Her şey MHP’ye bağlı
Güncelleme Tarihi:
Sinan TANYILDIZ yazdı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 18, 2007 00:00
22 Temmuz sabahı 928 bin seçmen tercihini yapacak. 2002 seçimlerinde bu seçmenlerden yüzde 24’ü oy vermeye gitmemişti. Bu kez durum farklı. "Baskın seçim" diyorlar ama sandığa sahip çıkıyorlar. CHP ve MHP çok iyi bir hava yakalamış. MHP barajı aşarsa 11 milletvekilinin paylaşımını da tayin eder.
TURKEY Lonely Planet Travel Guide kitabında Kızkalesi’nin ayrı bir yeri var. Bu kitap Türkiye’ye gelecek turistlerin el kitabıdır. Ankara’daki British Embassy Study Grup Okul Müdürü David Draper’le Yakup Kahveci’nin sahibi olduğu Yaka Otel’de tanıştım, bana Kızkalesi’nin cennet olduğunu söyledi. Lonely Planet kitabı sayesinde Kızkalesi’ni tanıdığını anlattı.
Yakup Kahveci, rahmetli Adnan Kahveci’nin akrabalarından biridir ve Kızkalesi’nde yaşıyor. Otelin bahçesinde Kızkalesi esnafıyla buluştuk ve seçim konuştuk. Türkiye turizm dünyasının yakından tanıdığı isimlerden biri olan Mengü İlban da oradaydı.
Muhtar Bilal Kale, berber Mustafa Erden, emekli Celal Tangüneş ve eşleri de bizimle oldular. Başkaları da vardı. Geçen seçimlerde AKP’ye oy verenler, "Şimdi MHP’ye oy vereceğiz" dediler. Oy vermeye gitmediklerini söyleyenler bu kez mutlaka sandığa gidip CHP’ye oy vereceklerini belirttiler. İlban, "Bu kent turizmin farkına varsa ve inanç turizmini bir başlatabilse Mersin ihya olur. Bu kadar çok ören yeri ve kumsalı olan il, sıkıntı içinde olmamalı" dedi.
STANDARDI YAKALAYAMIYOR![/images/100/0x0/55ea0fa9f018fbb8f868bd91]()
Mersin gerçekten çok şanslı bir il. Ancak bir türlü layık olduğu hayat standardını yakalayamıyor. Mersin Üniversitesi’nde 20 binin üstünde öğrenci var. Buna Çağ Üniversitesi’ni de eklerseniz eğitim altyapısı her geçen gün güçleniyor. Ama kentin göç sorunu var, çarpık kentleşme var. 70 bin faal işyeri yetmiyor, insanlar işsiz. Sigortalı sayısı 95 bin civarında. Gençler iş bulamıyor. 266 bin hektar tarla arazisi, 51 bin hektar bahçe arazisi, bir o kadar da bağı, serası, sebze ve zeytin arazisi olan Mersin aynı zamanda limon deposu. Ama tarımla uğraşanlar da mutlu değil.
BU BASKIN SEÇİM
Kime dokunsanız sorun dinliyorsunuz. Bir seçmen, "Milletvekilinin millete minneti yok, lidere minneti var. Lidere minnet etmeyen listelere giremez" diyerek son listeleri özetledi. Ama asıl serzeniş Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadri Şaman’dan geldi. "Ben listelerden memnun değilim. Bu bir baskın seçimdir" dedi. "Neden?" diye sordum, anlatmaya başladı:
"Türkiye yine alelacele seçime gidiyor. Yıllardan beri konuştuğumuz Siyasi Partiler Yasası, Seçim Kanunu halledilmeden seçime gidiyoruz. Ben şunun iddiasındayım: Türkiye’de atanmışların seçimi yapılacak, her zaman olduğu gibi bütün mesele burada. Ben bu listelerin kentlere, ülkeye faydalı olacağı kanaatini taşımıyorum. Mersin’deki listelere bakıyoruz, bugün barajı aşacak partilerin listesinde iyi insanlar, kariyerli insanlar olabilir ama ben çoğunu tanımıyorum. Yani özellikle lokal bazda seçilecek olan insanların seçildikleri illerin meselelerini kalplerinde, beyinlerinde hissetmesi lazım. Ama bakıyoruz ki, tamamen günlük politikalarla uğraşıyorlar. Üyelerime, Mersin’in kalkınmasını istiyorsanız partinizin tutumunu inceleyin, ona göre oy kullanın, tavsiyesinde bulunacağım."
