Mutabakat aranacak
Güncelleme Tarihi:
Turan YILMAZ/ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2008 00:00
Anayasa Mahkemesi’nde açılan kapatma davasının görüşüldüğü AKPMKYK’sından sağduyulu kararlar çıktı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat’ın açıklamasında şu noktalar ön plana çıktı: Kavga edilmeyecek, sorumluluktan kaçılmayacak, çözüm Meclis’te aranacak, muhalefet ile görüşülecek, Erdoğan liderlerle görüşebilir.
AKP, kapatma davasına ilişkin "yol haritası"nı belirledi. Anayasa Mahkemesi’ndeki dava süreci "kendi mecrasında yürürken", endişeleri gidermek ve "milletin ağır bedeller ödememesi için" mutabakat arayışı sürecek.
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında altı saati aşkın süren MKYK toplantısının ardından açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Sayın genel başkanımızın tayin edeceği çalışma grupları tarafından mahkeme sürecinin kendi mecrasında yürütülmesi kararlaştırılmıştır" dedi. Fırat, dünkü toplantıda temel savunma stratejisinin ele alındığını belirtti.
DEĞERLENDİRME YAPILDI
Kamuoyunda oluşan gelecek kaygıları ve belirsizliklerin de ele alındığını ifade eden Fırat, sürecin çok kapsamlı siyasi ekonomik sonuçlarının olacağına dikkat çekti. Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MKYK’mızda oluşan ortak akıl, inanıyoruz ki milletimizi bu sürecin ağır bedellerini ödemek mecburiyetiyle karşı karşıya bırakmayacaktır. Elbette mahkeme süreci kendi içinde yürüyecektir, ancak bu sürecin siyasi ve ekonomik sonuçlarını şimdiden öngörerek milletimizin ortak menfaatlerini, ülkemizin istikrar ve huzurunu, birlik ve bütünlüğünü koruyacak tedbirler almak da siyaset kurumun görevidir.
Siyaset kurumunun, milletimiz adına yüklendiği bu sorumluluktan kaçınamayacağı açıktır. Milletimiz, doğrudan etkilenmeye maruz kalacağı bu sonuçların yönetilmesini haklı olarak siyaset kurumundan beklemektedir. Çözüm zemini de Meclistir. Ülkemiz ve milletimiz için telafisi zor, ağır kayıplara yol açabilecek siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması, birlik ve bütünlüğümüzün zaafa uğramasıyla sonuçlanabilecek böyle bir sürece siyaset kurumunun kayıtsız kalması düşünülemez. Biz AKP olarak bu sorumluluğun idraki içinde hareket etmekte kararlıyız.
GÜÇLENEREK ÇIKILACAK
Hukuk sistemimiz ve demokrasimizin bu süreçten güçlenerek çıkacağı çözümü geliştirmek için siyaset kurumu içinde mutabakat arayışımız sürecektir. Bu süreç hepimiz için bir özgürlük ve sosyal barış güvencesi olan laiklik ilkesini ortak paydamız olarak siyasi rekabetin üzerinde tutmak için de önemli bir fırsat oluşturmaktadır. İnanıyoruz ki siyaset kurumunun görevini yerine getirmesi halinde Türkiye sadece milletimizi bekleyen olumsuz sonuçlardan kurtulmuş olmayacak, aynı zamanda derinleşme eğilimi gösteren bir sorunu bir fırsata dönüştürerek her alanda daha da güçlenmeyi başaracaktır. Kazanan hukuk sistemimiz, demokrasimiz, siyasi ve ekonomik istikrarımız, milletimiz ve memleketimiz olacaktır.
KAYIKÇI KAVGASI YOK
AKP olarak bundan sonra da ne kayıkçı kavgalarının, ne de faydasız boş çekişmelerin tarafı olmayacağız."
