ABD’nin Süleymani’yi öldürmesi... Gerilim kontrol altına alınmalı

Güncelleme Tarihi:

ABD’nin Süleymani’yi öldürmesi... Gerilim kontrol altına alınmalı
Oluşturulma Tarihi: Ocak 06, 2020 08:00

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İranlı general Kasım Süleymani’nin ABD operasyonuyla öldürülmesinin yarattığı riskleri kaygıyla takip ettiklerini belirterek, “Bazı ülke liderleriyle yaptığım görüşmeler var. Başta Hasan Ruhani ile yaptığım görüşme var. İtidal; başka çözümümüz yok. Tüm tarafların zarar göreceği noktaya gelmeden bu gerilimin kontrol altına alınması lazım” dedi.

Haberin Devamı

Erdoğan, CNN Türk- Kanal D ortak yayınında özetle şu mesajları verdi:

İTİDALLİ VE SERİNKANLI HAREKET

(Süleymani’nin öldürülmesi) Sadece Irak’ta meydana gelen bu olay değil bölge çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Ortadoğu adeta kaynıyor. Bir taraftan bizler Suriye’de belli sıkıntıları yaşıyoruz, Libya ile ilgili gelişmeler bütün bunlarla uğraştığımız anda bu olayın patlak vermesi gerçekten düşündürücü. Herkes şu soruyu soruyor, bu nereye gider. (3. Dünya Savaşı) Böyle bir durum olur mu, gibi düşünceler var. Amerika-İran gerginliği çeşitli vukuatlar üzerinden dönemsel olarak tırmanmıştır, tırmanıyor. Bu gerginliğin kontrol altında tutulması, azaltılması, diplomasi usulüyle geride bırakılması için bugüne kadar biz Türkiye olarak ciddi gayretler gösterdik gösteriyoruz. Bu konuyla ilgili gerek batı ülkeleriyle yaptığımız görüşmelerde itidalli ve serinkanlı hareket edilmesi yönündeki telkinlerimizi her vesileyle dile getirdik.

Haberin Devamı

GERGİNLİK KRİTİK AŞAMADA

Buna mecburuz, işin bir yanında da biz varız. Benzer endişeleri paylaştığımız ülkelere yakın eşgüdüm içinde hareket etmemizin gerekliliği üzerinde duruyoruz. Tüm gayretlere uluslararası girişimlere rağmen Amerika, İran gerginliğinin arzu edilen şekilde çözüme kavuşturulması maalesef mümkün olamadı. Krizin son dönemde özellikle Irak üzerinden tekrar tırmanmaya başladığını gördük yerin de Irak olarak seçilmiş olması manidar. Irak’ın çatışma alanı haline getirilmesinin hem Irak’ın hem de bölgemizin barış istikrarına zarar vereceği uyarısını ilgili taraflara kuvvetle vurguladık. Astana sürecinde biz İran’la Rusya ile beraber hareket ediyoruz, Irak’la sınırımız var. Onlarla ilişkilerimize gerek tarih gerek fiziki bunları bir kenara koymak mümkün değil. Tüm bunlara rağmen Irak’taki bazı Amerika hedeflerine yapılan saldırılarla başlayan gerginlik büyükelçiliği kastediyorum, bu gerginlik Kasım Süleymani’nin öldürüldüğü ABD’nin operasyonuyla kritik aşamaya geldi. Türkiye olarak biz bölgemizde dış müdahaleler karşı durduk, bu saldırıyı da bu bakışla değerlendirdik.

Haberin Devamı

BU İŞ BURADA BİTMEYECEK

Süleymani’nin Bağdat’ta öldürülmesinin Irak başta olmak üzere bölgemizin huzur ve istikrarı açısından yarattığı riskleri kaygıyla takip ediyoruz. Çünkü bu iş burada bitmeyecek, bunun muhakkak bir takip eden süreci de olacak. Nitekim Hamaney’in yapmış olduğu açıklamayı bir kenara atamayız, kimse de atmamalı. Trump’ın 50 küsür noktayı tespit ettik herhangi bir şeyin olması halinde biz 50 küsür noktaya her türlü vuruşu yaparız. Tüm tarafların zarar göreceği noktaya gelmeden bu gerilimin kontrol altına alınması lazım.

İTİDAL, BAŞKA ÇÖZÜM YOK

Uluslararası toplumla eşgüdüm halinde gereken gayreti gösteriyoruz. Bazı ülke liderleriyle yaptığım görüşmeler var. Başta Hasan Ruhani ile yaptığım görüşme var, itidal başka çözümümüz yok. Irak Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşme var. Batılı ülkelerle örneğin Macron’la yaptığım görüşme var. Katar Devlet Başkanı Şeyh Temim ile görüşme var. Yanımdaki arkadaşlarımın muhataplarıyla görüşmeleri var. 8’inde Sayın Putin buraya geliyor burada bütün bu konuları bölgesel ve Türk Akımı’yla ilgili konuları enine boyuna masaya yatıracağız.

