Kazanın ardından Körfez Savaşı altınları çıktı

Güncelleme Tarihi:

Kazanın ardından Körfez Savaşı altınları çıktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 04, 2007 00:00

Afyonkarahisar’da meydana gelen ve "Susurluk olayı"nı çağrıştıran 4 kişinin öldüğü trafik kazasının ardından çek-senet çetesi ile esrarengiz "Körfez Savaşı altınları" çıktı.

27 ve 64 milyon dolarlık iki senedin üzerindeki Arapça notta bahsedilen "altın kamyonları" olayda başka boyutlar olduğu şüphesini gündeme getirdi. Kazada ölen emekli başkomiser Mehmet Şanlı, Hüseyin Mert, Turan Balık ve Zekeriya Kocagöz’ün çek-senet tahsilatı yaptığı belirtildi. Jandarma, polis ve savcılık, ölenlerin aracında bulunan 1 Glock marka tabanca, 1 otomatik Beretta marka tabanca, 1 uzun 9’lu olarak tabir edilen Beretta tabanca ile 1 Heckler&Koch marka tabancayı balistik muayeneye gönderdi.

Afyonkarahİsar’ın Dinar İlçesi yakınlarında cumartesi günü sabaha karşı meydana gelen kazada 1’i emekli polis, 4 kişi öldü; aracın gizli bölmelerinde yapılan aramada ise çeşitli silahlar, 3 çek, 2 senet ve tahsilat yapılacak kişilerin listesi bulundu.

ARAPÇA YAZILMIŞ NOT

Kazada ölen emekli başkomiser Mehmet Şanlı’nın dönemin Antalya Emniyet Müdürü Mete Altan’ın özel kaleminde çalıştığı 1994 yılında tanzim edildiği belirlenen iki senet, kafaları karıştırdı. 26 Aralık 1994 tarihi taşıyan ve Riyad Bank antetli biri 27 milyon, diğeri 64 milyon dolarlık iki senet jandarmanın dikkatini çekti. Senetlerin Suudi Arabistan vatandaşı Mahmut el Yusuf Muhammet tarafından Saynur Tarım Ürünleri İhracat ve İthalat Sanayi Limited Şirketi adına yazıldığını belirlendi. Senetlerin üzerine iliştirilen Arapça notu tercüme ettiren jandarma, esrarengiz bir "altın kamyonu" ile karşılaştı. Notta şu ifadeler bulundu:

ALTIN KAMYONLARI

"Ben Mahmut El Yusuf Muhammet. Suudi Arabistan Krallığı vatandaşıyım. Allah’ın adıyla bu belgeyle beyan ederim ki, gold (altın) kamyonlarını Körfez Savaşı sırasında Amman’da Abdullah Al Havas’a teslim etmem gerekirdi. Ben teslim etmedim. Gold kamyonlarının teslim edilmemesi yüzünden oluşan yukarıda yazılı olan miktarı ödemeye söz veririm. Ben ölürsem, benim eşim ve oğullarım bu parayı ödeyeceklerdir. Benim eşim ve oğullarım hiçbir şekilde ödeme koşullarının dışına çıkmadan ödeyeceklerdir. Ayrıca Abdullah Al Havas hakkında yaptığım şikayet geçersizdir. Gerçek dışıdır. Al Havas’la ilgili yaptığım tüm şikayetleri geri çekiyorum."

HAMİLİNE ÇEKLER

Kaza yapan cipte bazı küçük miktardaki çeklerin yanı sıra, birisi Seyfettin Taş’ın hamiline yazdığı 20 bin YTL’lik çek ile diğeri İbrahim Demirhan’ın yine hamiline olarak yazdığı 17 bin YTL’lik iki çek daha bulundu. Jandarma, cipte bulunan evrakta yaptığı incelemede ayrıca, Antalya Lara’daki bir plajın işletme ortağı olarak gözüken Turan Balık adına bir bankanın Antalya şubesinde 26 Nisan 2007 tarihinde hesap açıldığını, hesap açıldığı gün biri 30 bin, diğeri 20 bin YTL’lik para girişi yapıldığını belirledi.

TAHSİLAT LİSTESİ

Bu arada jandarmanın ele geçirdiği küçük kağıtlarda ise ilginç notlar bulundu. Bir notta şu ifadeler dikkati çekti: "Şükrü İ’nin 50 bin dolarlık Mahmut E’ye borcu var. Buradan 40 bin ve 45 bin euroluk senet alınacak. Karısı Lütfiye. Karısı ... belediyesinde fen işleri müdürü. Melisa isimli bir şirketleri var."

