700 bin kadın 90 kişilik uzman ordusuna ne anlattı?

Güncelleme Tarihi:

700 bin kadın 90 kişilik uzman ordusuna ne anlattı
Oluşturulma Tarihi: Mart 08, 2003 01:43

Omo Kadınlar Kulübü, 18 Nisan 2001'de, Omo'nun tüketici kitlesi olan kadınlarla ilişki kurmak, onlara günlük hayatta yaşadığı sorunlarda yardımcı olabilmek amacıyla kuruldu. Türkiye'nin tüm illerinden kadınların ön koşul olmadan üye olabildiği bir kulüp bu.

Üye sayısı 700 bini geçen kulüp, Türk kadınlarının sorunları hakkında önemli bilgilere ulaşabilecek bir bilgi kaynağı. Üyeleri arasında yüzde 73'le ev kadınları en büyük çoğunluk olduğundan onların sorunları ve yaşadığı zorluklar daha dikkat çekiyor.

Kulüp çeşitli etkinlikler düzenliyor. Geçen yıldan itibaren üyelerinin oylarıyla Dünya Kadınlar Günü'nde 8 ayrı kategoride ödül vermeye başladı. Geçen kasımda vizyona giren Beyaz Zakkum filmine sponsor oldu. Ancak kulübün en önemli etkinliği, çağrı merkezinde vermekte olduğu servis. Bu merkezde 90 kişilik bir ekip çalışıyor. Ekibin yüzde 20'si doktor, 12'si psikolog, 44'ü müşteri temsilcisi, 3'ü çamaşır uzmanı, 11'i de Omo'nun müşteri ilişkileri departmanı görevlisi. Çağrı merkezinde 365 gün 24 saat boyunca aile doktorluğu, 09.00-18.00 saatleri arasında ise psikolojik danışmanlık, anne-çocuk danışmanlığı, çamaşır, günlük yemek mönüsü, güzellik ve yıldız falı konularında bilgi hizmeti sunuluyor. Her gün 3 binin üstünde kadın çağrı merkezini arıyor.

Kulübe, 444 00 30 numaralı telefonu arayarak ya da http://okkuyelik.cmcturkey.com linkinde yer alan kayıt formunu doldurarak üye olmak mümkün. İşte Omo Kadınlar Kulübü'nün, kendisine ulaşan soru ve sorunlardan yola çıkarak oluşturduğu veri tabanından bazı ilginç sonuçlar.

ÜYE PROFİLİ

Yüzde 73'ü ev kadını

Yüzde 23'ü çalışıyor

Yüzde 4'ü emekli

Yüzde 27'si 18-25, yüzde 39'u 26-35, yüzde 21'i 35-45, yüzde 10'u 46-55 yaşında, yüzde 3'ü 56 yaşının üstünde

EN ÖNEMLİ ÜÇ RUHSAL SORUN

Depresyon

panik atak

yalnızlık

Panik atak ve yalnızlık, çok önemli sorunlar. Ama depresyon, her yaş grubunda en yüksek orana sahip olan psikolojik sorun. Nedenleri şöyle sıralanıyor:

Kadınlar evde yaptıkları işleri ciddiye almadıkları ve genel anlamda başka uğraşıları da bulunmadığı için güvensizler.

Kendilerini değersiz hissediyorlar.

Sorunlarına çözüm arıyorlar, ama sürekli baskı altında olduklarından değişime yönelemiyorlar.

Sürekli başkalarıyla kıyaslanıyorlar. ‘‘Komşunun danteli daha güzel olmuş’’ bunalımı çoğu kadında hakim. Bunun altında, tek uğraşın, çocuk, ev işi ve eş olması yatıyor. Kadın da doğal olarak kendini ev işiyle kanıtlamak istiyor.

