Ne Osmanlı çözebildi ne modern teknoloji

Güncelleme Tarihi:

Ne Osmanlı çözebildi ne modern teknoloji
Oluşturulma Tarihi: Mart 13, 2008 07:00

Osmanlı, bakmış artık rüşvet olarak ’cariye’ bile veriliyor, işi ’düzene’ sokmuş. Devlet görevlilerinin alıp alamayacağı ’hediyeler’, liste halinde açıklanmış. Günümüzde de, birçok devlet dairesine kameralar yerleştirildi ama, rüşvet o kadar tatlı geliyor ki, ’işini bilen’ ne canlı yayın dinliyor ne teknoloji... Ve çark, tıkır tıkır işliyor...

RÜŞVETLE ilgili günümüze ulaşan en eski belge, M.Ö. 4 bin yıllarına ait bir Sümer tableti. Tembel bir çocuğun, ailesince öğretmenine verilen rüşvet karşılığında sınıf başkanı yapılması ile ilgili bu 4 bin yıllık belge, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bu tarihi eseri görüp, müze bahçesindeki cafede bir çay içerken şunu bilmekte fayda var; bu müze bile, bu çaylardan elde edilen gelirlerin kayda alınmaması gerekçesiyle soruşturmaya uğradı. Tarih tekerrürden ibaret mi bilinmez... Günümüzde bahşişler ne durumda? İşte, memleketimden bahşiş manzaralarında üçüncü gün...

HAKİM AMCAYA GELEN SEPET

"Bitişiğimize bir hakim taşınmıştı. Bir akşam büyük gürültü koptu. Merakla çıktığımızda, ’hakim amca’, çizgili pijaması ve diken diken saçlarıylaş, karanlıkta uzaklaşmaya çalışan bir adama avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Kapının önündeyse kocaman bir sepet ters dönmüş duruyordu. Kilolarca sebze ve meyve yere dökülmüştü. Sonradan, adamın, ertesi gün arazi ihtilafı nedeniyle duruşması olan bir bağ sahibi olduğunu öğrendik."

TAKSİYİ ÖDEDİM HİNDİYİ ALMADIM

(Yönetici C.Y. - ANKARA)
"İki yıl önce, Amerika’dan yeni dönmüştüm. Bankamatikten para çekerken arabam soyuldu. Polise başvurdum. Birkaç gün sonra komiser işyerime geldi. ’Buraya taksiyle, görevim olmadığı halde sizi teselli etmek için geldim. Arabanızın soyulmasıyla o kadar çok meşgul oldum ki, insanlar şaşırıyor’ dedi. Bu sırada cep telefonu çaldı. Telefonda karısına, ’Yılbaşıysa, yılbaşı. Devlet memuruyum hindiyi nasıl alayım’ dedi. Bana, ’Hindiyi al, taksi paramı da öde’ demeye getirdi. Ama hindi almadım."

BİRKAÇ GÜNLÜK İŞ 5 DAKİKADA BİTTİ

"Geçen Ocak başında, annem Bursa’da babasından miras kalan küçük bir arsayı sattı. Rüşvet haberleri çıktıktan sonra, Bursa’daki Tapu Müdürlüğü bankoları gören kamera sistemi kurdurmuş. Bütün işlelemler bittikten sonra memur, bizim dosyayı onlarca dosyanın altına koyup ’İmza için bekleyeceksiniz, bir kaç günü bulur’ dedi ve koridora çıktı. Koridorda kamera filan yok. Eşim, ’Çay kahve içersiniz’ deyip avcuna 80 YTL sıkıştırdı. Beş dakika sonra işlemimiz tamamlandı."

HOCAM SEN DEĞİL BEN VERECEĞİM

"Ticarete atılmadan önce, akademisyen müşterim yeni bir işyeri almıştı. 650 bin YTL’lik kredi ödemesine karşılık tapudan ipotek almamız gerekiyordu. Birkaç gün gitti geldi, sonuç yok. ’Birlikte gidelim’ dedim. Tapu’da memureye ’Hayırdır, niye hallolmuyor’ dedim. ’Yoğunuz, yarın gelin’ karşılığını aldım. Arkadaşa, ’20 lira ver’ dedim. Akademisyenlik damarı tutup ’Ben rüşvet vermem’ diye zıplamasın mı! ’Hocam sen değil, ben vereceğim’ dedim. Kızara bozara 20 lirayı çıkardı. Dosyayı alıp içine koydum. Memureye ’Şimdi ne kadar sürer?’ dedim, ’Yarım saat sonra gelin’ dedi."