’YİNE AKP" DİYEN DE VAR
Yaptığım görüşmelerde ’baskın seçim’ terimi sık kullanıldı. İnsanlar oy verirken yine rüzgárın etkisinde kalacak. Ve bu rüzgár Mersin’de CHP’yi, MHP’yi güçlendirecek. AKP çoğu seçmene göre geçen seçimlerde aldığı oyu koruyacak. Zeki Durgunsöz isimli bir vatandaş da şunu söyledi: "Kardeşim, AKP öyle veya böyle proje üretiyor, çalışıyor. İşte TOKİ evleri, yollar, düzenlemeler... Nereye bakarsanız bakın proje var. Bugüne kadar diğerleri ne üretti, bundan sonra ne üretti? Ben yine de AKP’ye oy vereceğim."
2002 seçimlerinden önce de kamuoyu yoklaması yapmak için Mersin’e gelmiştim. O zaman CHP’lilerde, ANAP’lılarda, DYP’lilerde ve MHP’lilerde bir heyecan yoktu, kızgınlık vardı, tepki vardı. Şimdi insanlar sandığa sahip çıkıyor.
Mersin’de CHP ve MHP iyi bir rüzgár yakaladı. Göç nedeniyle bağımsızlar da bir milletvekili rahat çıkarır. Geri kalan 11 milletvekilinin paylaşımını MHP tayin eder. Barajı aşarsa sonuç farklı çıkar, aşamazsa ’eski sonuç’ Meclis’e girer.
Mutlaka sandığa
KIZKALESİ’nde Yaka Otel’de esnafla seçim toplantısı yaptık. Bu toplantıda MHP rüzgárının estiğini hissettim. CHP’li seçmen bu kez partisine sahip çıkıyor. Geçtiğimiz seçimde tepki oyu verenler veya sandığa gitmeyenler bu kez hem sandığa gidecek, hem de partisini destekleyecek.
Yakup Kahveci, rahmetli Adnan Kahveci’nin akrabalarından biridir ve Kızkalesi’nde yaşıyor. Otelin bahçesinde Kızkalesi esnafıyla buluştuk ve seçim konuştuk. Türkiye turizm dünyasının yakından tanıdığı isimlerden biri olan Mengü İlban da oradaydı.
Muhtar Bilal Kale, berber Mustafa Erden, emekli Celal Tangüneş ve eşleri de bizimle oldular. Başkaları da vardı. Geçen seçimlerde AKP’ye oy verenler, "Şimdi MHP’ye oy vereceğiz" dediler. Oy vermeye gitmediklerini söyleyenler bu kez mutlaka sandığa gidip CHP’ye oy vereceklerini belirttiler. İlban, "Bu kent turizmin farkına varsa ve inanç turizmini bir başlatabilse Mersin ihya olur. Bu kadar çok ören yeri ve kumsalı olan il, sıkıntı içinde olmamalı" dedi.