Haberin Devamı

GERGİNLİKLERİN ARTMASINA VESİLE OLDU

Süleymani’nin görev alanı zaten bu bölge yani Suriye’den tutunuz Irak, İran, bütün bu bölgeyi adeta avucunun içi gibi bilen bir insan hem istihbari noktada önemli görevler üstlenmiş hem komuta olarak üstlenmiş. Bir insanı durup dururken korgeneralliğe kadar yükseltmezler buraya kadar yükseltmişler. Komuta denildiği zaman orada açık net söylememiz lazım. Kasım Süleymani bu noktada kendini ispat etmiş Hamaney tarafından kendisine istisnai bir değer verilmiş olan bir kişi. Böyle bir noktada Amerika’nın onu seçmiş olması özellikle bölgede ne yazık ki gerginliklerin artmasına vesile olmuştur.”

BİZ DE ŞOK OLDUK

- “Şu anda bir ülkenin, devletin en üst kademesindeki komutanını öldürmek herhalde karşılıksız bırakılmaz diye düşünüyorum. Bundan dolayı buradaki seçicilik bana göre isabetli olmamıştır diye düşünüyorum, bu bölgedeki gerginliği arttıran bir adım olmuştur. Bizler Suriye’de hep anlattık konuştuk. 33 bin TIR buralara silah mühimmat araç gereç getirilmiştir bunlar ücretsiz terör örgütlerine verilmiştir, bu desteği nereye koyacağız? Ama eğer bir terörist olarak değil de İran’ın generali olarak değerlendiriyorsan bunu nereye koyacaksın bunların anlamlandırılması şahsen bana zor geliyor. Biz o akşam Trump’la görüşme yaptık. Bizim görüşmemizden yaklaşık 4-5 saat sonra bu olay patlak verdi demek ki mesele herhalde hazırlanmıştı, planlanmıştı, o safhaya gelmişti bizde haberi bu noktada alınca hakikaten biz de şok olduk böyle bir durumla karşı karşıyayız. Ben kendisine İran’la gerilimin tırmandırılmaması telkininde bulundum Sayın Trump’a. Bu işi itidalle ele alıp bölgeye istikrar barış bunu getirelim.”

Haberin Devamı

ABD’nin Süleymani’yi öldürmesi... Gerilim kontrol altına alınmalı

HEPİMİZ ZARAR GÖRÜRÜZ

- “Sayın Trump’la o görüşmeyi yaptım. Türkiye sadece bölgenin istikrar adası değildir, aynı zamanda bölgedeki istikrarın teminatıdır. Bu bilinçle davranıyoruz özellikle diplomasiye dikkat çekiyoruz. Diplomasiyle buradaki süreci çalıştırmamız lazım. İstikrar bozulduğu anda İran bundan zarar görür Irak, Türkiye görür, bu bölgede hepimiz zarar görürüz. Zaten sen İran’a yaptırımlar uyguluyorsun, yaptırımlar nedeniyle zaten zarar söz konusu. Bize yaptırım uygulamıyor diyebilir miyiz. F-35’ler konusunda vermeyeceğim diyor. Sayın Trump’ın direnmesi var, var ama 1 milyar 400 milyon dolar ödemesini yaptığımız F-35’leri alamıyoruz. Buna rağmen uçaklarımızı alamıyoruz. Peki bunu uluslararası ilişkilerde veya ticarette nereye yerleştireceğiz. Bu doğru dürüst bir yaklaşımı ama görüşmelerimizde söylenen şey biz Türkiye’yi seviyoruz bu düzelecek hepsi yoluna girer. Girer de bizim canımızı sıktıktan sonra girse ne olur. S-400 bahane edildi, iş buralara getirildi.”

Haberin Devamı

MONTRO’YE HİÇ KAFAYA TAKMAYIN

(Kanal İstanbul tartışmaları) İki önemli faktör var, bu işin planlaması yapılmıştır. projelendirme çalışmaları da tamamlanmıştır. Bunun en önemli şeyi plan, proje. İşin finans noktasına gelince, biz bunu yap-işlet-devlet ile yapabiliriz, iki milli bütçeyle yapabiliriz. Benim arzu ettiğim yap-işlet-devret. Çünkü bizden, milli bütçeden çıkmasın. Milli bütçeden de bu iş için Türk müteahhitler bu işin içerisine girer mi girmez mi, belki dışarıdan kredi bulurlar bu adımı atarlar. Programa gelmeden bana bir mesaj atıldı. Birinci köprünün yapımına, gazetenin adını vermeyeceğim, ‘Birinci köprünün yapımı İstanbul’un felaketidir’ diyor. Marmaray’da bizim bitirmemizi geciktiren sebeplerden biri Mimar ve Mühendisler Odası olmuştur. Düşünün ya Külliye, bununla ilgili hâlâ CHP bununla uğraşıyor. Danıştay’ın kararı var, hâlâ ‘burası kaçak.’

