AB, ordumuzu tolere edecek

Güncelleme Tarihi:

AB, ordumuzu tolere edecek
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 15, 2005 00:00

AB’nin 6 Ekim’deki Ä°lerleme Raporu’nda ilk kez sivil-asker iliÅŸkileri konusunda olumlu deÄŸerlendirmeler yer aldı ve sivil otoritenin ordu üzerindeki denetiminin güçlendirildiÄŸi belirtildi. Raporu nasıl karşıladınız?Ä°lerleme Raporu fonksiyonunu yapmış, neticeyi müsbete baÄŸlamış ve müzakere tarihi verilmesini önermiÅŸtir. Artısıyla eksisiyle bakmış, artıları daha çok görmüştür. Ve sonunda bizim için de uygun olan müzakere tarihi 17 Aralık’ta alınmıştır. Müzakerelerin baÅŸlaması halinde 31 sektörde görüşmelere yapılacaktır. Bunlar arasında sivil-asker iliÅŸkisi ile ilgili hiçbir ÅŸey yoktur. Benim incelediÄŸim 31 sektörde iç güvenlik ve yargı var, ama Savunma Bakanlığı’nın adı bile geçmemektedir. Bu durumda sivil-asker iliÅŸkisinin Türkiye ile AB arasındaki diyaloÄŸun gündeminden çıktığı sonucuna varabilir miyiz? Åžu anda baÅŸlıklarda bu yok. Müzakerede bu baÅŸlıkların altında detay baÅŸlık olarak çıkarsa görüşürüz. Çıkmazsa, gündemden düşmüştür. AB’den müzakere tarihi alınması öncesindeki geliÅŸmelere bakalım: MGK Genel Sekreteri’nin sivilleÅŸmesi, RTÃœK ve YÖK’ten askeri temsilcinin çekilmesi, bunlar Ä°lerleme raporunun sonucuna müsbet tesir etmiÅŸtir. Ä°lave birÅŸey öngörülmedi, acil bir durum yok. LORDLAR KAMARASI VARÄ°lerleme Raporu’nda komutanların zaman zaman açıklama yapmaları, bir de ordunun belli mekanizmalar üzerinden ağırlığını hissettirdiÄŸi yolunda eleÅŸtirel saptamalar da yer alıyor. Bu eleÅŸtirileri nasıl karşılıyorsunuz? Åžimdi bunlar rapordaki eleÅŸtirilerden biridir. Ãœstelik konu müzakere edilmemiÅŸtir, orada bir ön fikir beyan ediliyor. Müzakere edildiÄŸi zaman görülecektir ki, her ülkenin kendine göre bazı karakteristikleri vardır. Mesela Ä°ngiltere’de hálá tayinle gelen bir meclis var: Lordlar Kamarası. BaÅŸbakan kimi teklif ederse, Kraliçe onu lord yapıyor. O kiÅŸi seçimden kurtuluyor ve hayatı boyunca orada lord oluyor. Mesela zaman zaman bizim Diyanet teÅŸkilatına hücum ediliyor. Ä°ngiltere Kraliçesi, -Ä°ngiltere demokrasinin beÅŸiÄŸi dendiÄŸi için söylüyorum- Ä°ngiltere Kilisesi’nin de başıdır. Demek ki, her ülkenin belli karakterine göre belli ÅŸeyler tolere ediliyor. Bu konuyu hep Hollanda gündeme getirdiÄŸi için ben de Hollanda’dan örnek vereyim: Türkiye’nin jeostratejik önemi sebebiyle Hollanda’daki savunma ÅŸartlarına sahip olmadığımız tabii ki dikkate alınacaktır. NATO’DA TEK Ä°STÄ°SNA TÃœRKÄ°YE Hollanda Genelkurmay BaÅŸkanı Ankara’ya geldi ve verdiÄŸi konferansta Genelkurmay’ın Milli Savunma Bakanı’na baÄŸlanmasını önerdi. Zaten Hollanda Savunma Bakanı bana dedi ki, ‘Ben gelemiyorum sana Genelkurmay BaÅŸkanımı gönderiyorum.’ Demek ki oradaki ÅŸartlar böyle.Bugün AB ülkeleri içinde adayları de katarsak, Genelkurmay BaÅŸkanı BaÅŸbakan’a baÄŸlı olan kaç ülke var?Hepsini incelemedim. Daha çok NATO’yu biliyorum. NATO’da hepsi (Genelkurmay BaÅŸkanlıkları) Savunma Bakanlığı’nın bir birimidir. Tek istisnası Türkiye mi?NATO’da tek istisna Türkiye.AB bu konuları müzakere sürecinde, ayrıca katılım ortaklığı belgesinde Türkiye’nin gündemine getiremez mi?Åžu anda ne müzakere maddelerinde var ne de katılım ortaklığı belgesinde konacağına dair bir iÅŸaret var. Ortada gündem maddesi teÅŸkil etmeyen bir konuda Türkiye’nin bir çalışma yapması gerekmez. İç ve dış tehdit ayrılamaz Milli Güvenlik Siyaset Belgesi yenileniyor. Yeni belgede iç mi, yoksa dış tehdit mi öncelik almalı? Biz, Milli Savunma olarak görüşümüzü BaÅŸbakanlığa ilettik. İç ve dış tehdit meselelerine gelince, bunların birbirine önceliÄŸi olmaz, entegre parçalardır. Hiçbirinin diÄŸerine tercih edilecek durumu yok, hepsi beraber mütalaa edilir. YUNANÄ°STAN’LA DENGEYunan tehdidinin azaldığı, buna karşılık Ä°ran’ın Åžahap füzelerinin yarattığı tehdidin ön plana çıktığı yolundaki deÄŸerlendirmelere katılıyor musunuz?Bunlar günlük konuÅŸmalarda rahatlıkla söylenebilir, ama stratejik tehdit deÄŸerlendirilmesinde hepsinin ayrı ayrı ağırlığını koymak lazım. Genelkurmay BaÅŸkanımız da iki defa ifade etti, Türkiye ilk defa komÅŸularından tehdit beklememektedir. Bizim temel stratejimiz elbette ‘İstiyorsan sulh, hazır ol harbe’ prensibidir. Ama biz amaç olarak sulhu tercih ediyoruz, komÅŸularımızla iyi geçinmeyi arzuluyoruz. Ancak, komÅŸularımızın silahlanmasını da takip ediyoruz. Biz kimseden geri kalmayalım, ama kaynaklarımızı da bu sulh döneminde silaha ayıralım diye düşünmüyorum. Elimizden geldiÄŸi kadar olayların gerisinde kalmayalım, Türk ordusunu çaÄŸdaÅŸ ordulardan biri yapalım, ama paramızı da israf etmelim. Bunun da yolu çevremizdeki silahlanma dengelerini iyi gözetmektir. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!