O PAKETİ VERMESE OĞLUNU GEÇİRİRDİM

"Tarih öğretmeniyim. Bir gün kapım çalındı. Tanımadığım bir kadın, dışardan bitirme sınavlarına girecek oğlunun geçirilmesi konusunda yardım istedi. ’Başarılı olursa geçer’ dedim. Gitmeye hazırlanırken, kanepeye bir paket bıraktı, ’Yeni çocuğunuz olmuş, hayırlı olsun’ dedi. Paketi açınca, altın bilezik olduğunu gördüm. Israrlarına rağmen geri verdim. O çocuk sınavda 4 aldı. ’Hediye’ girişimi olmasa, rahatlıkla 5 verip geçirebilirdim."

ATIN 3-5 KURUŞ İŞİNİZ GÖRÜLSÜN

(Vatandaş Ü.G.)
"İstanbul’un Anadolu Yakası’da, tek katlı gecekondu bir evimiz vardı. Bir müteahhit evi yıkıp yerine yenisini yapabileceğini söyledi. Bize 5 daire düştü, ama tapu yoktu. Müteahhit, ’Ben kendime, payıma düşen dairelerin tapusunu aldım, siz de kendiniz alın’ dedi. Tapu dairesinde günlerce bekledik, sıra gelmiyordu. Bir gün çaycı bize yaklaştı, ’Verin 3-5 kuruş işiniz görülsün. Yoksa daha çok gelir gidersiniz’ dedi. Aramızda, 5’er 10’ar YTL topladık verdik. Çaycı parayı alıp, bir odaya girdi. Kısa süre sonra da tapu için çağrıldık. İmzalarımızı attık, tapularımızı aldık."

SİGARASINI YAKTIK 300 YTL İNDİRDİ

(Vatandaş H.Ç.)
"Kızımı okula yazdıracaktım, ilk o zaman rüşvet vermiştim. Müdürle kapıda karşılaştık, ateş istedi, verdim ve sigarasını yaktı. ’İçeride görüşelim’ dedi. Odasındaki veliler çıktıktan sonra biz girdik, ’Siz benim sigaramı yakmıştınız değil mi’ diye sordu. ’Evet’ dedim. ’Tamam o zaman size birşeyler yaparız’ diyerek pazarlığa başladı. Başta 500 YTL istedi fakat sigarasını yaktık diye 200 YTL’ye indi. Biz de verdik."

AĞAÇ YERİNE KESENİ MUHAFAZA ETTİLER

(İşsiz H.P. - KAHRAMANMARAŞ) "Köyümüzde A.B. adında bir tüccar, ağaçlarımızı kesip satıyordu. Durumu Orman Muhafaza Müdürlüğü’ne bildirdik. Ancak bir sonuç alamadık. Daha sonra öğrendik ki, 2 memur gelip inceleme yapmış. Ama A.B.’den, o dönem 75 YTL rüşvet alıp, durumu örtbas etmişler. Konuyu jandarmaya ilettik, bir süre sonra kaçak orman kesmeye devam eden A.B. ile 2 ormancı yakalandı. Ormancılar ve A.B. 1.5’ar yıl hapis cezasına çarptırıldı."

DOKTORLARIN CEZASINI İLAÇ FİRMASI ÖDEDİ

(Doktor A.G. - NİĞDE)
"Bir ilaç firması, kendi ilaçlarını yazdırmam karşılğı Antalya’ya bir geziye davet etti, reddettim. Ancak çevremde çok sayıda doktor arkadaşım bu geziye katıldı. Hatta sağlık müdürü, izin dilekçesi hazırlayıp valiye sunmuş, ama imzayı beklemeden geziye göndermiş. Vali durumu öğrenince, hepsine Ulusal Eğitim Destek Kampanyası’na 100’er YTL ’bağışlama cezası’ vererek soruşturmayı kapattı. Ama paraları aynı ilaç firması ödedi."

