HÃœRRÄ°YETCezaevi operasyonları, bugün yine gündemin ilk sırasında. DHKP-C liderlerinden Ercan Kartal ile Åžadi Özpolat'ın, eylemlerin baÅŸlangıcından kanlı olaylara kadar geçen süre içinde burunları bile kanamamış. ArkadaÅŸlarını acımasızca ölüme gönderen Kartal ile Özpolat, ne kendilerini yakmış, ne ölüm orucu tutmuÅŸ, ne de açlık grevine katılmışlar. Åžu anda da F tipi cezaevinin ilk konukları olmuÅŸlar. Haberde Ercan Kartal'ın, haberi basında yer alana kadar duruÅŸmalara bile çıkmadığı belirtiliyor. F tipi cezaeviyle saltanatlarının sona ereceÄŸini bilen Kartal ile Özpolat'ın, durumlarını devam ettirmek için arkadaÅŸlarını bile bile ölüme gönderdiklerini düşünüyor haberin yazarı. Bu operasyonlarda ÅŸehit olan iki jandarma erin öyküsü de yer alıyor ilk sayfada. Ãœmraniye Cezaevi'ndeki operasyonda bir kadın militanı alevler içinde yanarken kurtarmak isteyen 21 yaşındaki uzman çavuÅŸ Nurettin Kurt, diÄŸer militanların kurÅŸunlarına hedef olmuÅŸ. Çanakkale'de ÅŸehit olan 21 yaşındaki jandarma komando er Mustafa Mutlu ise çelik yeleÄŸinin kurbanı olmuÅŸ. Mahkûmların silahından çıkan mermi, çelik yeleÄŸin birleÅŸme yerinden vücuduna saplanmış. Yetkililerin yaptıkları açıklamalar, ölüm orucunda olanların tuttukları oruç konusunda da kafaları karıştırıyormuÅŸ. Adana Cumhuriyet BaÅŸsavcısı Sahir Gürçay, "ÇoÄŸunun saÄŸlığı benden iyi" diyormuÅŸ. Ä°stanbul Ä°l SaÄŸlık Müdürü Dr. Osman Karaaslan da, SaÄŸmalcılar Devlet Hastanesi'ne ölüm orucunda olduÄŸunu belirten 3 mahkûmun getirildiÄŸini belirtirken, "Aslında 60 günün üstünde ölüm orucunda olanların yürüyememesi, çok zayıflaması, hatta daha ağır tablolarda olması beklenir. Ancak biz böyle bir vakaya hiç rastlamadık" diyormuÅŸ. Adana Tabip Odası BaÅŸkanı Dr. Rıza Mete ise, "Mahkumlar rotasyonlu eylem yaptıkları için bir grup açlık grevi yaparken diÄŸer grup dinlenmiÅŸ. Bu sırada tuzlu ve ÅŸekerli su ile B vitamini aldıklarından uzun süre dayanabilmiÅŸler. Zaten açlık grevinin prensibi de böyle uygulanıyor. Hiç bir ÅŸey yememe gibi bir durum söz konusu olamaz" diye konuÅŸmuÅŸ bu konuda. Ä°ngiliz gazetesi The Times, Ä°stanbul ziyareti sırasında Elif Sözen'i oÄŸlu Peter'e isteyen Almanya BaÅŸbakanı Helmut Kohl'ün ''traji-komik'' bir duruma düştüğünü yazmış. BaÅŸbakanlığı sırasında Türkiye'yi AB'ye almamak için gösterdiÄŸi çabalar hatırlatılarak, eski baÅŸbakanın ÅŸimdi Türk torun sahibi olma olasılığıyla karşı karşıya kaldığı belirtilmiÅŸ. MÄ°LLÄ°YETGüneri CivaoÄŸlu'nun yazısı manÅŸette. Devlet, cezaevlerine yapılan operasyon sırasında megafonla, "Hayat güzeldir" demiÅŸ mahkumlara. Cezaevlerinin, bir "Örgüt Cumhuriyeti" görüntüsünde olduÄŸunu belirten yazar, bu görüntülerin, insani deÄŸerlerin ve Hukuk Devleti ilkelerinin üzerinde bir kara gölge olarak kalacağını, dünyanın çaÄŸdaÅŸ hiç bir "Hukuk Devleti"nde