’Çete avcısı’ polis ve oğlu sır dolu kazada yaralandı

Güncelleme Tarihi:

’Çete avcısı’ polis ve oğlu sır dolu kazada yaralandı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2008 00:00

İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nü kuran ve meslektaşları arasında "Çete Avcısı" olarak nitelenen eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan, sır dolu bir trafik kazası geçirdi. Bir TIR’ın sıkıştırması sonucu meydana gelen kazada Adil Serdar Açan ve oğlu Kerim Bedri Saçan yaralı kurtuldu. Kerim Bedri’nin hayati tehlikesi var.

Haberin Devamı

İŞTE OLAY YERİNDEN İLK GÖRÜNTÜLER...

İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nin çöp toplama işini yapan Ceynak Lojiktik ve Ticaret AŞ’ye bağlı çalışan Selami Doğan, dün, Halkalı’daki aktarma istasyonunda çöp boşalttı. Şirketin Çobançeşme’deki merkezine dönmek üzere saat 13.00 sıralarında Basın Ekspres Yolu’na giren Selami Doğan, şirkete ait 34 FE 5877 plakalı TIR’ın kontrolünü kaybetti. Güneşli Köprüsü altında savrulan TIR’ın dorse kapağı açıldı ve aynı istikamette giden 46 yaşındaki eski Emniyet Müdürü Adil Serdar Saçan’ın kullandığı 34 VE 6441 plakalı Toyota marka otomobile çarptı.

50 metre sürükledi

Otomobili sürükleyerek köprünün ayaklarına sıkıştıran TIR, bariyerleri parçalayarak 50 metre sonra durabildi. Kazada otomobil içerisinde sıkışan Adil Serdar Saçan ve lise öğrencisi oğlu 15 yaşındaki Kerim Bedri Saçan, itfaiye ekipleri tarafından çıkarıldı. Adil Serdar Saçan, oğlu Kerim Bedri ile TIR sürücüsü Selami Doğan Yeşilköy’deki International Hospital’a kaldırıldı. Araçta bulunan ve hafif yaralanan Saçan’ın 57 yaşındaki dayısı Fahrettin Ildız ise Vakıf Gureba Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı.

Üzerime dümen kırdı

Meslekten ihraç edildikten sonra Yeditepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Adil Serdar Saçan’ın vücudunda kırıklar olduğu, boynundan ve belinden yaralandığı belirtildi. Kazayı duyan, Saçan’la bir zamanlar birlikte çalışan polis arkadaşları hastaneye koştu. Adil Serdar Saçan, polis arkadaşlarına oğlunun Yeşilköy’deki okuluna gittiklerini belirterek "Denizde çarpışan iki gemi gibi, dümeni üzerime kırdı" dedi. Görgü tanıkları da Saçan’ı doğrular ifadeler verdi. Adil Erdal Saçan’ın eşi Şelale, kızı Şeyma, anne ile babası da kaza haberini alınca hastaneye geldi.

Oğlu ağır yaralı

International Hospital Başhekimi Operatör Dr. M. Engin Çakmacı imzasıyla yapılan açıklamada "Hastanede yatmakta olan Adil Serdar Saçan’ın hayati tehlikesi yoktur. Ancak genel takip ve gözlem amacıyla yoğun bakımda tedavisi devam etmektedir. Kerim Bedri Saçan’ın ise hayati tehlikesi devam etmektedir. Bu nedenle yoğun bakımdadır" denildi.

Ergenekon’da ilk somut belgeleri Saçan ele geçirdi





Adil Serdar Saçan 1962’de Erzurum’da doğdu. Polis Koleji, Polis Akademisi, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. İÜ SBF Kamu Yönetim Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora yaptı. Polis Akademisi’nden birincilikle mezun oldu. 18 yıl emniyette alt, orta ve yüksek kademe yöneticilik görevlerinde bulundu. İstanbul’da ilk olarak Asayiş Şube Müdürlüğü bünyesinde, 1998 yılında, Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği’ni kurdu. Organize suçlar artınca amirlik müdürlüğe dünüştürüldü ve Adil Serdar Saçan başına müdür olarak atandı.

