Terörle mücadele meşru hakkımız
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Eylül 07, 2007 00:00
Yargıtay Başkanı Osman Arslan adli yılın açılış töreninde Türkiye’de bölücü ve gerici terörün dış destekle varlığını sürdürdüğüne dikkat çekti. Aslan "Teröre karşı mücadele ülkemizin meşru hakkıdır. Türk milletinin sabrının sınırı olduğu unutulmamalıdır" dedi.
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül ile Başbakan Tayyip Erdoğan’ı, 10. Yıl Marşı ile karşılayan Yargıtay Başkanı Osman Arslan adli yıl açılış töreninde, halka "cumhuriyetin kazanımlarına ve laikliğe sahip çıkın" çağrısı yaptı. Törene ilk kez Cumhurbaşkanı sıfatı ile katılan Gül’ü kapıda karşılayan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanım" diye hitap etti.
Genelkurmay Başkanlığı’nın 30 Ağustos resepsiyonuna eşsiz davet edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez eşli davet edildiği adli yıl açılış resepsiyonuna katılmadı.
SON KEZ KONUŞTU
Aralık’ta yaş haddinden emekliye ayrılacağı için son adli yıl açılış konuşmasını yapan 40 yıllık hákim Arslan "Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve inkılapları ile cumhuriyetin kazanımlarını korumak konusunda her kurum ve yurttaş kendisini görevli saymalıdır. Çağdaşlığın ve uygar dünyada saygın bir yer almanın gereği budur" dedi. Arslan, Türkiye’de gerici ve bölücü terörün dış destekli olarak varlığını sürdürdüğüne de dikkat çekti. Arslan, "Teröre karşı mücadele ülkemizin en doğal ve meşru hakkıdır. Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Sabırlı ve hoşgörülü Türk milletinin sabrının bir sınırı olduğu da unutulmamalıdır" diyerek, ABD’ye üstü kapalı mesaj verdi. Arslan’ın, 27 sayfalık konuşmasını satırbaşları ile şöyle:
LAİKLİK VURGUSU
TC "Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Anayasada cumhuriyetin nitelikleri açıkça belirtilmiştir. Devletin bu nitelikleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
TÜRK TANIMI
(Erdoğan’ın alt-üst kimlik sözleriyle ilgili üstü kapalı mesaj) Kuruluş yıllarında, Atatürk, milleti "Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir" biçiminde tanımlanmıştır. Anayasanın 66/1. maddesi "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan herkes Türk’tür’ hükmüne yer vermiştir. Her iki tanımda da Türk sözcüğünün etnik anlamda kullanılmadığı, ülke üzerinde yaşayan bütün bireyleri kapsadığı görülmektedir. Türk Milleti kavramı ırka, dine ve etnik kökene dayanmamaktadır.
SİLAH SİZE DÖNER
Devletler silah ve mühimmatın terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirleri almak zorundadırlar. Ancak teröre destek veren ülkeler bu silahların bir gün kendilerine çevrilebileceğini bilmelidirler. Yerindeliği kanıtlanmış bir atasözümüzde vurgulandığı üzere, "silahın sahibine sadakati yoktur." Teröre destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere ve hukuka uygun davranmalarını bekliyoruz.
Uyumlu çalışın
OSMAN Arslan birçok yargı mensubunun ayrılırken, hükümet ve Meclis’i ağır şekilde eleştirmesinin aksine, eleştiride bulunmadı. Arslan konuşmasında devletin organlarına "çatışmayın", "uyumlu çalışın" tavsiyesinde bulundu. Arslan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tasarısındaki, hakime tazminat davasının devlete açılacağı, kaybedilmesi halinde o hakime rücu edilmesini, "Hakim aleyhine dava açılması özendiriyor" diye eleştirdi. Arslan, hakime dava açan kişinin kaybetmesi halinde verilecek para cezasının "makul" düzeye çekilmesini istedi.
Arslan suç işleyen hakimin ise doğrudan ve kişisel olarak sorumlu tutulmasını istedi. Arslan, "Yargılayan kişi de olsa suç işleyenin sonucuna katlanması gerekir" dedi.