STANDARDI YAKALAYAMIYOR
Mersin gerçekten çok şanslı bir il. Ancak bir türlü layık olduğu hayat standardını yakalayamıyor. Mersin Üniversitesi’nde 20 binin üstünde öğrenci var. Buna Çağ Üniversitesi’ni de eklerseniz eğitim altyapısı her geçen gün güçleniyor. Ama kentin göç sorunu var, çarpık kentleşme var. 70 bin faal işyeri yetmiyor, insanlar işsiz. Sigortalı sayısı 95 bin civarında. Gençler iş bulamıyor. 266 bin hektar tarla arazisi, 51 bin hektar bahçe arazisi, bir o kadar da bağı, serası, sebze ve zeytin arazisi olan Mersin aynı zamanda limon deposu. Ama tarımla uğraşanlar da mutlu değil.
BU BASKIN SEÇİM
Kime dokunsanız sorun dinliyorsunuz. Bir seçmen, "Milletvekilinin millete minneti yok, lidere minneti var. Lidere minnet etmeyen listelere giremez" diyerek son listeleri özetledi. Ama asıl serzeniş Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kadri Şaman’dan geldi. "Ben listelerden memnun değilim. Bu bir baskın seçimdir" dedi. "Neden?" diye sordum, anlatmaya başladı:
"Türkiye yine alelacele seçime gidiyor. Yıllardan beri konuştuğumuz Siyasi Partiler Yasası, Seçim Kanunu halledilmeden seçime gidiyoruz. Ben şunun iddiasındayım: Türkiye’de atanmışların seçimi yapılacak, her zaman olduğu gibi bütün mesele burada. Ben bu listelerin kentlere, ülkeye faydalı olacağı kanaatini taşımıyorum. Mersin’deki listelere bakıyoruz, bugün barajı aşacak partilerin listesinde iyi insanlar, kariyerli insanlar olabilir ama ben çoğunu tanımıyorum. Yani özellikle lokal bazda seçilecek olan insanların seçildikleri illerin meselelerini kalplerinde, beyinlerinde hissetmesi lazım. Ama bakıyoruz ki, tamamen günlük politikalarla uğraşıyorlar. Üyelerime, Mersin’in kalkınmasını istiyorsanız partinizin tutumunu inceleyin, ona göre oy kullanın, tavsiyesinde bulunacağım."
’YİNE AKP" DİYEN DE VAR
Yaptığım görüşmelerde ’baskın seçim’ terimi sık kullanıldı. İnsanlar oy verirken yine rüzgárın etkisinde kalacak. Ve bu rüzgár Mersin’de CHP’yi, MHP’yi güçlendirecek. AKP çoğu seçmene göre geçen seçimlerde aldığı oyu koruyacak. Zeki Durgunsöz isimli bir vatandaş da şunu söyledi: "Kardeşim, AKP öyle veya böyle proje üretiyor, çalışıyor. İşte TOKİ evleri, yollar, düzenlemeler... Nereye bakarsanız bakın proje var. Bugüne kadar diğerleri ne üretti, bundan sonra ne üretti? Ben yine de AKP’ye oy vereceğim."
2002 seçimlerinden önce de kamuoyu yoklaması yapmak için Mersin’e gelmiştim. O zaman CHP’lilerde, ANAP’lılarda, DYP’lilerde ve MHP’lilerde bir heyecan yoktu, kızgınlık vardı, tepki vardı. Şimdi insanlar sandığa sahip çıkıyor.
Mersin’de CHP ve MHP iyi bir rüzgár yakaladı. Göç nedeniyle bağımsızlar da bir milletvekili rahat çıkarır. Geri kalan 11 milletvekilinin paylaşımını MHP tayin eder. Barajı aşarsa sonuç farklı çıkar, aşamazsa ’eski sonuç’ Meclis’e girer.
Mutlaka sandığa
KIZKALESİ’nde Yaka Otel’de esnafla seçim toplantısı yaptık. Bu toplantıda MHP rüzgárının estiğini hissettim. CHP’li seçmen bu kez partisine sahip çıkıyor. Geçtiğimiz seçimde tepki oyu verenler veya sandığa gitmeyenler bu kez hem sandığa gidecek, hem de partisini destekleyecek.