Çete üstüne çete

Beş yıl süren görevi sırasında BİT, Albayraklar, Gebze Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk operasyonları ile Sedat Peker, Adnan Hoca, Ömer Lütfi Topal cinayeti, Malki cinayeti, Korkmaz Yiğit, İGDAŞ, Akbil ve İSTAÇ gibi operasyonları yürüttü. Ergenekon ile ilgili ilk belgeler 2001 yılında Adil Serdar Saçan’ın yürüttüğü bir operasyon ile açığa çıktı. Tuncay Güney’e ait Taksim’deki bir büroya operasyon düzenleyen polis ekipleri, Tuncay Güney’in bilgisayarında "Ergenekon" ile ilgili ilk somut bilgilere ulaştı. Tuncay Güney ilk kez bu tarihte sorgulanarak Ergenekon ile ilgili bilgiler verdi.

Örümcek operasyonu

Örümcek Operasyonu’nun kilit ismi Erol Maks Kohen tarafından uçak biletleri ödendiği ve Volswagen Passat marka otomobil verildiği iddiaları üzerine dönemin Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu ile birlikte operasyonu yürüten dönemin Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Hamza Keleş’e ifade verdi.

Meslekten ihraç edildi

AKP’nin iktidara gelmesiyle birlikte ilk olarak görev yeri değiştirilerek İstanbul Emniyet Müdürlüğü Foto Film Şube Müdürlüğü’ne atandı. 2003 yılında meslekten ihraç edildi. Hakkında 14 adli dava açıldı. 2004 yılında İstanbul Emniyeti’ne "Gaziosmanpaşa’da bir depoda bomba imal ediliyor" şeklinde bir ihbar yapıldı. Olay yerine giden polis ekipleri deponun kısa süre önce meslekten ihraç edilen Adil Serdar Saçan’a ait olduğunu belirledi. Depoda, gizli belgeler, operasyon görüntülerini içeren bilgisayar diskleri, sahte pasaportlar ele geçirildi. Saçan hakkında belgeler ve sahte pasaportla ilgili Fatih Cumhuriyet Savcılığı’nca dava açıldı.

Kadrolaşmaya dikkat

Adil Serdar Saçan, polislik mesleğinden ihraç edildikten sonra gündeme düşen önemli demeçler de verdi. AKP’nin iktidara gelmesinin ardından "Kürt mafyasının kollandığını" iddia eden Adil Serdar Saçan’ın en çarpıcı iddiaları ise emniyetteki Fethullahçı kadrolaşma üzerine oldu. Necip Hablemitoğlu ve Hrant Dink cinayetlerinde "CIA bağlantılı F Tipi tarikat"ın izleri bulunduğunu öne süren Adil Serdar Saçan, "Türk Devleti’ni istedikleri gibi bölüp parçalamak istiyorlar. Bunun için de bu cinayetleri tertip edip ulusalcıların üzerine atıyorlar "demişti.

Sezer’den yardım istedi

İşkence yaptığı iddiası ile İçişleri Bakanlığı Disiplin Kurulu tarafından meslekten çıkarılan Adil Serdar Saçan "Can güvenliğinin tehlikede" olduğunu öne sürerek, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den yardım istemişti. Sezer’e üçer sayfalık iki mektup yazan Saçan, iddialarıyla ilgili bilgi ve belgeleri de göndermişti. Bazı tarikatların esnaftan topladığı paraların İstanbul Emniyeti’ne ait resmi araçlarla nakledildiğini iddia eden Saçan, sözünü ettiği grubun, düşman olarak nitelendirdikleri kişiler hakkında arşiv çalışması yaptıklarını öne sürmüştü. Adil Serdar Saçan çeşitli gazetelere verdiği demeçlerde emniyetteki Fethullahçı yapılanmaya da dikkat çekerek, Polis Koleji öğrencilerinin Işık Evleri’nde eğitildiğini ve İstihbarat Dairesi’nin Fethullah Cemaati’ne bağlı çalıştığını iddia etmişti.

Şefik DİNÇ/İSTANBUL

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!