HÃœRRÄ°YETBugün 28 Åžubat kararlarının 3. yıldönümü. Dönemin İçiÅŸleri Bakanı Meral AkÅŸener, gazete manÅŸetlerinde. Hürriyet'in manÅŸetinde, "Çiller burjuva, ben köylü kızıyım" sözleriyle yer alıyor. "DYP'nin şövalyesiyim " diyor o kendine, ama tabanda "Çiller'in tetikçisi" olarak anılıyor. 18 Nisan seçimlerine kadar sürüyor bu tetikçilik. Sonra parti içi muhalefete katılıyor. Kendi sınıfına yani burjuvaziye ihanet edip, köylülerin yanına geçtiÄŸini düşündüğü Çiller'i, dik tutmak istemiÅŸ. Bu yüzden ölesiye savunmuÅŸ. Ve bu yaptığına asla piÅŸman deÄŸil. O dönemi deÄŸerlendirirken, "Gerekirse bir manivela, gerekirse bir malzeme, gerekirse kullanılan bir aygıt olmak, benim için aÅŸağılayıcı olmadı" diyor... Adnan Hoca'nın paradan sorumlu imamı Emre Nil, ifadesinde, 1991 yılında ÇaÄŸla Saraç'la evlendiÄŸi için, Adnan Oktar'ın kaçırıldığını söylemiÅŸ. Kendisinin ve arkadaşı AltuÄŸ Berker'in, Adnan Hoca'nın tavsiyesi üzerine mürit iki kızla evlendiklerini, bu evliliÄŸe kızların ailelerinin karşı çıktığını anlatıyor. Åžu sıralar 'ÅŸantaj çetesi kurmaktan' tutuklu olarak BayrampaÅŸa Cezaevinde bulunuyormuÅŸ Nil. Son günlerde cezaevinde bir mahkumun, Emre Nil'i öldürmek için bir iÅŸadamı tarafından tutulduÄŸu haberleri çıkmış. Bu yüzden karantina koÄŸuÅŸuna alınmış paradan sorumlu imam... Fenerbahçe'nin Gaziantep yenilgisi de ilk sayfadaki yerini almış. "Bir devin çöküşü. 5-1" deniyor baÅŸlıkta... MÄ°LLÄ°YETMesut Yılmaz, "Henüz evet demedim" diyor manÅŸette. Anayasa paketinin içindeki hediyeler endiÅŸelendiriyormuÅŸ Yılmaz'ı. "Pazarlık yapılıyor havası doÄŸdu. Bu iÅŸ böyle algılanmaya devam ederse, baÅŸka talepler de gelebilir. ÖrneÄŸin '312. maddeyi kaldırın' pazarlığına yönelebilirler. Bu yüzden, pazarlık havası ve sürecine mahal vermemek lazım" diye konuÅŸmuÅŸ... Fikret Bila yazıyor bunları. Mesut Yılmaz'la O konuÅŸmuÅŸ. Parti kapatılmasının zorlaÅŸtırılmasını istediklerini, ama kapatılmanın tümüyle kaldırılmasına da karşı olduklarını söylüyor. Minibüslerin teypleri sökülüyormuÅŸ. "Elveda Orhan Abi" deniyor baÅŸlıkta. Minibüsçüler Esnaf Odası'nın teypsiz, arabesksiz minibüs kararı, 25 Martta uygulanmaya baÅŸlıyormuÅŸ. Uygulamaya geçmeden önce merkezi duraklarda minibüsçülere kurs verileceÄŸi de yazılıyor haberde. Hasan Pulur, sinemada cinselliÄŸin tarihi konusunu irdelemiÅŸ bugün. O eski günlerde "Kokla Beni Melahat", "Ye Beni Mahmut" gibi filmleri seyredenlerin, bugünlerde bazı televizyonlardaki "talk-show" soytarılıklarıyla hasret giderdiklerini düşünüyor... SABAHMeral AkÅŸener, Sabah Gazetesinin de manÅŸetinde. "Ä°stifa etmedik, hayatımız bitti" demiÅŸ. 28 Åžubattaki Milli Güvenlik Kurulu'nun ardından hemen istifa etselerdi, 18 Nisan seçim sonuçlarının böyle olmayacağını düşünüyor. Dönemin İçiÅŸleri Bakanı olan AkÅŸener, tartışmalı MGK'yı anlatmış. O gün yeÅŸil bir tayyör giydiÄŸi için Güven Erkaya iÄŸnelemiÅŸ AkÅŸener'i. "Modayı yakından takip ediyorsunuz" diyerek. AkÅŸener'e göre, Çiller o dönemde PKK mücadelesi dolayısıyla, askerle silah arkadaşı olarak görüyormuÅŸ kendini. Bu yüzden, Erbakan'ın yaptığı çıkışların hükümeti baÄŸlamayacağını düşüneceklerini sanmış askerlerin. Tabii ki yanılmış! Erkaya'nın toplantıda çok sert olduÄŸunu söylüyor Meral AkÅŸener. Erbakan'ı çok terletmiÅŸler o gün... Resmi görüşmeler için Kuzey Irak'a giden Devlet Bakanı Gaydalı ve Türk heyeti, Habur'u geçince PeÅŸmergeler tarafından kuÅŸatılmış. "Kuzey Irak'ta skandal" baÅŸlığıyla veriliyor haber. