’Teze karşılık beni istedi’

Güncelleme Tarihi:

’Teze karşılık beni istedi’
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2008 00:00

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Tanel Demirel hakkında, doktora tezi hazırlayan Araştırma Görevlisi Diren Çakmak’a ’hakaret’ suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

Şikayetçi Diren Çakmak, Demirel’in, cinsel birliktelik teklifini reddettiği için tez konuları hakkında aşağılayıcı dille rapor yazdığını iddia etti. Raporunda, "Sayın Çakmak’ın akademik hayatının, idare etme, uygun kişilerle ilişkiye girerek akademik ünvan ve kadro sağlama olarak görüldüğü kanaatindeyim" diyen Demirel hakkında, Ankara Cumhuriyet Savcısı Vahdet Polatkan dava açtı. Davanının iddianamesinde, olay şöyle anlatıldı: "Diren Çakmak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Siyaset Bilim Dalı’nda doktorasını tamamladıktan sonra, Çankaya Üniversitesi’nde çalışmakta olduğu bölümde öğretim görevlisi pozisyonuna atanmak için talepte bulundu. Talebinin sonucunu beklerken de, şüphelinin bu bölümde çalışmaya devam etmesini istemediğini ifade etmiştir. Bunun bir nedeni; şüpheli Demirel, Ocak 2006’da Prof. Dr. Yavuz Sabuncu’nun yerine Çakmak’ın tez danışmanı olmak istemiş ancak bu reddedilmiştir. İkinci neden olarak, 2007 yılı Ocak ayında kendisini odasına çağırıp cinsel birliktelik imasında bulunan şüphelinin teklifini kabul etmemesi gösterilmiştir.

’Cinselliğini kullanıyor’

Her iki olayın zamanlamasının da sözleşme yenileme dönemine denk geldiğini, şüphelinin cinsel birliktelik imalarını tekrarlamadığını, buna karşılık üniversitelerin kokteyl ve toplantılarında kendisi hakkında, ’Kemalist darbeci, demokrasi düşmanı, ceberut Cumhuriyetçi’ şeklinde sözler sarf ettiğini, ’cinselliğini kullanmak, kadınlık vasfıyla hareket etmek’ gibi ifadelere yer vererek kendisine hakaret ettiğini iddia etmiştir.

Entelektüel irdeleme değil

Demirel savunmasında, raporunun doğru, hakaret suçlamasının ise doğru olmadığını, raporunda sert eleştiri yaptığını söylemiştir. Tüm bu ifadeler değerlendirildiğinde Demirel’in, müştekiye karşı tezini değerlendirmenin ve eleştirmenin dışında tezi ve özellikle müştekiyi küçük düşürme, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek somut bir fiil isnat etme amacıyla hakaret ettiği kanaatine varılmıştır. Raporun bilimsel eleştiriden ziyade, müştekiyi aşağılamaya, küçük düşürmeye yönelik özel bir gayret taşıdığı, entelektüel bir irdelemeyle bağdaşmadığı değerlendirilmiştir. Bu nedenle şüphelinin eylemi müştekiye hakaret suçu olarak kabul edilmiştir."


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!