’Dini gerek’ 4 eşi de getirir

Güncelleme Tarihi:

’Dini gerek’ 4 eşi de getirir
Oluşturulma Tarihi: Şubat 12, 2008 00:00

İlahiyat Profesörü Beyza Bilgin, üniversitelerde türban sorununu, "dini referansla" çözmenin, başka dini uygulamalara kapı açacağı uyarısında bulundu. Bilgin, "Başörtüsüne ’1400 yıllık gelenek, dini gereklilik’ derseniz, arkasından çokeşlilik, cuma tatili de ’gelenek’ diye karşımıza çıkar. Bu yanlış bir argüman" dedi.

ÜNİVERSİTELERDE türban serbestisine ilişkin anayasa değişikliğini Hürriyet’e değerlendiren Türkiye’nin ilk kadın vaizi ve İlahiyat Profesörü Beyza Bilgin, kendisinin de türban sorununun çözülmesi taraftarı olduğunu, ancak bunun "dini gereklilik" denilerek çözülmesini yanlış bulduğunu söyledi. Bu soruna kız çocukların okutulması, kadın hakları açısından çözüm bulunması gerektiğini ifade eden Bilgin şu değerlendirmeyi yaptı:

YANLIŞ ARGÜMAN Başörtüsüyle ilgili "1400 yıldır İslam alimleri bunu böyle anlamış bu gelenektir, dini gerekliliktir" deniliyor. Siz bunu dini gereklilik olarak yasaya, anayasaya koyarsanız, arkasından başka dini sebepler çıkacaktır. 4 hanımla evlilik, kadınların mahkemede şahitlik durumu (bir erkeğe karşı iki kadın), araba kullanamamaları, miras hakkı, cuma tatili gibi uygulamaları "Bunlar da Allah’ın emri, 1400 senedir böyle uygulanıyor" diyerek alır kanunlaştırmaya başlarsınız. Aynı mantıkla gidilirse bunları da getirmek zorunda kalacaklar. En yanlış argüman bence bu.

YA YANILDILARSA İslam, "Atalarınızın yanılmış olabileceğini kabul etmelisiniz" diyor. Hz.Peygamber, İslamı Allah’ın birliği üzerine kurunca, o zamanki Araplar, Mekkeliler, "Biz atalarımızdan böyle gördük değiştirmeyiz" diyerek putlara da tapmayı sürdürmek istiyorlar. Kuran da onlara karşı, "Ya atalarınız yanıldıysa" diyor. Buna "atalar dini" deniyor. Atalar yanlış da yapmış olsa yaptıkları devam ettiriliyor. Ataların yaptığı iyi bir şeydir, bugünün şartlarına da uygundur, devam ettirirsiniz. Ama atalarımızın yaptığının bugün artık iyiliği kalmadıysa, aleyhimize sonuçlar ortaya koyuyorsa, onlar hakkında kendimiz düşünmeliyiz. Demek ki herkesin kendi aklını kullanıp düşünmesi lazım. Hiç mi yanılmadı atalarımız? Bunu argüman olarak koyduğunuz zaman bunun karşısında durulmaz.

HAYDİ KIZLAR OKULA Bu yasak ortadan kalkmalıydı. Hürriyet, eşitlik, insan hakları, ülkenin ihtiyacı diyorlardı. Kadın haklarını kullanmada kolaylık deselerdi. "Haydi kızlar okula" deselerdi. İmam Hatip okullarına ilkokuldan sonra öğrenci alınırken, kızlarını temel eğitime, Kuran kursuna gönderenlere, imam hatiplere göndersinler diye "Arkanızdan Yasin okurlar" telkini yapıldı. Bu, imam hatip okullarında kız öğrencilerin çoğalmasına katkı sağladı. O zaman ben bunu da desteklemiştim. Kadınların yararına olan şeyleri bu yolla savunabiliriz. Cuma tatili de 1400 yıllık uygulamadır ama Kuran’da bir saatlik namaz iznidir.

KANUN NE DİYORSA Nisa suresindeki çok eşlilik de tartışmalı. Bazılarına göre dört bile değil, adaleti sağlarsanızı, "maddi imkanları yeterliyse" diye algılayanlar bunun sınırsız olabileceğini söylüyorlar. Ama aynı surenin başka ayetinde "adaleti sağlayamazsanız" deniliyor. "Hiçbir zaman adalet sağlanmaz" diyenler "bir taneyle yetinmek lazım" diyorlar. Şeriata geçerken bu, dört evlilik olarak geçmiş. O zamanın siyaseti o. Bizim şimdiki siyasetimiz Medeni Kanunda ne yazıyorsa odur.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!