HÃœRRÄ°YETKıbrıs'ta yaÅŸanan bir olay var bugün manÅŸette. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 24 trilyon lirayı batıran bir bankacı, Rum kesimine kaçmış. Everestbank'ın sahibi Elmas Güzelyurtlu, Kuzey'in iÅŸgal altında olduÄŸunu söyleyerek "Can güvenliÄŸim yok" demiÅŸ. YeÅŸil Hat'tın bilinmeyen bir noktasından güneye geçen bankacı, Moldovalı sevgilisiyle birlikte oradan da ayrılmış. Rusya'ya gittikleri sanılıyormuÅŸ. 12 bin kiÅŸiyi dolandıran Güzelyurtlu hakkında yurtdışına çıkış yasağı varmış. Her akÅŸam polis merkezine gidip 'ispat-ı vücut'ta bulunması gereken bankacı, 48 saattir polise uÄŸramadığı için aranıyormuÅŸ.Rum radyosundan alınan habere göre bu kesime sığınıp, can güvenliÄŸinin olmadığını söyleyince, kendisine koruma verilmiÅŸ. BaÅŸbakan DerviÅŸ EroÄŸlu, bu ÅŸekilde kaçacağını hiç düşünmediklerini söylerken, yardımcısı Mustafa Akıncı ise, hakkında dava açılmadan kaçarak kendisini mahkum ettiÄŸini söylüyor Güzelyurtlu'nun.Yakın zamana kadar Rusya'ya portakal ihraç eden iÅŸadamının Rusya'da bir de kumarhanesi varmış. Rum yönetimi, Kıbrıs doÄŸumlu olduÄŸunu kanıtlayan herkese kolaylıkla pasaport veriyormuÅŸ. Bu pasaporttan da hemen hiçbir ülke vize istemiyormuÅŸ.EÅŸi Zerrin Güzelyurtlu ise eÅŸinin kaçmadığını iddia etmiÅŸ dün. Hala Rum tarafında olduÄŸunu söylemiÅŸ. 9 aydır mücadele eden eÅŸinin yargılanıp 7 yıl hapis yatacağını söylemiÅŸ.KKTC BaÅŸsavcısı Akın Sait, iÅŸadamının Ä°ngiltere ve Türkiye'ye gidemeyeceÄŸini bu nedenle Rusya'ya gitmiÅŸ olduÄŸunu düşünüyormuÅŸ. MS hastası olan ve Ä°stanbul'da tedavi gören kızını görmek için bir süre önce izin istemiÅŸ ancak verilmemiÅŸ. Güzelyurtlu'nun tasarrufunda 1 triyon lira nakit parası da varmış. Bunu kendisi deklare etmiÅŸ Maliye Bakanlığı'na. Åžimdi bu paraları da yanında götürdüğü sanılıyormuÅŸ.Galatasaraylı Hagi'nin son zamanlardaki hırçınlığının nedenleri de anlatılıyor ilk sayfadaki bir haberde. Takımının son oynadığı maçta da harika bir gol atan ancak arkasından kırmızı kart görerek takımını yalnız bırakan Hagi'nin diÄŸer futbolculara da, özellikle de Emre'ye kötü örnek olduÄŸu anlatılmış. Futbol otoriteleri, bu hırçınlığın nedenlerini sıralamışlar. Önce adamın karakterinin buna uygun olduÄŸunu söylüyorlar. Fatih Terim döneminde bu özelliÄŸi biraz törpülenmiÅŸ ancak ÅŸimdi bütün hızıyla devam ediyor. Yaşı ilerleyen futbolcunun adalesi yorulunca sinir sistemi de devreye giriyormuÅŸ. Türkiye'deki hakemler ile Avrupa'daki hakemler arasındaki fark da etkiliyormuÅŸ onu. Bir darbe alırsa futbol hayatının biteceÄŸinden de korkan Hagi'ye acilen ağır para cezası verilerek uyarılması gerektiÄŸi yazılıyor.Uzmanları endiÅŸelendiren diÄŸer bir futbolcu da Emre. Hagi'nin veliahdı olarak görülen genç futbolcunun Hagi'nin futbolunu örnek alması gerektiÄŸini düşünüyorlar. Hareketlerini deÄŸil.Sedat Ergin, yıllarca terörle yaÅŸamış olan GüneydoÄŸu halkını kazanmak için 107 maddelik bir eylem planının Mayıs ayından beri uygulamaya konduÄŸunu yazmış BaÅŸbakanlık tarafından. Planın 3 temel noktası varmış. Ä°lki, tüm partilerin bu bölgeye partilerüstü bir