Ele geçen banka dekontlarının arasında toplamda 89 bin euronun uluslararası bir bankaya havale edildiği de belirlendi. Jandarma, ne karşılığında bu paraların havale edildiğini de araştırıyor.

BAKANLIK SÜRMÜŞ

Turan Balık, Zekeriya Kocagöz ve Hüseyin Mert’in Karadeniz kökenli oldukları, Ankara’da küçük çapta çek-senet tahsilatı yaparken, dönemin İçişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından verilen talimat ile 2001 yılında adamlarıyla birlikte Ankara dışına sürüldükleri ortaya çıktı. Balık’ın 2004 yılında İstanbul’da bir kişinin önce tehdit edilmesi, ardından da kaçırılması olayına karıştığı anlaşıldı. Zorla çek imzalatmak, çek tahsil etmek suçları nedeniyle hakkında işlem yapılan Balık’ın aynı olayla ilgili arama kaydının da bulunduğu bildirildi. Emniyet yetkilileri, söz konusu olaydan sonra Turan Balık’ın İstanbul’dan ayrıldığını, sonra da izini kaybettirdiğini söylediler.

LAKABI ÇERKEZ ETHEM

Aynı araçta bulunan ve kazada ölen Zekeriya Kocagöz’ün de Antalya’da tanınan bir kişi olduğu bildirildi. Antalya ve ilçelerinde "Çerkez Ethem" olarak bilinen Kocagöz’ün de emniyette birçok suçtan kaydı bulunuyor. Bir emniyet yetkilisi, Kocagöz’ün adam yaralamak, çete mensubu olmak ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu’na muhalefet suçundan hakkında sabıka kaydı olduğunu söylediler. Kazadan sonra cipin gizli bölmelerinde bulunan bir adet Baretta marka otomatik tüfek ile Baretta, Heckler&Koch ve Glock marka tabancalar da balistik incelemesi için Ankara Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderildi. Silahlardan ikisinin emekli başkomiser Şanlı’ya ait ve ruhsatlı oldukları belirlendi. Kazada hayatını kaybeden emekli başkomiser Mehmet Şanlı İstanbul’da, Turan Balık memleketi Trabzon’un Of İlçesi’ne bağlı Çataldere Köyü’nde toprağa verildi. Zekeriya Kocagöz’ün Samsun’da ve Hüseyin Mert’in cenazesi Antalya’da kaldırılacak.

KAZA NASIL OLDU

Susurluk skandalını çağrıştıran kaza, Afyonkarahisar-Dinar karayolunda cumartesi günü saat 03.40’ta meydana geldi. Bir kamyonla aşırı hız yüzünden çarpışan cipte bulunan 4 kişi öldü, kamyondaki 2 kişi de yaralandı. Cipin sürücüsü 31 yaşındaki Hüseyin Mert, 56 yaşındaki emekli başkomiser Mehmet Şanlı, 41 yaşındaki Turan Balık ile Zekeriya Kocagöz’ün cesetleri hurda haline gelen araçtan güçlükle çıkarıldı. Cipte yapılan aramada 4 silah, esrar, biber gazı ve gizli bölmelerde birçok çek-senet bulundu. Ciptekilerin hepsinin alkollü olduğu, kazaya cipin sürücüsünün şerit ihlali yapmasının neden olduğu açıklandı.

Cip takip mi ediliyordu

Dinar Jandarma Komutanlığı, kamyonla çarpışarak hurdaya dönen cipi güvenlik kordonu altına aldı. Jandarma cipin içinden çıkan evrakı, çantaları ve silahları büyük bir dikkatle topladı.

MERMİLER NAMLUDA

Jandarma ekipleri, cipte bulunan ve kazada ölen emekli başkomiser Mehmet Şanlı, Hüseyin Mert, Turan Balık ve Zekeriya Kocagöz’e ait 4 silahın da kılıflarından çıkmış ve mermilerin namluya sürülü kullanılmaya hazır vaziyette olduğunu fark etti. Ön koltukta oturan turizmci Turan Balık’ın silahının hemen elinin altında bulunması dikkat çekti.

BAŞKA ARAÇ ŞÜPHESİ

Güvenlik güçleri, araçta bulunan 4 kişinin bir olay yüzünden tartışıp silahlarını birbirlerine çekmiş ve kazanın bu yüzden meydana gelmiş olabileceği ihtimali üzerinde dururken, bir başka iddia da bomba etkisi yarattı. İddiaya göre, kaza yapan aracın uzun süre bir başka araç tarafından takip edildi, bu araç tarafından sıkıştırılması sonucu da kamyonla çarpıştı. Jandarma bu iddia üzerine plakası ve sürücüsü bilinmeyen aracın peşine düştü.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!