Uysal koyun değilim
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 14, 2008 00:00
Öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfke de bir hitabet sanatıdır. Çünkü ben zulmü alkışlayamam, zalimi de asla sevemem. Kusura bakmasınlar, yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz, bunu da bilmeleri lazım. Bir yanağına vur, öbür yanağını çevirsin, kusura bakmasın, öyle yanak bizde yok.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, medyaya yüklenmeye devam ederek, "Öfkeli olduğumu söylüyorlar, öfke de bir hitabet sanatıdır" dedi. Erdoğan, "Baş köşelerinizdeki ahlaka aykırı çıplak fotoğraflara müdahale mi oldu" dedi. Erdoğan, dünkü il başkanları toplantısında şu mesajları verdi:
KİME DOKUNDUK
Başı örtülü olarak bu ülkede eğitim öğretim hakkının önünü kesmenin laiklikle yakından uzaktan ne alakası olabilir. Soruyorum, Allah aşkına kimin yaşam tarzına dokunduk? Şu ana kadar hiçbir başı açık kardeşim olumsuz bir şey görmediyse bundan sonra da görmez, göremez. Çünkü onların yaşam şekli de bizim güvencemiz altındadır. Tercihlerinize saygı duyuyoruz, sonuna kadar da duyacağız.
ÖFKEMİZ SANATTIR
Öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfke de bir hitabet sanatıdır. Çünkü ben zulmü alkışlayamam zalimi de asla sevemem. Kusura bakmasınlar, yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz, bunu da bilmeleri lazım. Bir yanağına vur, öbür yanağını çevirsin, kusura bakmasın, öyle yanak bizde yok. O zamanlar, gizli gündem, proje çığırtkanlıklarının bir anlamı olabilirdi. Ama 5 yıllık bir iktidara bu tür yakıştırmalarda bulunma gayretleri çok gülünç, komik. Ne zarar gördün kardeşim, ne yaptık sana? Çıkar hesapları bozuluyor. Bozulmaması için bu yaygaraları koparıyorlar. Sen 411 eli, kaos eli olarak gösterirsen bu eleştiriyi alırsın. 411 el kaosa kalkmaz. Ama siz maalesef kaosun tarafı oldunuz. Bu hakareti, saygısızlığı yapamazsınız; yaparsanız bu cevabı bizden bulacaksınız. Beğenmemek başka bir şeydir, yasama organına kaos organı demek, kimsenin haddine değildir. Buna öfke diyorlarsa, ha öfke vardır.
Baykal veya aynı istikameti paylaşan medya ile aynı düşünmüyoruz. Ne yazarlarsa yazsınlar, ne resmederlerse etsinler, halkımız her şeyi iyi biliyor. Gazetelerinizin baş köşelerinde bu toplumun ahlak değerleriyle tamamen ters düşen çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz, affedersiniz ilavelerinde her şey tamamen ortada, ne yapıldı, hangi müdahale yapıldı?
TÜRBAN TALİMATI
Erdoğan, örgütüne, "Biz marjinal grupların değil, toplumun partisiyiz, gidip herkese, bizim rejimle bir sorunumuz olmadığını anlatın" diye türban görevi verdi.
Yine ondan esinlendi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın dünkü toplantıda yaptığı konuşmada, yine Şair Mehmet Akif Ersoy’un izleri vardı. Başbakan Erdoğan, 20 Ocak 2008’de partisinin Gençlik Kolları toplantısında okuduğu "Zulmü Alkışlayamam" şiirindeki bazı cümleleri, basına sataşırken de kullandı. Başbakan, Mehmet Akif Ersoy’un "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım!..?/ Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!" dizelerinden esinlendi ve şu ifadeyi kullandı: "Çünkü ben zulmü alkışlayamam zalimi de asla sevemem, kusura bakmasınlar, yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz, bunu da bilmeleri lazım."
KİME DOKUNDUK
Başı örtülü olarak bu ülkede eğitim öğretim hakkının önünü kesmenin laiklikle yakından uzaktan ne alakası olabilir. Soruyorum, Allah aşkına kimin yaşam tarzına dokunduk? Şu ana kadar hiçbir başı açık kardeşim olumsuz bir şey görmediyse bundan sonra da görmez, göremez. Çünkü onların yaşam şekli de bizim güvencemiz altındadır. Tercihlerinize saygı duyuyoruz, sonuna kadar da duyacağız.
ÖFKEMİZ SANATTIR
Öfkeli olduğumu söylüyorlar. Öfke de bir hitabet sanatıdır. Çünkü ben zulmü alkışlayamam zalimi de asla sevemem. Kusura bakmasınlar, yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz, bunu da bilmeleri lazım. Bir yanağına vur, öbür yanağını çevirsin, kusura bakmasın, öyle yanak bizde yok. O zamanlar, gizli gündem, proje çığırtkanlıklarının bir anlamı olabilirdi. Ama 5 yıllık bir iktidara bu tür yakıştırmalarda bulunma gayretleri çok gülünç, komik. Ne zarar gördün kardeşim, ne yaptık sana? Çıkar hesapları bozuluyor. Bozulmaması için bu yaygaraları koparıyorlar. Sen 411 eli, kaos eli olarak gösterirsen bu eleştiriyi alırsın. 411 el kaosa kalkmaz. Ama siz maalesef kaosun tarafı oldunuz. Bu hakareti, saygısızlığı yapamazsınız; yaparsanız bu cevabı bizden bulacaksınız. Beğenmemek başka bir şeydir, yasama organına kaos organı demek, kimsenin haddine değildir. Buna öfke diyorlarsa, ha öfke vardır.
Baykal veya aynı istikameti paylaşan medya ile aynı düşünmüyoruz. Ne yazarlarsa yazsınlar, ne resmederlerse etsinler, halkımız her şeyi iyi biliyor. Gazetelerinizin baş köşelerinde bu toplumun ahlak değerleriyle tamamen ters düşen çırılçıplak kadın resimlerini siz basıyorsunuz, affedersiniz ilavelerinde her şey tamamen ortada, ne yapıldı, hangi müdahale yapıldı?
TÜRBAN TALİMATI
Erdoğan, örgütüne, "Biz marjinal grupların değil, toplumun partisiyiz, gidip herkese, bizim rejimle bir sorunumuz olmadığını anlatın" diye türban görevi verdi.
Yine ondan esinlendi
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın dünkü toplantıda yaptığı konuşmada, yine Şair Mehmet Akif Ersoy’un izleri vardı. Başbakan Erdoğan, 20 Ocak 2008’de partisinin Gençlik Kolları toplantısında okuduğu "Zulmü Alkışlayamam" şiirindeki bazı cümleleri, basına sataşırken de kullandı. Başbakan, Mehmet Akif Ersoy’un "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem/ Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım!..?/ Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!" dizelerinden esinlendi ve şu ifadeyi kullandı: "Çünkü ben zulmü alkışlayamam zalimi de asla sevemem, kusura bakmasınlar, yumuşak başlıysak uysal koyun değiliz, bunu da bilmeleri lazım."