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, af konusunda, "Cezaevlerindeki beklenti hayal kırıklığına dönüşmek üzere. Bu nedenle bir an önce af gerekiyor" demiÅŸ. Bakan'ın temennisi, affın bayrama yetiÅŸmesiymiÅŸ... Organize Suçların Finans Kaynakları konulu iki günlük bir panel düzenlenmiÅŸ. Sadettin Tantan da katılacakmış bu toplantıya. 30-40 yıl önce ringlerde kıyasıya dövüşen Muhammed Ali, Joe Frazier ve George Foreman'ın kızları da dövüşüyorlarmış ÅŸimdilerde. "Babasına bak kızını al" deniyor baÅŸlıkta... RADÄ°KALGazetenin baÅŸlığı HaÅŸim HaÅŸimi'nin sözleri. "200 bin silah kayıp". Diyarbakır milletvekili HaÅŸimi, Kuzey Irak'tan toplanan 100 bini aÅŸkın ağır silahın, kayda geçirilmeyerek, parası olana satıldığını söylemiÅŸ. "Kimse bu silahları sormuyor" diyor. Bir dönem Cizre Belediye BaÅŸkanlığı da yapan HaÅŸimi, "PeÅŸmergelerden 200 bini aÅŸkın silah alınarak, korucular ve bazı resmi kiÅŸilerin iÅŸbirliÄŸi ile el kondu. Buna ben ÅŸahidim. Bu silahlar parası olana satıldı" demiÅŸ. HADEP'li belediye baÅŸkanlarının tutuklanması olayını da 'sertlik politikasının geri gelmesi' olarak yorumlayan milletvekili, "Barış istemeyenler var. Çünkü para, uyuÅŸturucu ve silah ticareti var" diye konuÅŸmuÅŸ... Hizbullah operasyonları sonucu, 50 faili meçhul cinayet daha aydınlatılmış. Mardin'de yeni bir cephanelik bulunurken, bu silahların Diyarbakır'da ki 50 olayda kullanıldığı ortaya çıkmış. Bu olaylar 36 kiÅŸinin ölümü, bir o kadarının da yaralanmasıyla sonuçlanmış. "ANAP'lılar markajda" diÄŸer bir baÅŸlık. 5+5 formülünü garantiye almak için, ortaklar 'adam adama markaj' uygulamaya karar vermiÅŸler. PerÅŸembe günü Meclis Anayasa Komisyonunda görüşülmeye baÅŸlanacak olan Anayasa DeÄŸiÅŸikliÄŸinin garantiye alınması için 367 imzaya ulaÅŸmaya çalışılacakmış. Önerinin Meclise inmesi için gereken en az imza sayısı ise 184 imiÅŸ. CUMHURÄ°YET28 Åžubat kararları, Cumhuriyet'in de manÅŸetinde. "Tarihsel dönemeç" deniyor baÅŸlıkta. 3 yıl önce bugün, 8 saat süren toplantıdan, REFAHYOL hükümetinin BaÅŸbakanı Erbakan'ın Bakanlar Kuruluna, 'laiklik direktifi vermesi' kararı çıkmıştı. Refah Partisinin iktidara gelmesiyle yapılmaya baÅŸlayan uygulamalar sıralanmış "Ä°rtica sömürüsüne en sert çıkış" baÅŸlıklı haberde de. Erbakan'ın Libya gezisi ve Kaddafi'nin Türkiye hakkındaki hakaretlerini ses çıkarmadan dinlemesi, BaÅŸbakanlık konutunda tarikat ÅŸeyhlerine verilen iftar yemeÄŸi, Sincan'daki 'Kudüs Gecesi' ve ardından gelen 'balans ayarı'. Yani adım adım 28 Åžubata geliÅŸ... Fransa'nın AB iliÅŸkilerinden sorumlu Bakanı Pierre Moskovia, "Türkiye, Avrupa'nın hasta adamı" demiÅŸ. Bakan, Türkiye'nin AB'ye sadece aday olduÄŸunu, tam üyeliÄŸin, Avrupa halklarına danışmadan gerçekleÅŸemeyeceÄŸini söylemiÅŸ. Milli EÄŸitim Bakanlığının enflasyonla mücadeleyi ilköğretim okullarından baÅŸlatmaya yönelik bir kitapçık hazırladığı haberi geçen hafta gazetelerde yer almıştı. Cumhuriyet'in haberine göre buna hiç gerek yok. Çünkü çocuklar enflasyonun ne olduÄŸunu zaten biliyorlar. Yapılan araÅŸtırma bunu göstermiÅŸ. Bir çocuÄŸun yaptığı tanımlama baÅŸlık olmuÅŸ gazetede. "Enflasyonun ne olduÄŸunu biliyorum. Ama nasıl çoÄŸaldığı hakkında bilgim yok. Belki de enflasyon olmasaydı Devlet geçinemezdi" diyor bu öğrenci. Ne dersiniz? Haklı mı?.. "50 olayın faili Hizbullah". "FP çatıyı yükseltiyor. Erbakan pazarlığı". "CHP Genel BaÅŸkanı Öymen: FP'ye siyasi rüşvet." Gazetenin ilk sayfasındaki diÄŸer baÅŸlıklar da böyle... Ä°yi günler... Asuman ALPASLAN - 24 Åžubat 2000, PerÅŸembe Â