de, bu aÅŸamaya kadar zaten kayıtsız kalınamayacağını belirtmiÅŸ. Bu operasyonun zorunlu hale geldiÄŸini, devlet yönetiminin temenni yeri olmadığını belirten CivaoÄŸlu, bu operasyonun kuÅŸkulu Ulucanlar Cezaevi'ni anımsatan bir kıyıcılıkla da yapılmayabileceÄŸini düşünüyor. "Devletin kendi hapishanelerine girmesi için çarpışmak zorunda kalması, bir ayıp" diyen yazar, baskının intikam duygularıyla ve yargısız infaz gibi ortaya konmasının da yanlışlığını anlatmış. Yazısını, "Amaç kadar, amaç için kullanılan yöntemler de önemlidir" diyerek bitirmiÅŸ. İçiÅŸleri Bakanı Sadettin Tantan'ın, ölüm orucu eylemlerinin sahte çıktığı yolunda Milliyet'te yayımlanan sözleri heyet raporlarıyla da doÄŸrulanmış. Durum, doktor raporlarına "Tedavi gerektiren husus yoktur" ifadesiyle geçirilirken, ilerleyen günlerde "saÄŸlık durumu tehlike gösteren mahkumlara, rızaları olmasa da tıbbi müdahalede bulunulması" kararı alınmış. Tedaviyi reddeden mahkum sayısı 74'müş. Haberde, 1996'daki ölüm oruçlarıyla, F tipine karşı baÅŸlatılan ölüm oruçları arasındaki farka dikkat çekilmiÅŸ. 1996'daki eylemin 69'ncu gününe gelindiÄŸinde ölü sayısı 12'ye yükselmiÅŸ. Hükümlüler hastanelere taşınmış ve bir daha saÄŸlıklı günlerine dönememiÅŸ. Son ölüm oruçlarına katılanlar arasında ise "durumu tıbbi müdahale gerektirecek" kimsenin çıkmadığı belirtilmiÅŸ. Çanakkale Cezaevin'deki direniÅŸ hala sürüyormuÅŸ. Mahkumlar kapılara elektrik vererek güvenlik güçlerinin buraya girmesine engel oluyorlarmış. Sarıyer'de 1.4 trilyon liraya villa satın alan DYP Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Ä°stanbul Milletvekili Hayri KozakçıoÄŸlu'nun damadı Selçuk Alan'ın vergi borçlusu olduÄŸu belirlenmiÅŸ. Paris'te 750 bin dolarlık düğün yaptıktan sonra Ä°stanbul Defterdarlığı tarafından vergi incelemesi baÅŸlatılan Karaköy'deki katlı otoparkın sahibi Ozan Åžer'in ÅŸirketi de geçen yılı zararla kapatmış. Haberde, "Ä°ki damat iki rezalet" deniyor ve ayrıntılar veriliyor. SABAHManÅŸetteki haberde, "Terörün beyni F tipinde" deniyor. DHKP-C Ä°stanbul sorumlusu Ercan Kartal, 1994'te BayrampaÅŸa Cezaevi'ne girmiÅŸ ve o tarihten sonra kimse Kartal'ın koÄŸuÅŸuna adım atamamış. Cezaevinden Sabancı suikastının talimatını da verdiÄŸi belirtiliyor. Bu olayın ardından da devlet Kartal'ı yine koÄŸuÅŸundan çıkaramamış. Tam 6 yıl sonra Ercan Kartal'ın F tipi cezaevine konabildiÄŸi belirtiliyor. O gidince devlet otoritesi saÄŸlanmış bu cezaevinde. Ä°kinci en tehlikeli terörist olan Åžadi Özpolat da artık Edirne Cezaevi'ndeymiÅŸ. "Hayata dönüş" adı verilen operasyon, dün de Ãœmraniye ve Çanakkale cezaevlerinde sürmüş. "Hassas Operasyon" baÅŸlıklı haberde, daha fazla mahkumun hayatını kaybetmemesi için bu kadar ağır yürütüldüğü belirtilmiÅŸ operasyonun. Eylemciler, arkadaÅŸlarının üzerine kolonya döküp ateÅŸe