anlayışla bakmalarını saÄŸlamak, ikinci olarak bu plana samimiyetle inanılması, üçüncüsü ise uygulayıcıların ehil kiÅŸiler olması ve teÅŸkilatlandırılmasıymış. Merkez Bankası BaÅŸkanı Gazi Erçel daha önce enflasyonun düşmesi için kadınlardan biber satın almamalarını istemiÅŸti. Bu kez de ekonomideki olumlu gidiÅŸi, suÅŸi tüketiminin artması ile savunmuÅŸ. Bir ülkede suÅŸi fazla tüketiliyorsa durum iyi demekmiÅŸ. Türkiye'de son zamanlarda Çin ve Japon lokantaları artmış ve suÅŸi yiyenler fazlalaÅŸmış. Bu nedenle durum iyiymiÅŸ.MÄ°LLÄ°YETManÅŸette "Terleten saatler" denmiÅŸ. Erbakan dün sıkıntılı bir yarım gün geçirmiÅŸ. Hakkındaki kesinleÅŸmiÅŸ hapis cezası için 'yakalama emri' çıkarılan Erbakan'ın avukatları, 'cezanın ertelenmesi' kararı aldırana kadar yarım gün geçmiÅŸ. Önce Altınoluk'taki evinde aranan Erbakan burada bulunamayınca Edremit'e bildirilmiÅŸ bu durum. Saat 13.30'da infaz evrakını isteyen Ankara BaÅŸsavcılığı, yakalama emrinin hemen kaldırılmasını istemiÅŸ. Saat 15'de de emrin kaldırıldığı resmen bildirilmiÅŸ.FP milletvekili Åžeref Malkoç, bir yıllık cezanın erteleme baÅŸvurusu için gereken sürenin 7 gün olduÄŸunu söyleyerek, Cumhuriyet Savcısının ne hikmetse çok acele ettiÄŸini söylüyor. Bunun bir hukuki yanlışlık olduÄŸunu, hele Cumhuriyet Savcısı olan bir kiÅŸinin bu hatayı yapmasının kabul edilemez olduÄŸunu söylemiÅŸ.Altınoluk'da arandığı sırada Hoca'nın Swissotel'de bulunduÄŸunu öğrenen gazeteciler de burayı kuÅŸatmışlar. FP Genel BaÅŸkanı Recai Kutan, alınan bu kararın hukuki bir yanlışlık olduÄŸunu söylüyor. Bülent Ecevit ise bir yorum yapmamış.Fikret Bila, GüneydoÄŸu için uygulamaya konan 107 önlemi anlatıyor bugün. Devletin bu bölge için ilk kez bu kadar kapsamlı bir eylem planı hazırladığını yazmış.Bu çalışmanın hareket noktası, 1999 yılı Aralık ayında yapılan MGK toplantısı olmuÅŸ. Bu toplantıda alınan karar uyarınca devletin bütün kurumları bir plan yapmış ve bunlar toparlanarak Mayıs 2000 tarihinde yürürlüğe girmiÅŸ.Plan durum saptaması ve öneriler olarak iki bölümden oluÅŸuyormuÅŸ. Planın diÄŸer bir önemi de, Süleyman Demirel'in CumhurbaÅŸkanlığı görevini devrederken A. N. Sezer'e bıraktığı ve çok önemli olduÄŸunu söylediÄŸi 4 dosyadan biri olmasıymış.Bu bölgedeki sorunun temelinin sosyal nitelikli olduÄŸu saptanmış önce. Terör nedeniyle yaÅŸanan güvenlik sorunu, kamu kurumlarının çalışmalarındaki aksaklıklar. EÄŸitim ve saÄŸlıkta yaÅŸanan sorunlar. En önemlisi de ekonomik sorun olarak saptanmış.Ardından çözüm için yapılması gerekenler sıralanmış. Tarımdan güvenliÄŸe, iÅŸsizlikten eÄŸitime kadar her konuda yapılması gerekenler var bu kısımda. Bila yazısının sonunda bu planın amacını da özetlemiÅŸ. Bölgedeki ekonomik ve sosyal sorunlara çözüm bularak, halkın bölücü ve irticacı örgütlere sempati duymasının önüne geçilmesi.SABAHBir özel haber var manÅŸette. 