HAKEDİŞİ HAKETMENİN EN KISA YOLU RÜŞVET

(İş takipçisi M.A.K. - MERSİN)
"Çalıştığım firmada kamu kuruluşundan ihaleler alıyor, inşaat yapıyoruz. Bir ilçenin dağ köyünde aldığımız bir onarım ihalesinde, hafriyat alanı hemen yanımızda olmasına rağmen, patronla görüşen komisyon üyeleri işi bağladı. Alan yokmuş gibi, hafriyat, 30 kilometre uzaklıktaki bir araziye taşınıp, onarım alanını doldurmak için buradan yeniden taşınmış gösterildi. Böyle olunca patron da komisyondakilere dilediği hediyeleri alıp teslim etti. Hak edişlerimizi ve alacağımızı hiç uzatmadan aldık."

Osmanlı’da listesi vardı

Mesela, Osmanlı, bakmış başedemiyor, devlet görevlilerine gelen hediyeleri ’yasak olan/olmayan’ diye ikiye ayırmış. Yasak hediyeler arasında; altın, gümüş, köle, cariye ve (kömür) bulunuyor. Yasak olmayanlar arasında ise tatlılar, yoğurt, tereyağı, süt ve kuzu var.

Rüyada alırsanız para geliyor demek

RÜYA tabirlerine göre, rüşvet almak, elinize kısa zaman sonra para geçecek ya da verdiğiniz borcu geri alacaksınız demektir. Kişi rüşvet verirse güç durumda kalır. Rüşvet alırsa çevresindekiler ile darılır. Rüyada bir kimseden rüsvet almak veya rüsvet vermek, etrafınızla olan alış verişlerinizin düzenini kaybedeceğine, bir işte başarılı olamadığınıza, mutlaka yeni bir muhite gitmek zorunda bulunduğunuza işarettir. Elinize kısa sürede para geçecek. Bir arkadaşınıza verdiğiniz borcu geri alabilirsiniz.Rüyada rüşvet aldığını görmek; içinde bulunduğunuz çevreden derhal uzaklaşmanız gerektiğine, rüşvet verdiğini görmek; yakınlarınızla olan ilişkilerinizde daha dürüst olmanız gerektiğine işarettir.

Amma uzatın be komşu

(İşadamı T.D. - ANKARA) "Çankaya’da silah ruhsatı başvurum için karakola çağırdılar. Memur daha hoşgeldiniz bile demeden, ’Ama eliniz boş gelmişsiniz’ dedi. Masanın yanındaki etejerin çekmecesini açıp işaret yapınca, talebini anladım. ’Ben öyle bir şeye giremem’ dedim. ’Buraya kırmızıyı çakarsam alamazsın o ruhsatı’ dedi. Ben tereddüt edince de, ’Amma uzattın be komşu, altı üstü vereceğin bir çorba parası’ diye ekledi. Çorba parasını çekmeceye attım. Böylece emniyet silah için geçmem gereken ’derin araştırmayı’ kısa yoldan halletti."

Adliye garajındaki Mercedes’ler yeter

(Avukat A.Y.) "Bir davamızı karara bağladık, kesinleşmesi için karşı tarafa tebliğ edecektim. Kanuna göre, kapıya yapılan tebligat yeterlidir. Üzerine temyiz gelmemişse, karar kesinleşmiş oluyor. Ancak, kalem memuru bizimle aynı fikirde değildi. Bizim bilmediğimiz bir ülkede hukuk fakültesini bitirmiş olsa gerek. Zira ona göre; ’temyiz başka bir mahkemeden yapılmış olabileceği için, 5 gün daha beklenmeliydi’. Adalet dediğiniz hakimin değil kalem müdürünün iki dudağı arasındadır. 5 gün sonra, ’nihayet tamamdır’ derken, müdürün yeni hukuki yorumu geldi: ’Bu tebligat usulüne uygun yapılmamış’. Kalemine baktığı hákim, ’tebligat geçerli olabilir ama kalem müdürümle aramı mı bozacaksınız’ dedi. Tekrar aynı süreç başladı. Kesinleşmiş karar niye 2 ay uzatılır? Yanıt için adliye garajındaki 350 bin YTL’lik mercedeslere bakmak yeterli."

Düzeltme: "Yukarı Çık Tombik İşi Sana Öğretsin" başlıklı hikayede muameleci A.D.’nin "Denizcilik İşletmelerine İlk gittiğim gün" ifadesi ile sehven kullanılmıştır.

YARIN: Tarihimizde rüşvet
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!