Özellikle bu kesim yanlış bilgilendirme yaparak millet ile devleti yönetenleri karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Biz bu projeyi neden yaptığımızı anlatıyoruz. Bu ana kadar birçok müteahhit firma da bize proje yaparak gönderdiler. Dikey, yatay mimariyle olanlar da var. Ağırlıklı burada yatay olacak. Neler söylemiyorlar ki, ‘burada su sıkıntısı olacak.’ Açık açık biz bunu anlatmaya devam ediyoruz. Gerekirse ben de bu konuyu ele alan bir sunum da yapacağım, teknik. Önümüzde boğazımız var, ne tür sıkıntıları yaşadığını biliyoruz. Niçin bizim boğazımızdan devasa petrol gemileri geçsin. Montrö ile bağlantılıymış. Biz Romen tankeriyle bir facia yaşadık, 7 ay o tanker orada yattı. Biz bunlara engel olmazsak yarın daha büyük bir facianın gelmeyeceğini kim garanti edebilir. Asya ve Avrupa yakasında yeni bir İstanbul’u inşa edeceğiz. (Montrö) Bence ona hiç kafayı takmayın. Montrö boğazı bağlar, burası Montrö’nün dışında oluşan bir şey. Montrö bir tarihtir. Kanal İstanbulumuz ise kendi imkanlarımızla inşa ettiğimiz bir projedir. Montrö’nün içinde değildir.”

ASKERİMİZ PEYDERPEY GİDİYOR

(Libya) Ne bizim ne de Libyalı kardeşlerimizin haklarının gasp edilmesine, tek taraflı adım atılmasına Türkiye olarak izin vermeyeceğiz. Parlamentomuza bunu getirdiğimizde bu tezkereyle alakalı olarak Cumhur İttifakı Sayın Bahçeli ve heyetine istisnasız ortaya koydukları tavır sebebiyle çok teşekkür ediyorum. Ne diyor ana muhalefet partisi Türk askerine lejyoner diyecek kadar alçalıyor. Bizim askerimiz oraya lejyoner sıfatıyla gitmiyor tam aksine Gazi Mustafa Kemal Atatürk Trablusgarp’a gitti. Peki Gazi Mustafa Kemal için böyle bir yakıştırma yapmanız mümkün mü? Güvenlik kurumlarımız arasında eğitim programlarının düzenlenmesi noktasında bizim askerimizin oradaki görevi koordinasyondur. Şu anda bu koordinasyonu yapıyorlar orada, harekât merkezinde bizim bir korgeneralimiz bulunacak, o süreci yönetecekler, şu anda zaten peyderpey gidiyorlar.

AMAÇ MEŞRU HÜKÜMETE DESTEK

Şu anda yoğunlaşma biraz daha. Muharip güç olarak bizim orada farklı ekiplerimiz olacak bunlar bizim askerimiz içinden değil farklı ekiplerden o güçler orada çalışacak işin koordinasyonunu bizim üst düzey askerlerimiz korgeneralimizle birlikte emir komuta zincirini elinde tutan ekiplerimiz olacak. Amaç meşru hükümetin ayakta kalması, kendi topraklarına sahip olması. Bu anlaşmanın zaten bir yıllık tezkerenin süresi var. Bir yıl içinde orada süratle netice almak ve TBMM’nin aldığı kararın asıl amacı aslında Libya’da ateşkes sağlanmasına ve siyasi sürece geri dönülmesine yardımcı olmaktır, hatta TSK unsurlarının Libya’daki olası mevcudiyetinin amacı savaşmak veya savaştırmak değil meşru hükümete destek sağlamaktır. Biz talep karşısında oraya gidiyoruz sormazlar mı adama Rus’un vagneri orada, öbür tarafta Sudan’ın 6 bin askeri orada, bunlar oraya bunları gönderiyor da biz niye çağrılmamıza rağmen gitmiyoruz meşru hükümet tarafından. Rusya’yı darbeci hükümet çağırıyor. Asıl lejyoner onlar vagner.”