12 Eylül döneminde Kurmay Yüzbaşı olan Åžakir Önem, gizli suikast planını anlatmış Evren'i kendisinin öldüreceÄŸini söylemiÅŸ.O dönemde Kayseri Hava Ä°ndirme Harekat Åžube Müdürü olan Önem, daha sonra MHP ana davasında TürkeÅŸ'le birlikte yargılanmış. Bu ülke için canını veren milliyetçilerin üzerine gidilince planlamışlar ihtilali yapanları öldürmeyi. Ä°ÅŸin başında kendisinin olduÄŸunu söylüyor.Karşı darbe yaparak konsey üyelerini öldürmek için adam toplamaya baÅŸlamışlar. Nurettin Ersin'i lider olarak düşünüyorlarmış. Ancak bundan onun haberinin olmadığını söylüyor. Ve Kenan Evren'in korkutmak için ortaya yaydığı, "Karşı çıkan örgütün tüm adamlarını hapiste öldürme" tehdidi etkili olmuÅŸ. VazgeçmiÅŸler bu plandan.Ä°lk sayfadaki diÄŸer bir haberde de, "Ä°ÅŸte Hoca'yı terleten celp" deniyor. Edremit Savcısı Erbakan hakkında yakalama emri çıkarınca ortalık karışmış. Altınoluk'ta bulunan evi basılan Hoca, burada bulunamamış. GeliÅŸmeler üzerine Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'e koÅŸmuÅŸ FP'liler. Türk'ün araya girmesiyle olay çözülmüş. Alınan bu karara göre Erbakan 14 Ocak 2001 tarihinde giriyormuÅŸ cezaevine.IMF Türkiye Masası Åžefi Cottarelli, Türkiye'den ayrılmadan önce Londra'da Türkiye'yi öveceÄŸini söylemiÅŸ ve sözünü tutmuÅŸ. Enflasyonun 1986 yılından beri en düşük seviyeye indiÄŸini, bunun yaÅŸanan petrol krizine raÄŸmen baÅŸarılabilmesinin hükümetin kararlılığını gösterdiÄŸini söylemiÅŸ.Bir baÅŸka haberde de, devletin petrol fiyatlarındaki zammı aynen yansıtsa, benzinin litre fiyatının 750 bin lira olması gerektiÄŸi yazılıyor. Bu durumda 650 bin lira gibi bir fiyata, yani 1 dolara sevineceÄŸiz. Sanırım istenen de bu.Murat Yetkin de, diÄŸer gazetelerde de yer alan DoÄŸu için hazırlanan eylem planını anlatıyor bugün. MGK kararı ile baÅŸlatılan ve 'gizli' damgalı olan planın uygulanmaya baÅŸlandığını yazmış.Derya Tuna, Tarabya'da sattığı villanın fiyatıyla ilgili fazla açıklama yapınca Maliyeciler tarafından sorgulanmış. Denetçiler dün 20 dakika süren bir görüşme yapmışlar kendisiyle. Bu evi Gülben Ergen'e satmış. Bir önceki gün de o sorgulanmış 4 saat kadar.RADÄ°KALDoÄŸu'da terörün gerilediÄŸi, ancak eÄŸitimsizliÄŸin sürdüğünün belirtildiÄŸi haberin baÅŸlığı, "Bataklık yerli yerinde" EÄŸitim yılının her zaman olduÄŸu gibi bu yıl da sorunlarla baÅŸladığı, burada yaÅŸayan nüfusun %34'ünün okuma-yazma bilmediÄŸi yazılmış.3 bin 500 okul kapalı, 14 bin de öğretmen açığı varmış. Sınıfların 80 kiÅŸilik olduÄŸu belirtiliyor. 15 yıldır terör bahane ediliyordu ancak artık bu bahanenin de kalmadığının belirtildiÄŸi haberde, EÄŸitim-Sen'in verilerine dayanılıyor.Kapalı olan okulların yanı sıra bir de temeli atılıp tamamlanmayan okullar varmış. Sınıfların kalabalık olmasının nedeni olarak da göç gösteriliyor. Kırsal kesim terör nedeniyle kente göç edince yaÅŸanmış bu yığılma. Bu okulları bitirenlerin durumları da malum. Bu çocuklar, diÄŸer kentlerde okuyanlarla aynı sınava giriyorlar. Tabii ki baÅŸarı oranları da çok düşük oluyor.Okuma-yazma bilmeyenlerin oranlarının da Türkiye ortalamasının çok altında olduÄŸu yazılıyor. Ä°ki katına çıkmış bu oran DoÄŸu bölgesinde. Kadınlardaki ise korkunç. %47'si bilmiyormuÅŸ okuma-yazmayı bu bölgede. Şırnak'ta %73'e kadar yükselmiÅŸ.Hemen altındaki haberde de, bütçeden eÄŸitime ayrılan payın yarıya indiÄŸi yazılmış. 