Kendimi Türkiye’nin parçası görüyorum

Güncelleme Tarihi:

Kendimi Türkiye’nin parçası görüyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 22, 2008 07:00

Gomidas Enstitüsü Genel Direktörü Ara Sarafian, soykırım meselesinin barışçıl şekilde çözümlenmesini, bütün Ermenilerin Türkiye topraklarının dokusuyla yeniden kaynaşması için çaba harcamak istediğini söyledi. Sarafian, "Kendimi Türkiye’nin bir parçası olarak görüyorum, çünkü köklerim ve kültürüm bu topraklardan" dedi.

PERŞEMBE günü İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde yapılacak olan "24 Nisan’da ne oldu?" konulu toplantıya katılmak için İstanbul’a gelen Londra’daki Gomidas Enstitüsü’nün Genel Direktörü Ara Sarafian, "Her ne kadar hukuken böyle bir statüye sahip olmasam da, ben kendimi Türkiye’nin bir parçası olarak görüyorum. Bütün köklerim ve kültürüm bu topraklardan geliyor" dedi. Muhtelif gazetelerde kendisine yöneltilen eleştirilere bir anlam veremediğini belirten Sarafian, "Türk ve Ermeni fanatikler birbirlerinden besliyorlar" diye konuştu. Sarafian, sorularımızı şöyle cevaplandırdı:

FANATİKLER AÇIK TARTIŞMA İSTEMEZ

Köklerinizin Anadolu’da olduğunu söylüyorsunuz, bu sizde nasıl bir ruh hali yaratıyor?


- Ben kendimi Türkiye’nin bir parçası oarak görüyorum - her ne kadar hukuken böyle bir statüye sahip olmasam da. Bütün köklerim ve kültürüm bu topraklardan geliyor. Soykırım meselesinin barışçıl bir şekilde çözümlenmesini, Ermenilerin, bütün Ermenilerin bu toprağın dokusuyla yeniden kaynaşması için çaba harcamak istiyorum. Türk ve Ermeni fanatikler birbirlerini besliyorlar. Kendi varlıklarını olumlamak, geliştirdikleri dışa kapalı ortamı korumak için karşı taraftan korkmaya ve ondan nefret etmeye ihtiyaçları var. Toprağa da, tarihe de tek başlarına sahip olmak istiyorlar ama görüşlerini özgür bir ortamda gerekçelendiremiyorlar. İşte bu nedenle açık tartışma ortamını istemiyorlar.

BAZI TARİHÇİLERİN AMACI ’SAKLAMAK’

24 Nisan’daki konferansta neler anlatacaksınız?


- Ermenilerin 24 Nisan’ı neden 1915 Ermeni Soykırımı’nı anma günü olarak kabul ettiklerini tartışacağım. 24 Nisan 1915’te İstanbul’da tutuklanan ve sürgüne gönderilen insanların çoğu öldürüldü. Bazı gazeteler benim bununla ilgili kaynaklarımın güvenilmez, vardığım sonuçların da yanlış olduğunu düşünüyorsa, bunu ifade etmekte özgürdürler ve bu konuda anlamlı bir tartışma yapabiliriz. Örneğin Türk tarihçileri, 24 Nisan’da 220 kişinin tutuklandığını kabul ediyorlar ama bu insanlara ne olduğuna ilişkin bir bilgi, bir görüş ortaya koymuyorlar. Tartışmayı susturmaya ve insanların bilgilenme haklarını ellerinden almaya daha çok önem veriyor görünüyorlar.

GİDİŞATA BAKILIRSA ERMENİ SORUNU ÇÖZÜLÜR

Diaspora ile Türkiye arasında köprü görevi görebilir misiniz?


- Bu soruya cevap verebilmem mümkün değil, çünkü etkide bulunan başka faktörler de var. Ancak konuya eleştirel bakma ihtiyacını duyan Türk tarihçileriyle bağlantılarım var. Bunlar akıllı insanlar ve zor sorular soruyorlar. Gidişata baktığımda, Ermeni sorunun Türkiye’de giderek sayıları artan ve bu konuda bilgilenme ihtiyacı duyan entelektüel çevrelerin etkisiyle çok geçmeden çözümleneceğine inanıyorum.

ÇÖZÜMÜN DEĞİLSEK SORUNUN PARÇASIYIZ

Çözüm için ne yapmalı?


- Açık ve özgür bir tartışma ortamı için çaba harcamamız ve bizi bundan caydırmak isteyenlerden yılmamamız gerekiyor. Entelektüeller olarak bu tartışmaları açmaya ve barışçıl bir çözüme öncülük etmeliyiz. Ben bu nedenle Türkiye’ye geliyorum ve görüşlerimi ifade edeceğim. Aynı zamanda kendi görüşlerimin de, sansüre uğratılmak, bastırılmak yerine, Türk aydınları tarafından gerçek mánáda eleştiriye tabi tutulmasını istiyorum. Ancak bu şekilde iyi tarihçiliği, kötü tarihçilikten ayırt edebiliriz.

Halaçoğlu’nun teklifini kabul etmiş sonra vazgeçmişti

ERMENİ asıllı İngiliz vatandaşı olan Ara Sarafian Osmanlı’nın son dönem ve modern Ermeni tarihi konusunda uzmanlaşmış bir tarihçi. Aynı zamanda Ermenilerin soykırım iddialarına dayanak oluşturan İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin Mavi Kitap’ın hem editörü ve hem de yayıncısı Londra’daki Godimas Enstitüsü’nün yöneticisi. Sarafian, 16 Mart 2006’da İstanbul Üniversitesi’nde düzenlenen bir sempozyumda Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun kendisine 1915’te yaşananlar konusunda ortak çalışma önerisinde bulunduğunu, bu öneriyi kabul ettiğini açıklamış, daha sonra ise Halaçoğlu ile yapacağı Harput incelemelerini son anda iptal etmişti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!