İSTİNAF UYARISI
Arslan, dokuz ilde kurulan istinaf mahkemelerinden, beklenen yararın sağlanabilmesi ve altyapının oluşturulması 1 Haziran 2010’da faaliyete geçmelerini istedi. Arslan, 5 yıl ve daha az hapis cezalarının istinafta kesinleşmesi ve temyiz edilmemesinin kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu savundu.
Genelkurmay Başkanlığı’nın 30 Ağustos resepsiyonuna eşsiz davet edilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez eşli davet edildiği adli yıl açılış resepsiyonuna katılmadı.
SON KEZ KONUŞTU
Aralık’ta yaş haddinden emekliye ayrılacağı için son adli yıl açılış konuşmasını yapan 40 yıllık hákim Arslan "Cumhuriyeti, Atatürk ilke ve inkılapları ile cumhuriyetin kazanımlarını korumak konusunda her kurum ve yurttaş kendisini görevli saymalıdır. Çağdaşlığın ve uygar dünyada saygın bir yer almanın gereği budur" dedi. Arslan, Türkiye’de gerici ve bölücü terörün dış destekli olarak varlığını sürdürdüğüne de dikkat çekti. Arslan, "Teröre karşı mücadele ülkemizin en doğal ve meşru hakkıdır. Hukuk devleti olarak terörle mücadelenin zorluğu bilinmektedir. Sabırlı ve hoşgörülü Türk milletinin sabrının bir sınırı olduğu da unutulmamalıdır" diyerek, ABD’ye üstü kapalı mesaj verdi. Arslan’ın, 27 sayfalık konuşmasını satırbaşları ile şöyle:
LAİKLİK VURGUSU
TC "Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Anayasada cumhuriyetin nitelikleri açıkça belirtilmiştir. Devletin bu nitelikleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.
TÜRK TANIMI
(Erdoğan’ın alt-üst kimlik sözleriyle ilgili üstü kapalı mesaj) Kuruluş yıllarında, Atatürk, milleti "Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye Halkına Türk Milleti denir" biçiminde tanımlanmıştır. Anayasanın 66/1. maddesi "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı bulunan herkes Türk’tür’ hükmüne yer vermiştir. Her iki tanımda da Türk sözcüğünün etnik anlamda kullanılmadığı, ülke üzerinde yaşayan bütün bireyleri kapsadığı görülmektedir. Türk Milleti kavramı ırka, dine ve etnik kökene dayanmamaktadır.
SİLAH SİZE DÖNER
Devletler silah ve mühimmatın terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirleri almak zorundadırlar. Ancak teröre destek veren ülkeler bu silahların bir gün kendilerine çevrilebileceğini bilmelidirler. Yerindeliği kanıtlanmış bir atasözümüzde vurgulandığı üzere, "silahın sahibine sadakati yoktur." Teröre destek veren ülkelerin uluslararası sözleşmelere ve hukuka uygun davranmalarını bekliyoruz.
Uyumlu çalışın
OSMAN Arslan birçok yargı mensubunun ayrılırken, hükümet ve Meclis’i ağır şekilde eleştirmesinin aksine, eleştiride bulunmadı. Arslan konuşmasında devletin organlarına "çatışmayın", "uyumlu çalışın" tavsiyesinde bulundu. Arslan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu tasarısındaki, hakime tazminat davasının devlete açılacağı, kaybedilmesi halinde o hakime rücu edilmesini, "Hakim aleyhine dava açılması özendiriyor" diye eleştirdi. Arslan, hakime dava açan kişinin kaybetmesi halinde verilecek para cezasının "makul" düzeye çekilmesini istedi.
Arslan suç işleyen hakimin ise doğrudan ve kişisel olarak sorumlu tutulmasını istedi. Arslan, "Yargılayan kişi de olsa suç işleyenin sonucuna katlanması gerekir" dedi.
İSTİNAF UYARISI
Arslan, dokuz ilde kurulan istinaf mahkemelerinden, beklenen yararın sağlanabilmesi ve altyapının oluşturulması 1 Haziran 2010’da faaliyete geçmelerini istedi. Arslan, 5 yıl ve daha az hapis cezalarının istinafta kesinleşmesi ve temyiz edilmemesinin kişi hak ve özgürlüklerine aykırı olduğunu savundu.