1990'lı yılların başında 11 milyon 700 bin olan öğrenci sayısı ÅŸimdi 15 milyonu aÅŸmış. Milli EÄŸitim Bakanlığı'na ayrılan payın oranı ise %13.21'den %7.13'e düşmüş. BaÅŸka söze gerek yok zaten...BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan, Kıbrıs'ta tarafların siyasi eÅŸitliÄŸini vurgulayınca DenktaÅŸ dört köşe olmuÅŸ. Dördüncü tur görüşmeleri öncesinde yapılmış bu açıklama. Annan, "Herkes kendi tarafını temsil ediyor ve siyasi bakımdan birbirlerine eÅŸitler" diye konuÅŸmuÅŸ.Bu konuÅŸmayı yorumlayan DenktaÅŸ, "Bu Klerides'e, "Ben Kıbrıs CumhurbaÅŸkanıyım' iddiasından vazgeç mesajıdır" demiÅŸ. DışiÅŸleri Bakanı Cem ise bu durumu "Ä°leri bir adım" olarak yorumlamış.SaÄŸlığa zararlı olan cep telefonlarının baz istasyonları Bodrum'da yoÄŸunlaşınca, sivil toplum kuruluÅŸları ayaÄŸa kalkmış. Sadece Barlar Sokağı'nda 15 istasyon varmış. Wet'n Wild Waterworld Su Parkı'ndaki yer istasyonu da palmiye ÅŸekline sokularak kamufle edilmiÅŸ.Dün akÅŸam oynadığı Milan maçında 4-1 yenilen BeÅŸiktaÅŸ için "Kötü baÅŸladı" deniliyor. Önce kazandığı penaltıyla 1-0 öne geçen takım, ardından yediÄŸi 4 golle taraftarını üzdü. CUMHURÄ°YET12 yıl önce yaÅŸanan bir olay manÅŸette bugün. Karadeniz Bölgesi'ni tehdit eden varillerle ilgili gerçek, tam 12 yıl sonra ortaya çıkmış. FP Samsun milletvekili Musa Uzunkaya'nın verdiÄŸi soru önergesini yanıtlayan Çevre Bakanı Fevzi Aytekin açıklamış bu konuyu.Variller 1987 yılı başında AKBAY-1 ve Corina isimli gemilerle Ä°talya'nın iki limanından çıkmış yola. Romanya'nın Sulina Serbest Bölgesi'ne götürülen bu variller, Temmuz ve AÄŸustos 1988 aylarında Ä°talyan kimyagerlerin kontrolü altında Panama bayraklı Türk gemilerine yüklenerek Karadeniz'e bırakılmış. Bunun kanıtları varmış ellerinde.Bu varillerde merkezi sinir sistemini etkileyen maddeler bulunuyormuÅŸ. Halen Sinop'un SoÄŸuksu Köyü'nde bir depoda bekletiliyormuÅŸ variller. Raporun kamuoyundan gizlenmesine tepki gösteren çevreciler, bunun Çernobil sonrası Türk yetkililerin gösterdiÄŸi tavrın aynısı olduÄŸunu söylemiÅŸler.Milletvekili Uzunkaya, bölgede kansere baÄŸlı ölüm vakalarının artması, hayvanlarda nedeni bilinmeyen ölümlere rastlanması gibi gerekçelerle vermiÅŸ bu soru önergesini.Dünya Bankası, 2000 yılı için çıkarılan geçici vergilerin sürekli hale getirilmesinin de içinde olduÄŸu sert önlemler almasını istemiÅŸ Türkiye'den. Kıdem tazminatının kaldırılması, tarımda üretim ve pazarlamada devlet rolüne son verilmesi, ormancılıkta ticari faaliyetlerin özelleÅŸtirilmesi de istekler arasında.Yine saÄŸlık konusunda da istekler sıralanmış. Hastaneler özel sigorta ÅŸirketleriyle anlaÅŸarak saÄŸlık hizmeti satan özel kuruluÅŸlar haline getirilecekmiÅŸ. Bankacılıkta da birleÅŸme ve bölünmeler yaÅŸanabilirmiÅŸ.Hukukçular, 12 Eylül darbecisi Kenan Evren'in itiraf ettiÄŸi öldürme emrini 'vahÅŸet' olarak niteleyerek, yargılanmasını istemiÅŸler. Bu tip emirlerin aÅŸiretlerde verildiÄŸini söyleyen hukukçular, Evren'in de aynı Pinochet gibi yargılanması gerektiÄŸini söylüyorlar.Ä°yi günler.Asuman ALPASLAN - 14 Eylül 2000, PerÅŸembe Â