8 yıla Çiller'den ret

DYP Lideri Çiller, 8 yıllık eğitim konusundaki tavrını ortaya koydu, ‘Ret vereceğim'' dedi. Köstebek skandalının tartışıldığı MGK tutanaklarının açıklanması konusunu ‘‘laubalilik'' olarak niteleyen Çiller, ‘‘Neyi istiyorlarsa açıklasınlar. Bundan biz kârlı çıkarız'' diyerek meydan okudu.

DYP Genel Merkezi'ndeki odasında gazetecilerle sohbet eden Tansu Çiller, 8 yıllık temel eğitim tasarısına ret oyu vereceğini açıkladı. Çiller, DYP'nin 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim istediğini ve bunda da yönlendirme olduğunu savundu. Hükümetin tasarısının ise 8 yıllık temel eğitim olduğunu söyleyen Çiller, din eğitimi veren okullarda bir sıkıntı varsa düzeltilmesi gerektiğini kaydetti. Baskıyla hiçbir şeyin olmayacağını savunan Çiller ‘‘Herkes ne öğrenmek istiyorsa öğrensin. Siz baskı yaparsanız, yerin altına girip yine yapar. Anne babalar baskı kurunca, çocuklar yasaklanan şeye daha fazla ilgi gösterir'' dedi.

Çiller, partisindeki fireleri değerlendirirken de DYP Grubu'ndaki sıkıntıların 1995 yılında azınlık hükümeti kurulması aşamasında gündeme geldiğini söyledi. Çiller, Türkiye milletvekilliğini getirmek istediklerini, bunun Anayasa Mahkemesi'nde iptal edilmesi yüzünden bürokrat kökenli milletvekillerini illere dağıttıklarını kaydetti. Çiller, ‘‘Bu arkadaşlar Meclis'e girdi. Politikanın zorlu düzenine dayanma gücüne sahip olmadıklarını gösterdiler. Tabanı olmayan kişilerin hepsi başkalarının üzerindedir. DYP'nin fireleri oldu, ama tabanda en canlı ve sağlam parti DYP'dir. Sıkıntı hep grubumuzda oldu'' dedi.

MEYDAN OKUDU

Çiller, Batı Çalışma Grubu ve köstebek skandalıyla ilgili soruları yanıtlarken, ‘‘Şimdi tutturdular, MGK kararlarını açıklayacağız. Aman hemen açıklasınlar. Ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkar. Hiç durmasınlar hemen açıklasınlar. Bu konuda bizim ne kadar samimi olduğumuz ortaya çıkar'' diye konuştu.

Devletin ve TSK'nin yıpratılmaması gerektiğini savunan Çiller, asıl tartışılanların ‘‘Batı Çalışma Grubu'nun kim vermiş talimatını. Hangi yasa çerçevesinde kurulmuş? İller Yasası bunu kaldırır mı? Bunu hangi mercii aldıktan sonra ne yapmış?'' konuları olduğunu savundu. Devlet içinde istihbaratın devamlı olduğunu kaydeden Çiller şunları söyledi: ‘‘Eğer bir Batı Grubu varsa, bu grubun herhangi bir belgesi, herhangi bir şekilde devletin elinde, bir bakanın elinde ise bu Cumhurbaşkanı'na veya Başbakan'a iletiliyorsa, bu devletin yıpratılmasıyla ilgili değildir. Devlet içerisinde istihbarat devamlıdır ve bunun gideceği nokta da devletin üst makamlardır. Bu üst makamlar bunlarla ne yaptı? Yapmadıysa devlet yıpratılmıştır. Asıl konu budur. İstihbarat gelmişse bir bakanın eline ve bakan bunu üst makamlara göndermişse bunda ne var? Sizin sormanız gereken neden Cumhurbaşkanı'na çıkan yolu açtığımız değil, bunun yasal mesneti var mı, yok mudur? Demokrasi çizgisi budur.''