel’ organları; yani gazeteleri, dergileri, radyoları ve tabii bilhassa da televizyonları o ‘dışsal’ı bir bütün olarak yansıttığı için kaybetti. Bunun en son örneği de Somali'de yaşandı.Ve, tehlikeyi yabana atmayalım, aynı şey Afganistan'da tekrarlanabilir!* * *TEKRARLANABİLİR, çünkü hem bin Ladin ‘dışsal’ propagandayı büyük maharetle ‘içselleştirmesini’ biliyor, hem de açık toplum bunun doğal zeminini sunuyor. Nitekim, ‘El Kaide’nin reisi ‘El Cezire’ istasyonu aracılığıyla bir yandan Müslüman aleme kendi nefret mesajlarını iletiyor; diğer yandan da aynı kanal, nasıl ki 1915'in Fransız - İngiliz bildirilerinde Almanların hep sivilleri hedeflediği vurguladıysa, bütün dünyaya ‘masumiyet’ imajları yansıtıyor.Tamam, kuşku yok imajlar gerçek! Fakat o gerçeklik esas gerçeği, yani ABD televizyonlarının ‘haya’ duygusuyla ekrana hiç yansıtmadığı ve bugünkü sonuca sebep oluşturmuş olan New York masumlarının gerçekliğini ortadan kaldırır mı?Kaldırmaz ama, işte onu ikincil kılıyor. Malum, insan hafızası unutkanlığa yatkındır, Afgani çocuğun yarasından akan kan esası örtmeye başlıyor.Açık toplumun gereği ve bilişim teknolojilerinin ulaştığı düzey sayesinde de, 1. Harp'ten ve 2. Savaş'tan farklı olarak, bin Ladin hergelesinin ‘dışsal’ propagandası artık bizzat o açık toplum tarafından ‘içselleştirilmiş’ oluyor.Üstelik, aynı açık toplumun ‘eleştirellik’ marjı öyle geniş ki, örneğin bir Fransız televizyonu en yüksek ‘reyting’ saatinde, Suudi katilin gayet sempatik kuklasına Bush'un süper andavallı kuklasını parmağında oynattırıyor.Ve, unutmayalım, o Fransa şu an o Suudi katille savaş halinde bulunuyor!Evet, evet, propagandaların özü değişmedi ama savaşlarınki gibi onların da biçimi değişti ve heyhat, bundan en iyi açık toplum düşmanları yararlandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!