Türkiye’nin gerçek ’diva’sı artık yok

Güncelleme Tarihi:

Türkiye’nin gerçek ’diva’sı artık yok
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2008 00:00

Dünyaca ünlü Türk soprano Leyla Gencer, dün Milano’daki evinde solunum ve kalp yetmezliğinden vefat etti. Gencer için yarın Milano’da La Scala Operası’nda bir tören düzenlenecek. Sonra, vasiyeti gereği yakılacak olan Gencer’in külleri İstanbul’a getirilerek yine vasiyeti üzerine Ortaköy’de bir törenle Boğaz’ın sularına dökülecek.

Haberin Devamı

OPERA DÜNYASI ONU UNUTMAYACAK

DÜNYANIN bütün ünlü opera sahnelerinde "La Diva Turca" olarak alkışlanan ve büyük başarılara imza atan Leyla Gencer, 1928 yılında İstanbul’da doğdu. İstanbul Belediye Konservatuvarı’nda başladığı şan eğitimine İtalyan soprano Giannina Arangi-Lombardi ve Apollo Granforte ile devam etti. Leyla Gencer, sanat hayatına ilk adımı 1950 yılında Ankara Devlet Operası sahnesinde Mascagni’nin "Cavalleria Rusticana" eserindeki Santuzza rolüyle attı.

Tosca’nın yıldızı

Asıl ününü ise Ankara Operası’nda seslendirdiği "Tosca" ile kazandı. Aynı opera daha sonra İstanbul’da da eslendirildi, İstanbul Leyla Gencer’i o zaman tanıdı. Gencer’in 1954 yılında Napoli’deki Santa Carla Tiyatrosu’nda "Madame Butterfly" operasıyla başlayan uluslararası platformdaki opera serüveni, 1957 yılında Milano’da La scala Operası’nda ilk kez sahneye çıktığında seslendirdiği Poulenc’in "Les Dialogues de Carmelites" operasındaki rolüyle kazandığı başarıyla doruğa yükseldi. La Scala’da 1957 yılında seslendirdiği Pizzetti’nin "Katedral’de Cinayet"i ile aranan bir sanatçı oldu.

Covent Garden’da, Glyndebourne Festivali’nde Donizetti’nin eseri Anna Bolena’yı seslendirmesiyle, Donizetti sopranolarının en iyisi olarak övgüler topladı. Leyla Gencer, 1980 yılında sahneleri bıraktığı güne kadar hep dorukta kaldı. Opera repertuvarı, 34 bestecinin 70’in üzerinde operasından oluşan Leyla Gencer, 1988 yılında aldığı "Devlet Sanatçısı" unvanının yanısıra, en sonuncusu 2007’de İtalya’da aldığı "Caruso Ödülü" olmak üzere, pekçok uluslararası önemli opera ödülünün de sahibiydi.

En büyükler arasında

Opera tarihinin gelmiş geçmiş en büyük divalarından kabul edilen Leyla Gencer, hayatının son yıllarını Milano’da La Scala Operası’nda opera sanatçıları için kurulan akademinin sanat yönetmeni olarak genç şancıları yetiştirmeye adadı. İstanbul Kültür Sanat Vakfı Mütevelliler Kurulu Başkanı olan Leyla Gencer, 1995 yılından beri düzenlenen "Leyla Gencer Uluslararası Şan Yarışması"yla opera dünyasına yeni yetenekler kazandırmaya devam ediyordu.

Milano’da Verdi’nin Requem’i, İstanbul’da Saygun’un Yunus’u

Gencer’in cenazesi yarın Milano’da La Scala Operası’nın Santa Basila Kilisesi’nde düzenleyeceği bir törenden sonra vasiyeti doğrultusunda yakılmak üzere krematoryuma götürülecek. Leyla Gencer’in külleri daha sonra İstanbul’a getirilerek yine kendi vasiyetiyle Ortaköy’de yapılacak bir törenle Boğaz sularına dökülecek. Santa Basila Kilisesi’nde yapılacak tören sırasında Guiseppe Verdi’nin Reguiem’i çalınacak. Ünlü İtalyan Orkestra şefi Arturo Toscani’nin cenaze töreninde de Leyla Gencer bu bölümü seslendirmişti. Gencer’in küllerinin İstanbul Boğazı’na döküleceği tören sırasında da Adnan Saygun’un Yunus Emre Operası’ndan bir bölüm seslendirilecek. İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın yeni yapılmakta olan merkezinde sanatçının vasiyeti üzerine bir "Leyla Gencer Müzesi" oluşturulacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!