80’lik maratoncu babaanne gençleri geçince aldığı tepkileri anlattı: Aa yaşlı teyze bizi geçti

Güncelleme Tarihi:

80’lik maratoncu babaanne gençleri geçince aldığı tepkileri anlattı: Aa yaşlı teyze bizi geçti
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2019 12:38

Gelibolu’da bir köyde yaşayan 80 yaşındaki Makbule Kababıyık, ilk kez 4 yıl önce İstanbul Maratonu’nda, kıtalararası koştu. Sonra üç kez Gelibolu, bir kez de Bozcaada Maratonu’ndan dereceye girerek madalya ve kupayla döndü. İki evlat, 4 torun, bir de torun çocuğunu kucağına alan Kababıyık: Gençleri geçince, ‘A yaşlı teyze bizi geçti’ diyorlar, duyuyorum. Kendime güveniyorum. Kendime güveniyorum. Bana ‘bir koşu git’ deseler, bir koşu gider gelirim”

Haberin Devamı

Saroz’un Güneyli köyünde yaşayan Makbule Kababıyık, 1939 yılında Bulgaristan’da doğdu. Okuldaki başarısı öğretmenlerinin dikkatini çekse, öğretmen okuluna gitmeyi hayal etse de 2 yıl nişanlı kaldıktan sonra henüz 18 yaşındayken, eşi Mehmet ile evlendirildi. 36 yaşına kadar burada yaşadı. 1976 yılında da ailece İstanbul’a göçtüler. Henüz üç günlük muhacirken, daha önce göçen yakınlarının çalıştığı bir iplik fabrikasında işe girdi. Arkasından plastik fabrikasında çalıştı. “Devletten bir sakız parası bile almadık. Kendimiz çalıştık, çabaladık. 23 yıl fabrikalarda çalıştım” diyen Kababıyık, eşiyle birlikte şimdi 57 ve 52 yaşında olan iki oğlunu büyüttü, evlendirdi. Emekli olunca eşi Mehmet’i de ikna etti. Gelibolu’ya önce yazlıkçı geldiler. Eşi kışın sobayı yakma sözü verince de yaz-kış yerleştiler.

Saroz’un denizini yukarıdan gören evlerinin bahçesinde toprakla uğraştılar. Sebze, meyve yetiştirdiler. 58 yıl evli kaldığı eşi hasta yatağındayken, onu gezdirmek için ATV motor aldı. Birgün oğlu Oktay Kababıyık’a televizyonda seyrettiği koşanları gösterdi ve “Genç olsam ben de bunların arasında olurdum” dedi. Hasta yatağında olan eşi Mehmet de “Al maratona götür” deyince oğlu annesinin kaydını yaptırdı. Eşine bakıyordu, özel bir hazırlık yapamadı. Buna rağmen süper babaanne, 76 yaşında, 15 kilometrelik Vodafone İstanbul Maratonu’nu, 2 saat 1 dakika, 34 saniyede tamamladı ve ‘kıtalararası maratoncu’ sertifikasını aldı. Ancak onu yüreklendiren eşi vefat ettiği için bu mutluluğunu onunla paylaşamadı.

80’lik maratoncu babaanne gençleri geçince aldığı tepkileri anlattı: Aa yaşlı teyze bizi geçti

Çok et sevmem kendi yemeğimi yaparım

maraton koşmanın tadını alan Makbule Kababıyık, sırasıyla Turkcell Gelibolu Maratonu’nda 2016’da 60 yaş üzerinde üçüncü, 2017’de 70 yaş ve üzerinde birinci oldu. 2018’de bu kez Adidas Bozcaada Maratonu’nda koştu ve 65 yaş üzerinde birinci geldi. En son geçtiğimiz 6 Ekim’de koştuğu Turkcell Gelibolu Maratonu’nda, 75 yaş üzerinde yine birinci oldu.

Maratonlar için özel hazırlık yapmadığını ancak ev ve bahçede durmaksızın çalıştığını anlatan Kababıyık, “Sabah en geç yedide kalkarım. Ondan sonra 14-15 saat oturmam hiç, hep ayaktayım. Ekerim, biçerim, pişiririm, sofralar donatırım. Sütümü, yoğurtumu, çok sevdiğim kaşarımı, limonlu çayımı eksik etmem. Çok et sevmem. Dışardan yemem, kendi yemeğimi kendim yaparım. İnşatında çalıştığım evimi her yıl kireçle boyarım. Kendimi bütün gün çalıştırırım böyle. Nefesimi denedim, 15 kilometre uzaklıkla Ocaklı Köyü’ne 1.5 saatte rahatlıkla koştum. 15 kilometre maraton koşacak gücüm var, hissediyorum. Nefesim hiç tıkanmıyor. Şekerim, tansiyonum, kolesterolüm, kalp hastalığım yok. Romatizmam bazen biraz zorluyor o kadar. Yarışlarda koşuyorum ama zorlanınca biraz yürüyerek dinleniyorum. Gençleri geçince, ‘A yaşlı teyze bizi geçti’ diyorlar, duyuyorum. Kendime güveniyorum. Bana ‘bir koşu git’ deseler, bir koşu gider gelirim” diyor.
Kababıyık her kürsüye çıktığında mikrofonu eline alıp benzer konuşmayı yapıyor. Son yarışta yaptığı konuşmada da “Buraya 80 yaşımı kutlamaya geldim. 80 yaşına nasıl geldim anlatayım size: İçki içmedim, zehir (sigara) içmedim, bedenimi kin ve nefretle değil, sevgiyle doldurdum. Benim gibi olun” dedi.

Torunlarına, onların çocuklarına hatıra bırakmak istediğini anlatan Kababıyık, “Torunlarımın çocukları yarın öbür gün resimlerimi görsünler, ‘Nenemiz koşuyormuş, bak sağlıklıymış’ desinler istiyorum. Hatıra kalsın onlara resimlerim, madalyalarım, kupalarım. Hem her maratonda adımıza 4’er ağaç dikiliyor” dedi.

BAKMADAN GEÇME!