Aa... Hükümete kızdı

Hava muhalefeti dolayısıyla Erzincan gezisini iptal edip, Trabzon'a giden ANAP lideri Yılmaz, eski ortağı DSP'nin azınlık hükümetini ilk kez eleştirdi. Yılmaz, akaryakıt zamları ve son iki aylık anormal bütçe açıklarından rahatsız olduğunu söyledi.

ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, blok görüntüsü verdiği eski koalisyon ortağı DSP azınlık hükümetini ilk kez eleştirdi. Yılmaz, hükümetten ayrıldıktan sonra iki şeyden rahatsız olduğunu belirtirken, bunları ‘‘Akaryakıttaki fahiş fiyat artışı’’ ve ‘‘Ocak ve Şubat'taki anormal bütçe açıkları’’ diye sıraladı. Yurt gezilerini sürdüren Yılmaz, dün hava muhalefeti nedeniyle Erzincan programını iptal ederek Trabzon'a gitti. Yılmaz, uçak'ta Hürriyet muhabirinin sorularını yanıtladı. Parti içinde Ecevit ve hükümetine yönelik yumuşak davrandığı gerekçesiyle tepki topladığı gözlenen Yılmaz, bu tepkilerden az da olsa etkilendiğini, soruları yanıtlarken ortaya koydu. Yılmaz, akaryakıt fiyatlarındaki artışla ilgili soruya şu yanıtı verdi: ‘‘Hükümeti bıraktığımızdan beri iki şeyden rahatsızlık duyuyorum. Biri akaryakıt fiyatlarında dünya fiyatlarıyla mütenasip olmayan fahiş artışlar, diğeri de Ocak ve Şubat aylarında bütçedeki anormal açıklar. 98'deki faiz dışı fazla, 1999'un başında faiz dışı açığa dönüştü. Bu da seçimden sonraki işimizi biraz daha zorlaştırıyor.’’ Yılmaz, hükümeti döneminde poliste yaptıkları düzenlemelere ve polisin son günlerdeki başarısına dikkat çekerek, ‘‘Bizim emniyette, istihbaratta yaptığımız düzenlemeler olmasaydı, herhalde bugün bu sonuçların alınması mümkün değildi’’ dedi.

312. MADDE, ZÜL

Yılmaz, Tayyip Erdoğan'ın dün cezaevine girmesine neden olan 312. madde konusundaki soruya yanıt verirken de, Türkiye'de partilerin kapatılmasını ve 312. maddenin olmasını, ‘‘demokrasi açısından zül’’ olarak nitelendirdi. Yılmaz, ‘‘Ama dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir zaman bir sistem kendisini yok etmek isteyen tehditlere kayıtsız kalamaz’’ değerlendirmesini yaptı. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘‘İktidara kanlı yoldan gelmekten söz eden bir parti kapatılmayı da göze almak zorunda. Irk ayrımı kullanarak veya din istismarı yaparak toplumda ayrımcılık güdenler, bunun sonuçlarına da katlanmak durumunda. Eğer, bu fiillerin Türkiye için hiçbir tehdit oluşturmadığı, hiç taraftar bulamadığı, toplumun huzurunu bozmadığı kabul edilirse, bunların da kaldırılmasında mahsur yoktur.’’ Yılmaz, bu konudaki sözlerini, HADEP ve Fazilet Partisi başta olmak üzere bütün siyasi partilerin tutumlarını gözden geçirmeleri, kendilerine yeniden çeki düzen vermeleri, geçmişteki yanlışlardan arınmaları gereğine işaret ederek devam etti.

ERDOĞAN İÇİN ÜZGÜN

Yılmaz, FP yönetiminin partiye hakim olmadığının ortaya çıktığını da kaydederken, Tayyip Erdoğan'ın cezaevine girmek zorunda kalması içinde de şöyle dedi: ‘‘Bu istenmeyen, üzücü bir gelişme. Ama bu üzücü duruma yolaçan gelişmenin sorumlularını doğru tespit etmek lazım. Herhalde sorumlu olan 312. madde değil. Bir belediye başkanının din ve mezhep tartışması, istismarıyla ne alakası var?’’