AKPM bildirisi küme düştü

Güncelleme Tarihi:

AKPM bildirisi küme düştü
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2008 07:00

AKP’nin kapatma davasıyla ilgili Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden Divan deklarasyonu olarak çıkması beklenen bildiri sadece parlamenterlerin imzasına açıldı.

Böylece AKPM’nin ortak görüşü olmaktan çıktı. ’Yargının bağımsızlığı’ ilkesine vurgu yapılan metni 370 parlamenterden 21’i imzaladı.

AVRUPA Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM), AKP’ye yönelik kapatma davasıyla ilgili bildirisi sonunda dün yayınlandı. TBMM’de kavgaya varan tartışmalara neden olan bildiri, başlagıçta planlandığı gibi Başkanlık Divanı deklarasyonu şeklinde değil, sadece imza atanları bağlayan bir belge olarak ortaya çıktı. Böylelikle AKPM’nin başkanlık divanı tarafından yayınlanması planlanan girişimden geri adım atıldı ve imzaya açılan bildiri, AKPM’nin ortak görüşü olmaktan çıktı. Bildiri sadece imza atan parlamenterleri bağlıyor ve imza sayısı 370 üyeli AKPM’de 21’le sınırlı kaldı. Yayınlanan bildiri ise dikkatle kaleme alındı ve özellikle de "Yargının bağımsızlığına saygı" ilkesinin önemine vurgu yapıldı. Önceki akşam geç saatlere kadar süren AKPM Başkanlık Divanı toplantısında, bildirinin bizzat Divan tarafından değil, ’isteyen parlamenterin imzalaması’ yöntemiyle yayınlanması benimsendi. Böylelikle bildirinin AKPM’nin ortak görüşü olmasının önüne geçildi. Bildiride şu görüşler ön plana çıktı.

Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’nin kapatılmasıyla ilgili davayı incelemeye alma kararından endişe duyuluyor.

’Yargı bağımsızlığına saygı ilkesinin önemine’ vurgu yapılıyor.

Çoğulcu demokrasinin çalışması için örgütlenme ve ifade özgürlüğünün de önemine atıfta bulunuluyor.

Bu özgürlüklerin siyasi yaşam için önemli olduğu belirtiliyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ifade özgürlüğü ve örgütlenme hakkıyla ilgili maddelerine dikkat çekiliyor.

Türk yargısının, parti kapatma ve siyasi yasak konusunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği örnek kararları dikkate alması çağrısında bulunuluyor.

AİHM’nin daha önce Türkiye’de parti kapatma davalarına ilişkin verdiği aleyhte kararlara da atıfta bulunuluyor ve Türkiye’de 1995, 2001 ve 2003 yılında siyasi partilerle ilgili yapılan Anayasal değişikliklere rağmen, parti kapatma davalarının devam ettiği ve bunun da bu konuda daha fazla reform yapılması ihtiyacını ortaya koyduğu vurgulanıyor. (AİHM bugüne kadar açılan parti kapatma davaları arasından sadece Refah Partisi ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararına hak vermişti. AİHM, bunun dışında 6 dosyada - TPKP, DEP, HADEP, DEHAP, HEP, ÖZDEP - Türkiye’yi örgütlenme özgürlüğünü engellemekle suçlamış ve partilerin kapatılmasını ihlal olarak yorumlamıştı.)

Türkiye’ye demokratik reformlara devam etmesi çağrısında bulunuluyor ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygun biçimde siyasi partilerle ilgili yasada Anayasal reformlar yapılmasının beklentisi dile getiriliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!