Erdoğan’ı koruma istifası
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2008 00:00
Silivri’de arsa imar değişikliği yaptırarak, karşılığında 1 milyon dolar rüşvet almakla suçlanan AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin istifasının yankıları sürüyor.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, "İstifa hesabı sorulması gereken bir yolsuzluğun itirafıdır" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise "İstifa Başbakan’ı korumak için yapıldı" diye konuştu. Tepkiler şöyle:
O dokunulmazlığa Başbakan da muhtaç
Deniz Baykal (CHP Genel Başkanı) Dişli Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Peki niçin istifa etti. Yolsuzluk yapıldığı için. Vatandaş yolsuzluk yapınca yargılanacak cezaevine girecek, mahkûm olacak, AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı yolsuzluk yapınca görevinden istifa edip kurtulacak. Adaletin bu mu AKP? İstifa hesabı sorulması gereken bir yolsuzluğun itirafıdır. Başbakan ben milletvekilliğinden istifasını istemedim diyor. Başbakan’ın istifa eden bir milletvekili yardımcısını af yetkisi yoktur. Bu konuda asıl sorun dokunulmazlıktır. Daha da önemlisi bu milletvekilinin sahip olduğu dokunulmazlığa Başbakan’ın da hem sahip, hem de muhtaç olmasıdır.
Hangi yargılamadan bahsediyorsunuz
Oktay Vural (MHP Grup Başkanvekili) İstifa topluma bir mesaj vermek için değil, Başbakan’ı korumak için yapılmıştır. Şaban Dişli, kendisi üzerinden Erdoğan’a gelecek eleştirileri ortadan kaldırmak amacıyla istifa ettiğini belirtiyor. Bu ifade aslında istifanın Sayın Başbakan ile danışıklı yapıldığını, ahlaki ve hukuki bir amaç taşımaya matuf olmadığını ortaya koymuştur. Bu iddialar hakkında hiçbir ahlaki ve hukuki tavır içinde olmadıkları ortaya çıkmıştır. Bu istifa, hangi hukuk sürecinin rahat çalışmasını sağlamıştır? Yargı sürecini engelleyen milletvekilliği dokunulmazlığı olduğuna göre siz hangi yargılamadan bahsediyorsunuz? Yoksa kendi içinizde bir yargı süreci mi var? Kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla olayın üstü örtülmek isteniyor.
’Özveri’ sözüyle rüşvetçiyi övüyorlar
Hakkı Suha Okay (CHP Grup Başkanvekili) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ’Yargısız infaz olarak başlamış bir süreç’ açıklamasıyla Şaban Dişli’nin 1 milyon dolar karşılığında iş takibi yaptığı imzalı belgeyi, bir kanıt olarak görmediğini söylüyor. Bu sözler, Şaban Dişli’ye ilişkin yargı sürecini etkilemeye ve baskı altına almaya yöneliktir. ’Özveride bulunmuştur’ diyerek, iş takibi karşılığı rüşvet alan bir kişiyi övüyor. Bu, suçun övülmesi niteliğinde ve ’Benim memurum işini bilir’ diyen anlayışın yeni bir versiyonu. Yolsuzluğun teşvikidir, yolsuzluk yapanlara cesaret vermektir. ’Yetim hakkı yedirmeyiz, yiyenleri aramızda barındırmayız’ diyenlerin, gerçek yüzleri bu açıklamayla ortaya çıkmıştır.
O dokunulmazlığa Başbakan da muhtaç
Deniz Baykal (CHP Genel Başkanı) Dişli Genel Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Peki niçin istifa etti. Yolsuzluk yapıldığı için. Vatandaş yolsuzluk yapınca yargılanacak cezaevine girecek, mahkûm olacak, AKP’nin Genel Başkan Yardımcısı yolsuzluk yapınca görevinden istifa edip kurtulacak. Adaletin bu mu AKP? İstifa hesabı sorulması gereken bir yolsuzluğun itirafıdır. Başbakan ben milletvekilliğinden istifasını istemedim diyor. Başbakan’ın istifa eden bir milletvekili yardımcısını af yetkisi yoktur. Bu konuda asıl sorun dokunulmazlıktır. Daha da önemlisi bu milletvekilinin sahip olduğu dokunulmazlığa Başbakan’ın da hem sahip, hem de muhtaç olmasıdır.
Hangi yargılamadan bahsediyorsunuz
Oktay Vural (MHP Grup Başkanvekili) İstifa topluma bir mesaj vermek için değil, Başbakan’ı korumak için yapılmıştır. Şaban Dişli, kendisi üzerinden Erdoğan’a gelecek eleştirileri ortadan kaldırmak amacıyla istifa ettiğini belirtiyor. Bu ifade aslında istifanın Sayın Başbakan ile danışıklı yapıldığını, ahlaki ve hukuki bir amaç taşımaya matuf olmadığını ortaya koymuştur. Bu iddialar hakkında hiçbir ahlaki ve hukuki tavır içinde olmadıkları ortaya çıkmıştır. Bu istifa, hangi hukuk sürecinin rahat çalışmasını sağlamıştır? Yargı sürecini engelleyen milletvekilliği dokunulmazlığı olduğuna göre siz hangi yargılamadan bahsediyorsunuz? Yoksa kendi içinizde bir yargı süreci mi var? Kol kırılır yen içinde kalır anlayışıyla olayın üstü örtülmek isteniyor.
’Özveri’ sözüyle rüşvetçiyi övüyorlar
Hakkı Suha Okay (CHP Grup Başkanvekili) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ’Yargısız infaz olarak başlamış bir süreç’ açıklamasıyla Şaban Dişli’nin 1 milyon dolar karşılığında iş takibi yaptığı imzalı belgeyi, bir kanıt olarak görmediğini söylüyor. Bu sözler, Şaban Dişli’ye ilişkin yargı sürecini etkilemeye ve baskı altına almaya yöneliktir. ’Özveride bulunmuştur’ diyerek, iş takibi karşılığı rüşvet alan bir kişiyi övüyor. Bu, suçun övülmesi niteliğinde ve ’Benim memurum işini bilir’ diyen anlayışın yeni bir versiyonu. Yolsuzluğun teşvikidir, yolsuzluk yapanlara cesaret vermektir. ’Yetim hakkı yedirmeyiz, yiyenleri aramızda barındırmayız’ diyenlerin, gerçek yüzleri bu açıklamayla ortaya çıkmıştır.