veriyor, müdahale etmeye çalışan güvenlik güçlerine de ateÅŸ ediyorlarmış. Meclis'te yapılan bütçe görüşmelerinde "özlenen" görüntüler yaÅŸanmış. Tansu Çiller konuÅŸurken BaÅŸbakan Ecevit dışarı çıkınca, DYP milletvekilleri tepki göstermiÅŸ. Bu sırada DSP'liler Çiller'in yalısına iliÅŸkin bir gazete kupürü gösterince kavga çıkmış. Ä°stanbul Sanayi Odası (Ä°SO) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Hüsamettin Kavi, hiç olmaması gereken bir mali krizle ülkenin karşı karşıya kaldığını belirterek, "Böylesine önemli bir süreçte ülkemizin ekonomik durumunun, iÅŸsizlik ve üretimin durmasının yaratabileceÄŸi güvenlik sorunları nedeniyle ekonominin MGK gündemine alınması önerisi düşünülebilir" diye konuÅŸmuÅŸ. Ä°TO Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mehmet Yıldırım ise, Meclis Toplantısı'nda sarfettiÄŸi sözlerin yanlış yorumlandığını belirterek, "Yanlış anlaşılmaktan büyük üzüntü duydum. Amacım asla ve asla bir ara rejim çaÄŸrısı deÄŸildi" diyormuÅŸ. Herkese kemer sıktıran devlet, son 3 ay içinde 57 bin kiÅŸiyi iÅŸe almış. RADÄ°KALÖnceki gün baÅŸlayan ve iki cezaevinde dün de süren 'Hayata Dönüş Operasyonu'na iliÅŸkin Adalet, SaÄŸlık ve İçiÅŸleri bakanlarının 'ayaküstü' açıklamaları, örgüt propagandasından kaynaklanan spekülasyonlar yaratmış. "Derin karanlık" deniyor manÅŸette. Operasyonun ardından İçiÅŸleri, Ãœmraniye ve Çanakkale'deki mahkûmların 'tam teçhizatlı' olduÄŸunu belirtirken, önceki gün boÅŸaltılan BayrampaÅŸa'da üç savcı inceleme yapmış. Eyüp BaÅŸsavcısı Åžen, "Ambulanslar girmiÅŸ çıkmış. Kim, nerede belli deÄŸil" demiÅŸ. Ä°ncelemeler de daha bitmemiÅŸ. DiÄŸer bir çeliÅŸki de saÄŸlık konusunda varmış. 'Kurtarılmaları hedeflenen' ölüm orucundaki mahkûmların durumu hakkında da tatmin edici bilgi verilmemiÅŸ. SaÄŸlık Bakanlığı'nın 18.30'daki ilk 'derli toplu' açıklamasında, "293 vaka hastanelere yatırılmıştır" denilmiÅŸ. SaÄŸlık Bakanı DurmuÅŸ, Adalet Bakanı Türk' ün, "Eylem hayati aÅŸamadaydı, müdahale ÅŸarttı" sözünü, 'ima yoluyla' tekzip etmiÅŸ. Önceki gün de İçiÅŸleri Bakanı Tantan'ın, 'ölüm orucunda kimse olmadığını' ifade ettiÄŸi hatırlatılıyor. Ä°smet Berkan'ın yazdığına göre, içiÅŸleri Bakanı Tantan, "Ãœmraniye ve Çanakkale hemen biter, can kaybını asgaride tutmak için sabrediyoruz" demiÅŸ. İçerde kısa ve uzun namlulu silahlar, alev makinesi, molotof atan boru gibi araçlar olduÄŸunu belirten Tantan, askerin ateÅŸe karşılık vermediÄŸini söylemiÅŸ. Bakan, 'psikolojik savaÅŸ' uyguladıklarını da eklemiÅŸ. "Çanakkale'de, ABD'nin, Panama diktatörü Noriega'yı yakalarken yaptığı gibi, özel düzenekle tutuklulara sürekli yüksek sesle marÅŸ dinletiliyor. Amaç, yorgun düşürüp teslim almak" diye konuÅŸmuÅŸ. Operasyon komÅŸu Yunanistan ve diÄŸer Avrupa basınında da geniÅŸ yankı bulmuÅŸ. AB yetkilileri de kaygılarını