MKYK’da, önce AB uyum yasalarının içinde yer aldığı demokratikleşme paketinin çıkarılması, ardından anayasa değişikliğinin gündeme getirilmesi eğilimi doğdu. Parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliğini muhalefetle uzlaşma arayışlarının sonucunda gündeme getirme görüşü benimsendi. Bunun için öncelikle 301 başta olmak üzere demokratikleşmeyle ilgili değişiklikler hızla Meclis gündemine getirilecek. Bir yandan da parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliği için de muhalefete gidilerek uzlaşma aranacak. Gelişmelere göre Erdoğan liderlerle görüşebilecek.
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında altı saati aşkın süren MKYK toplantısının ardından açıklama yapan Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, "Sayın genel başkanımızın tayin edeceği çalışma grupları tarafından mahkeme sürecinin kendi mecrasında yürütülmesi kararlaştırılmıştır" dedi. Fırat, dünkü toplantıda temel savunma stratejisinin ele alındığını belirtti.
DEĞERLENDİRME YAPILDI
Kamuoyunda oluşan gelecek kaygıları ve belirsizliklerin de ele alındığını ifade eden Fırat, sürecin çok kapsamlı siyasi ekonomik sonuçlarının olacağına dikkat çekti. Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"MKYK’mızda oluşan ortak akıl, inanıyoruz ki milletimizi bu sürecin ağır bedellerini ödemek mecburiyetiyle karşı karşıya bırakmayacaktır. Elbette mahkeme süreci kendi içinde yürüyecektir, ancak bu sürecin siyasi ve ekonomik sonuçlarını şimdiden öngörerek milletimizin ortak menfaatlerini, ülkemizin istikrar ve huzurunu, birlik ve bütünlüğünü koruyacak tedbirler almak da siyaset kurumun görevidir.
Siyaset kurumunun, milletimiz adına yüklendiği bu sorumluluktan kaçınamayacağı açıktır. Milletimiz, doğrudan etkilenmeye maruz kalacağı bu sonuçların yönetilmesini haklı olarak siyaset kurumundan beklemektedir. Çözüm zemini de Meclistir. Ülkemiz ve milletimiz için telafisi zor, ağır kayıplara yol açabilecek siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması, birlik ve bütünlüğümüzün zaafa uğramasıyla sonuçlanabilecek böyle bir sürece siyaset kurumunun kayıtsız kalması düşünülemez. Biz AKP olarak bu sorumluluğun idraki içinde hareket etmekte kararlıyız.
GÜÇLENEREK ÇIKILACAK
Hukuk sistemimiz ve demokrasimizin bu süreçten güçlenerek çıkacağı çözümü geliştirmek için siyaset kurumu içinde mutabakat arayışımız sürecektir. Bu süreç hepimiz için bir özgürlük ve sosyal barış güvencesi olan laiklik ilkesini ortak paydamız olarak siyasi rekabetin üzerinde tutmak için de önemli bir fırsat oluşturmaktadır. İnanıyoruz ki siyaset kurumunun görevini yerine getirmesi halinde Türkiye sadece milletimizi bekleyen olumsuz sonuçlardan kurtulmuş olmayacak, aynı zamanda derinleşme eğilimi gösteren bir sorunu bir fırsata dönüştürerek her alanda daha da güçlenmeyi başaracaktır. Kazanan hukuk sistemimiz, demokrasimiz, siyasi ve ekonomik istikrarımız, milletimiz ve memleketimiz olacaktır.
KAYIKÇI KAVGASI YOK
AKP olarak bundan sonra da ne kayıkçı kavgalarının, ne de faydasız boş çekişmelerin tarafı olmayacağız."
MKYK’da, önce AB uyum yasalarının içinde yer aldığı demokratikleşme paketinin çıkarılması, ardından anayasa değişikliğinin gündeme getirilmesi eğilimi doğdu. Parti kapatmayı zorlaştıran anayasa değişikliğini muhalefetle uzlaşma arayışlarının sonucunda gündeme getirme görüşü benimsendi. Bunun için öncelikle 301 başta olmak üzere demokratikleşmeyle ilgili değişiklikler hızla Meclis gündemine getirilecek. Bir yandan da parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliği için de muhalefete gidilerek uzlaşma aranacak. Gelişmelere göre Erdoğan liderlerle görüşebilecek.