600 bin dolarlık temizlik

Güncelleme Tarihi:

600 bin dolarlık temizlik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2000 00:00

Haberin Devamı

Deterjan markası Cif Topkapı Sarayı'ndaki onarıma 600 bin dolar harcadı. Cif, saman alevi gibi reklamlar yerine bu projeleri tercih ediyor.

Cif'in ambalajında uzun süredir Topkapı Sarayı'nın Babüsselam'ı (giriş kapısı) gözüküyor. Çünkü Cif, birkaç yıl öncesine kadar birçok ev temizlik ürününden biriyken, artık başka bir kimliğe büründü. İstanbul başta olmak üzere restorasyon ve temizlik projelerinin gönüllü sponsoru olarak yeni bir imaj kazandı.

Neden bu projelere girdiler sorusunun cevabını, Cif adına Ertuğrul Kale veriyor:

‘‘Reklam bir anda yapılır ve saman alevi gibi sönebilir. Biz, uzun vadeli yapalım ve maraton koşalım istedik. Reklamın ve tarihe sahip çıkma projelerinin bir bütün oluşturarak daha fazla akılda kalacağını düşündük. Yaşadığımız mekanlara sahip çıkalım düşüncesini bir adım daha ileri götürerek, yaşayan değerlerimize sahip çıkalım fikrini oluşturduk.’’

Ancak işin içinde Cif var diye, tarihi eserlerin temizliği elde süngerle yapılıyor sanmayın! Cif sadece sponsor. Tarihi mekanların nasıl temizlenip restore edileceğine Kültür Bakanlığı karar veriyor. Cif'de bu iş için gerekli eleman, araç-gereç ve mali kaynakları temin ediyor.

Bu projelerin başlangıcı, bir tren yolculuğuna kadar uzanıyor. Ertuğrul Kale şöyle anlatıyor:

‘‘İlk projemiz buharlı trenle Anadolu'yu gezerek belirli yerleri temizlemekti. Ürün İstanbul'da satılıyordu fakat Anadolu'ya daha fazla ulaşmak gerekiyordu. Anadolu'ya gidelim dedik ama esprili bir yolculuk olmasını istiyorduk. Demiryolları ile temasa geçtik ve bir buharlı tren bulduk ama bakımsızdı. Temizledik ve temizliğin simgesi olan beyaza boyadık. Trenin ulaştığı şehirleri, 65 gün boyunca 50 kişilik ekibimizle ziyaret ettik. Trende yatıp kalktık. Gittiğimiz yerlerde ağaçlar dikip, şehrin belirli yerlerini temizledik.’’

Malzemeler İtalya’dan getirildi

Daha sonra sıra Topkapı Sarayı'na geldi. Niçin Cif buna talip oldu? Çünkü saray yangınlardan ve hava kirliliğinden etkilenmişti. Kömürlü iç hat vapurları ve tren hattından gelen dumanlar sarayın dış yüzeylerini karartmıştı. Son zamanlarda taş, mermer, pencere ve kapılar, kemerler, sütun ve sütun başlıklarının temizlenmesi sarayın korunması ve görünüşü açısından kaçınılmaz hale gelmişti.

Kültür Bakanlığı Restorasyon ve Konservasyon Laboratuvarları, kir renklerinin analizi ve uygun temizlik yöntemlerini saptadı. Taşların niteliği ve kirlilik derecesine göre, kağıt hamuru, kimyasal pasta ve mekanik temizlik gibi yöntemler uygulanarak temizliğe başlandı. Maddelerin birçoğu restorasyon konusunda uzmanlaşmış İtalya'dan ithal edildi.

Bu temizlikler, restoratör ve arkeologlar tarafından üç yılda tamamlanabildi ve 600 bin dolar harcandı. Bu iş Cif'in prestijini arttırdı.

Anıtı su mahvetti

Cif'in en son yaptığı iş, Taksim Atatürk Anıtı'nın temizliği. Bu anıt, konumu gereği yıpranmaya açık. Trafiğin tam ortasında ve heryerden rüzgar alıyor. Üstelik kullanılan taş da iyi kalitede değil. Bu yüzden yumruk büyüklüğünde parçalar kopmaya başlıyor anıttan. Tazyikli suyla temizleme girişimi büsbütün zarar veriyor. Ayrıca, ana kaide etrafındaki çiçekler sulanırken anıta zarar veriyor. Ertuğrul Kale şunları söylüyor: ‘‘Anıttaki en yıpratıcı etken su. Bu teması kesmeye çalışacağız. Henüz maliyetini bilmiyoruz.’’ Anıtı restore etmek isteyen Belediye projeyi Cif'e teklif etti. Dolgu malzemesi olarak kullanılan malzemeler, yazın tutmayacağı için, çalışmanın kışın yapılması gerekiyordu. 10 Kasım töreninden sonra Cif işe girişti. 18 Mart'ta işin bitmesi gerekiyor. Çünkü bu tarihte anıtta bir tören düzenlenecek.

CİF neler yaptı?

Demiryolları'na bağlı trenlerde temizlik.

Şehir Hatları İşletmesi'ne bağlı vapurlarda temizlik.

Büyükşehir Belediyesi İETT otobüslerinde temizlik.

Boğaz köprülerinde temizlik.

Topkapı Sarayı dış mermer yüzeylerinin temizliği.

Tarihi Kuruçeşme Kadınefendi Çeşmesi'nin temizliği ve restorasyonu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!