ABD MÜNBİÇ’İ TEMİZLEYEMEDİ

(Suriye) Onlar sözlerinde dursaydılar Resuylan’dan Irak sınırına kadar bölgeyi temizlemiş olacaktık. Münbiç meselesinde de Amerika’dan bunun sözünü almıştık, Münbiç’i temizleyecek oradaki Arap aşiretlere teslim edecekti ama başaramadı. Şimdi Rusya ile yaptığımız görüşmelerle orayı sabırla takip ediyoruz. Putin’e söylediğim şey Kamışlı petrolünü verin desteği bize, kaliteli hale getirelim, orada yapacağımız konutlarda kullanalım.

ZOR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ

ABD ile ilişkilerde zor bir dönemden geçtiğimizi inkar edemeyiz. Telefon görüşmelerimizde güzel görüşmeler yapıyoruz. Umutlanıyoruz da doğrusu. Sonra umutlar boşa çıkıyor. Sadece ikili ilişkilerimizin durumunu değil, bölgesel ve küresel meseleleri de değerlendiriyoruz. Aradığımız zaman ulaşmak artık benim için zor değil. Trump aleyhine bir azil süreci yürütülüyor. Kongre üyeleri ülkemizle ABD arasındaki bazı meseleleri suiistimal etmek için Trump’a da zarar vermek istiyorlar. Bu çerçevede Türkiye’yi hedef tahtasına oturtan beyhude yaptırım yasalarını reddediyoruz.

GERİ ADIM ATAMAYIZ HAKLIYIZ

S-400 sistemleri, bizim tedarikimiz gerçek tehditlere karşı ihtiyacımız, egemen bir ülke olarak sen benim egemenlik haklarıma nasıl müdahale edersin. Bunu biz Sayın Trump’a aktardık. Sayın Trump herkesin önünde bunu açıkladı, haklı gördü bizi. Son telefon görüşmesinde aynı temennisini yine söyledi. Dedi ki ‘biz bunları çözeceğiz, nasıl mücadele ettiğimi görüyorsun’ dedi. ABD içinde uzlaşmaz tutumlar var maalesef. Bu devam ederse Türkiye’nin gerekli yanıtı vereceğini zaten söyledik. Biz bundan geri adım atamayız çünkü haklıyız. Temennimiz Amerika’nın bir an önce müttefiklik ilişkilerine yaraşır şekilde bir tavır ortaya koymasıdır, bunu bekliyoruz.”

BOYUMA RAĞMEN RAHAT OTURUYORUM

ABD’nin Süleymani’yi öldürmesi... Gerilim kontrol altına alınmalı

“(Yerli otomobil) İlk arkadaşlar tasarımını getirdikleri zaman bu tasarım bana ayrı bir heyecan vermişti. Beş babayiğit derken kararlılıkla attık. Beş babayiğit ülkemizdeki hatırı sayılır önemli işadamları. Bu iş zaten böyle olur. Ben bazı sektörün içerisinde olan işadamlarıyla da konuştum ama netice alamamıştım. Atılan adımda da CEO olan arkadaşımız da kendisini ispatlamış bir arkadaşımız. Beş ayrı tasarım, beş ayrı tasarımda da üç tasarım ortaya çıkmış vaziyette ama lacivert de şık. Favorim o. İçinde bir iç rahatlık, konfor var. Ben mesela şu boyuma rağmen içinde rahat oturabiliyorum. Tam manasıyla testler bittikten sonra hız noktasında mesafe alabiliyor. Bu yılın sonu itibariyle testte adım atmış olacaklar. 2022 bu işin tamı olacak. Fabrikanın yerini belirledik. 1 milyon metrekarelik bir alan üzerinde deniz kenarı bir yer veriyoruz ki ihracata dayalı olacak. İhracat altyapısı da iyi olursa hem kazandıracak hem de dünya piyasalarında otomobilimiz yer edecek.

HALKIN CEBİNİ SIKINTIYA SOKMAYACAK

(Fiyatı) Halkımızın rahatlıkla, cebini inşallah sıkıntıya sokmadan alabileceği otomobil noktasında olacak diye düşünüyorum. O olmazsa sürümden kazanma felsefesi yürümez. Bir defa elektrikli. Gerek ön gerek arka koltuklarının olduğu bölgede ciddi bir rahatlık var. Ses yok, hiçbir şey yok. İlk defa elektrikli olunca farklılık ortaya koydu. Ne dizel ne benzinli, bu kadar cazibesi olmazdı. Ön konsüle bakıyorsun, navigasyon, o navigasyon nereye gidiyorum gideceğim demeyeceksin, harita sistemleri oraya girecek, yazılım yazıldıktan sonra acaba şu neredeydi demeye gerek yok. Batı bu işi halletti, biz de bu işi halledeceğiz. Bu işin altyapısı da bitti. Logo ne, logo da lale.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!