Kıbrıs’tan sonra en yüksek oyla karar

Güncelleme Tarihi:

Kıbrıs’tan sonra en yüksek oyla karar
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2007 00:00

Kuzey Irak ve mücavir alanında sınırötesi operasyon yapılması tezkeresi dün Meclis’te 526 milletvekilinden 507’sinin oyuyla kabul edildi. 19 kişinin ret oyu kullandığı tezkere 1964, 1967 ve 1974’teki Kıbrıs’a asker gönderme kararlarından da yüksek oyla Meclis’ten çıkmış oldu.

PKK terörüne karşı ’Kuzey Irak ve mücavir alanında sınırötesi operasyon yapılması’ tezkeresi TBMM’de 1964, 1967 ve 1974’teki Kıbrıs’a asker gönderme kararlarından bile yüksek oyla kabul edilen bir Meclis kararı oldu. TBMM’deki tarihi oturumda 507 kabul oyu kullanıldı.

ORTAK DİL AKP, CHP ve MHP temsilcileri, sözbirliği yapmışcasına, sınırötesi operasyonunun ’asimetrik mücadele’ biçiminde olacağını vurgu yaptılar. TBMM tarihinde Kıbrıs çıkarması dahil 20 tezkere gündeme geldi, 4’ü Irak’la ilgili olan tezkerelerden sonuncusuna AKP, CHP ve MHP tek vücut halinde destek verdi. DTP ise yalnız kaldı. Dünkü tezkere görüşmelerine 526 milletvekili katıldı. Tezkere 507 oyla kabul edildi. 19 milletvekili ret oyu kullandı.

SOĞUKKANLI GÖRÜŞMELER TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yönettiği dünkü oturumda tezkere görüşmeleri, ılımlı bir havada atışma ve tartışma olmadan gerçekleşti. AKP’li Selami Uzun’un sözlerinin yarattığı kısa gerginlik dışında, salona sakin bir hava hakim oldu. Görüşmelerde, Başbakan Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hazır bulundu. DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, konuşması boyunca "akan kanın durdurulmasına" sık sık vurgu yaparken, PKK ve terör sözcüklerini hiç kullanmadı. DTP’li konuşmacı diğer partilerden alkış almazken, DTP’liler de AKP, CHP ve MHP’nin konuşmacılarını alkışlamadı.

ENDER BİR KARAR Kuzey Irak’a asker gönderme kararı, TBMM’de en yüksek oyla kabul edilen karar ender kararlardan biri oldu. 16 Mart 1964’te TBMM, Kıbrıs’a gerektiğinde müdahalede bulunmak için İnönü hükümetine yetkiyi 6 ret oyuna karşılık 485’i olumlu oyla verdi. 17 Kasım 1967’de ise hükümete Kıbrıs’ta gerekirse Silahlı Kuvvetleri kullanma yetkisi 1 hayır, 432 kabul oyuyla verildi. 1974’te ise Kıbrıs’a asker gönderilmesi kararı 491 üyenin katıldığı oturumda 487 oyla kabul edildi. O dönemde TBMM’de 450 milletvekili, 150 senatör bulunuyordu ve asker gönderme kararı birlikte veriliyordu.

Irak’a asker gönderilmesiyle ilgili 1 Mart 2003 tezkeresine 264 kabul, 250 ret oyu kullanılmış, tezkere reddedilmişti. Yine Irak’a asker gönderilmesiyle ilgili 20 Mart 2003 tarihli tezkere 332 oyla, 7 Ekim 2003 tarihli tezkere ise 358 oyla kabul edilmişti. 5 Eylül 2006’daki Lübnan tezkeresine ise 340 kabul oyu verilmişti.

Komşu farkı

TEZKERE görüşmelerinde, milletvekilleri önce oylamanın usulüne ilişkin oy kullandı. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın oylamanın açık yapılması konusundaki sorusuna MHP’liler ’Evet’ derken, komşu sıralardaki DTP’liler olumsuz tavır aldı. Ellerini kaldırmak yerine o sırada salonda olan biteni seyretmeyi tercih ettiler. Tezkere için yapılan elektronik oylamada kabul sonucu çıkınca da tüm salonla birlikte kabine sıralarından alkış yükseldi.

Savaşan ülke olacağız

Selahattin Demirtaş (DTP Grup Başkanvekili) Sınır ötesi dediğimiz yerde Türkiye ile operasyon konusunda uzlaşmamış bölgesel bir Kürt yönetimi ile merkezi Irak hükümeti, ABD gibi uluslararası bir güç var. Bir operasyon Türkiye’yi savaşan ülke konumuna düşürebilecektir. Bir sınır ötesi operasyon yapılsa dahi, sorunun bir süre sonra daha yakıcı olarak karşımıza çıkmasını nasıl önleyeceğiz. Barış ve kardeşliği geliştirmeye gayret eden anlayışla sizlerle yürek yüreğe vermeye hazırız.

Kabadayılık yapmayız

Nihat Ergün (AKP Grup Başkanvekili) Bu tezkere bir macera arayışı değildir. Bu bir meşru müdafaa hakkının kullanılması meselesidir. Türkiye elbette kabadayılık, Don Kişot’luk yapacak değildir. Asimetrik bir tehditle karşı karşıyayız. Irak yasaları bu bölgede uygulanmamaktadır. Eminim bu tezkereyi Silahlı Kuvvetlerimizden önce Türk diplomasisi etkin şekilde kullanacaktır. Terör örgütünün kendisi ve ona destek verenler de Türkiye’nin kararı karşısındadoğru adımı atmalıdırlar. Konvansiyonel yöntemler yerine sofistike yöntemler bulmak zorundayız.

Karar versinler PKK mı, Türkiye mi

Şükrü Elekdağ (CHP İstanbul Milletvekili) K. Irak’taki yerel yönetimin, PKK’ya destek vermek ve onu Türkiye’ye karşı kullanmak konusundaki iradesinin kırılması lazım. Tezkereyle girilen yeni dönemde, Türkiye’nin önce Irak ve Kuzey Irak yetkililerini PKK’yı artık himaye etmelerinin mümkün olmadığına ikna etmek zorunluluğumuz vardır. Artık Irak ve kuzeyindeki yerel yönetimin şu tercihi yapmak zorundadır: PKK mı, Türkiye mi? ABD, Kuzey Irak’ın ve Irak’ın PKK’yı himaye etme politikasına mı, yoksa müttefiki Türkiye’ye mi destek verecek? K. Irak’taki siyasi otoriteye bu himayenin çok ağır bir bedeli olacağını da göstermeliyiz.

Sürüncemede bırakmak gaflet olur

Deniz Bölükbaşı (MHP Ankara Milletvekili) Bu tezkere gecikmiş bir tezkeredir. Ümit ederiz ki Sayın Başbakan şimdi geriye dönük bir vicdan muhasebesi yapmaktadır. Sayın Başbakan ve hükümetinin şimdi en azından bu noktaya getirilmesi yine de olumlu bir başlangıç sayılabilecektir. Habur Sınır Kapısı Genelkurmay Başkanlığı’nın kontrolüne verilmeli ve Kuzey Irak’a geçişler yeni esaslara bağlanmalıdır. Bundan sonra hükümetin göstereceği atalet, PKK ve Barzani’ye güvence olarak anlaşılacaktır. Meclis’ten yetki alınarak bunun kullanılmaması, zamana yayılarak sulandırılması veya sürüncemede bırakılmasının çok vahim sonuçları olur. Böyle bir gaflet, PKK terörü karşısında teslim olmak anlamına gelir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!