Çocuklarını kendi uzantıları olarak görüyorlar

Anne olma yaşı ortalama olarak 22-25. Peki niye bu kadar erken anne olunuyor? Nedenler şöyle sıralanıyor:

1. Kadın evde kendisine bir oyalanma aracı istiyor.

2. Aile büyüklerinin beklentilerine cevap veriyor.

‘‘Çocuk benim bir uzantım, Onu istediğim gibi yönlendiririm’’ düşüncesi çok yaygın. Çocuktan ayrılamıyor, yaşamının nedeni olarak çocuğunu görüyor. Bu durumda:

Çok geç yaşlara kadar emzirmeye devam ediyor,

Çocukla aynı yatağı paylaşma ve çocuğun yatağını ayıramama sorunu ortaya çıkıyor.

Okul dönemi çocuk okula gitmek istemiyor, anneden ayrılamıyor.

Anne, çocukları üzerinde otorite kuramıyor.

Aile büyükleri ile aynı evde yaşanılan ailelerde, büyüklerin çocukların yetişmesinde söz sahibi olduğu görülüyor. Anne, kendi otoritesini bu sefer de evdeki aile büyükleri nedeniyle kullanmıyor.

Omo Kadınlar Kulübü, üyelerine, anne ile çocuğun ayrı birer birey olduğunu hatırlatıyor. Annenin kendi yaşadıklarını çocuğuna yansıtmasının yanlış olduğunu söylüyor. Çocukla ilgili problemlerin çocuğun yanında konuşulmaması gerektiğini vurguluyor. Amaç ‘‘O anlamaz, çocuk’’ düşüncesini değiştirmek.

BEN NELERİ SEVERİM NE İSTERİM?

1
Özel günlerin hatırlanmasını ve bu günlerde yapılan küçük sürprizleri seviyorum.

2 Özellikle kızlarımın ileride çalışması ve toplumda saygın bir yer kazanmalarını istiyorum.

3 Benim için aile bireylerinin hoş vakit geçirmesi çok önemli. Bu sayede takdir edilebilirim.

4 Daha özgür, daha fazla kendine güvenen, daha üretken, daha fazla sayıda kişiyle tanışabilen, daha sosyal bir kadın olmak isterdim.

Evde kalmış denmesin diye evleniyorlar

Evlilik ortalama olarak 20-22 yaş arasında yapılıyor. Kadınlar Kulübü'nün verilerine göre kadınlar bu kararı toplumsal baskılarla alıyorlar:

Aileden kurtulma isteği: Evlilik, aileden kurtulmak için, başka bir ortamda sevgi göreceğine inanarak yapılıyor, bir kurtuluş yolu olarak görülüyor.

Evde kalma korkusu: Eğitim durumu fark etmiyor. ‘‘Evde kalmış’’ denilmesin diye, sırf bu amaçla evlenenler var.

Bu evlilikler genellikle görücü usulüyle oluyor. Ancak daha sonra sorunlar başlıyor. En çok görülen sorunlar sırasıyla iletişimsizlik ve kayınvalide sorunu.

NEYDİM NE OLDUM SENDROMU

Evlilikle ilgili sorunlar belli yaş gruplarına göre incelendiğinde ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

20-25 yaş grubunda kadınlar, yeni biten bir ergenlik döneminin ardından gelen rol karmaşasını yaşıyorlar. Bir yandan yemek, temizlik, evi çekip çevirmek gibi yeni sorumluluklarla baş etmeye, bir yandan da eş, ev kadını, gelin vs. olarak yeni statülerine alışmaya çalışıyorlar. Hemen ardından ‘‘varlığımı sürdürmek için artık çocuk doğurmalıyım’’ düşüncesi baş gösteriyor.

25-35 yaş grubu ise hesaplaşmaya giriyor. Artık çocuk sahibi olunmuş, yaşam sadece ev ve çocuğun çevresinde dönmektedir. Bu devrede kadınlarda ‘‘Neydim, ne oldum?’’ sendromu gözükür, çıkmazlar, hesaplaşmalar başlar.

Omo Kadınlar Kulübü uzmanları, bu sorunlarla arayan üyelerine kendilerine zaman ayırmaları gerektiğini, hobiler geliştirebileceklerini, aile sorumlulukları ile kendi ihtiyaçlarını ayırmalarının iyi olacağını söylüyorlar.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!