BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan işadamı Remzi Gür, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Abdullah Gül’e oy vermesi için dönemin CHP Kastamonu Milletvekili Mehmet Yıldırım’a rüşvet vermeye teşebbüs ettiği iddiasıyla yargılandığı davada mahkum oldu. Mahkeme Heyeti Başkanı Oktay Saday, Gür’ün, oy çokluğuyla 4 yıl hapse mahkum edildiğini açıkladı. Suçun "teşebbüste kaldığı" anlaşıldığından cezada dörtte üç oranında indirim yapıldığını ve cezanın 1 yıla indirildiğini belirten Saday, Gür’ün, "sabıkasız oluşu" nedeniyle de 1 yıllık hapis cezasının 10 aya düşürüldüğünü ve ertelendiğini söyledi.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dünkü duruşmada, AKP Ankara Milletvekili Salih Kapusuz tanık olarak dinlendi. Kapusuz olayın yaşandığı dönemde AKP Grup Başkanvekili olduğunu, Remzi Gür ile bir
yemek sırasında CHP’nin, cumhurbaşkanlığı seçimine katılmama yönünde grup kararı aldığı iddiasını konuştuklarını anlattı. Kapusuz, "Bunu en iyi hemşerim CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım’dan öğreniriz" diyen Gür’ün, Yıldırım’ı telefonla aradığını söyledi. Kapusuz, Gür’ün telefonla görüştükten sonra "Grup kararı alınmamış ama onların görüşleri biliniyor; değişiklik olmayacak, katılmayacaklar" değerlendirmesini yaptığını söyledi. Kapusuz, dava konusu sözlerin konuşmada hiç geçmediğini kaydetti.
Transfer teklifi
Salih Kapusuz’un ifadesinden sonra söz alan Mehmet Yıldırım, Gür’e yönelik iddialarını yineleyerek Kapusuz’un sözlerine şöyle itiraz etti: "CHP’nin grup kararı alıp almadığını Kapusuz da bilir. Gür’ün bunu öğrenmek için beni araması mümkün değil. Gür, benim oyumu talep etti. ’Biz seni seviyoruz. Maddi, manevi ne gerekiyorsa yaparız’ dedi. Transfer teklif etti. Kapusuz, TBMM kulisinde ’Seni Kastamonu’da gömeceğiz’ dedi. Bana ’Akıllı ol’ dediler. Doğru, beni Kastamonu’da gömdüler, seçilemedim. Ben akıllı olmadım, onurlu oldum."
İfadesi delil oldu
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk tur oylamasında genel kurula girmesi yönünde Mehmet Yıldırım’a rüşvet vermeye teşebbüste bulunduğu iddia edilen Remzi Gür’ün, Yıldırım’ı cep telefonundan aradığı yapılan inceleme sonucu kanıtlamıştı. Gür’ün, Yıldırım’a, "Maddi ve manevi ne gerekiyorsa yaparız" dediğini savunan Cumhuriyet Savcısı Mustafa Sarıoğlu, bu tespitin, ifade veren şahitlerle güçlendiğini söylemişti. Savcı, Gür’ün, Yıldırım’ı telefonla aradığını kabul etmesini de delil olarak gösterdi.