bildirmiÅŸler. TBMM, 2001 yılı bütçe tasarısını kabul etmiÅŸ. Cep telefonu abonelerinden alınan eÄŸitime katkı payı ve özel iÅŸlem vergisi 12 takside baÄŸlanmış. Eskiden bir defada ve ocak ayında alınıyordu. Pazartesi gününden beri yurdu etkisi altına alan soÄŸuk ve yağışlı hava önümüzdeki günlerde de devam edecekmiÅŸ. Bugün ve yarın Ege ve Akdeniz hariç tüm yurtta yoÄŸun kar yağışı beklendiÄŸini söylemiÅŸ Meteoroloji. CUMHURÄ°YETManÅŸette, BaÅŸbakan Ecevit ve Adalet Bakanı Türk'ün açıklaması var. Cezaevi operasyonun gerekçelerini anlatan ikili kimseyi aldatmadıklarını söylüyorlarmış. BaÅŸbakan Ecevit, operasyonla cezaevlerinin ''terörist yuvası olmaktan kurtulacağını'' söylemiÅŸ. BaÅŸbakan, ''Bu teröristler artık devletle baÅŸa çıkamayacaklarını anlamış olmalılar'' diye konuÅŸmuÅŸ. Bakan Türk ise, ''Bu bir zorunluluktur. Hiç kimse kullanılmış, aldatılmış deÄŸildir. Bakanlığın tutumunda herhangi bir deÄŸiÅŸiklik olmadı'' diye konuÅŸmuÅŸ. Türk, F tipi ve diÄŸer cezaevlerine 490 tutuklu ve hükümlünün nakledildiÄŸini belirterek Sincan, Edirne, Kocaeli F tipi cezaevlerinin hizmete açıldığını bildirmiÅŸ. Öte yandan Çanakkale ve Ãœmraniye cezaevlerinde hükümlülerle güvenlik güçleri arasında çatışmanın sürdüğü, direniÅŸin bitmediÄŸi yazılıyor. Çanakkale Cezaevi'nde dün de alevler yükselirken Ãœmraniye Cezaevi'ne de itfaiye aracı, iÅŸ makinesi, ambulans, Çevik Kuvvet ve jandarma takviyesi yapılmış. Yetkililerden kaç kiÅŸinin öldüğü yönünde kesin bir açıklama da gelmemiÅŸ. Bu arada operasyonun ardından F tipi cezaevlerine sevkler de sürüyormuÅŸ. DHKP-C Cezaevleri Merkez Koordinatörü Ercan Kartal ve Cezaevleri Temsilsici Åžadi Özbolat 'ın da aralarında bulunduÄŸu bütün siyasi tutuklular Ankara Sincan, Edirne ve Kocaeli F tipi cezaevlerine sevk edilmiÅŸler. Operasyonlar sırasında yaralanan tutuklu ve hükümlülerin büyük çoÄŸunluÄŸu da tedaviyi kabul etmedikleri için cezaevlerine geri gönderilmiÅŸ. Ä°stanbul'da siyasi partiler, sendikalar ve meslek örgütleri ile tutuklu ve hükümlü yakınları, MGK, hükümet ve güvenlik güçleri hakkında ''canavarca his sevki ile adam öldürme'', ''iÅŸkence'', ''darp ve yaralama'' suçlarını iÅŸledikleri iddiasıyla Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuÅŸlar. IMF'nin bugün görüşeceÄŸi 3. ek niyet mektubunda, ücretlerin hedef enflasyonla sınırlandırılması, Telekom, THY, enerji, PETKÄ°M, TÃœPRAÅž, TEKEL, Eti Holding baÅŸta olmak üzere yoÄŸun özelleÅŸtirme programının yer alması bekleniyormuÅŸ. IMF, memur maaÅŸlarına enflasyon farkı adı altında ek zamlar verilmesine karşı çıkıyormuÅŸ. Hükümet ise IMF ek niyet mektubunu onayladıktan sonra ek zammı Bakanlar Kurulu toplantısında yarın görüşecekmiÅŸ. Bizim gibi onları da kandırmaya çalışacaklar anladığım kadarıyla. Ä°yi günler. Asuman ALPASLAN - 21 Aralık 2000, PerÅŸembe Â