5 polis, 3'er yıl yatacak

Güncelleme Tarihi:

5 polis, 3er yıl yatacak
Oluşturulma Tarihi: Mart 20, 1998 00:00

Haberin Devamı

Gazeteci Metin Göktepe'yi öldürmekten yargılanan 11 polisten 5'i, 7 yıl 6'şar ay hapis cezasına çarptırıldı, 6 sanık beraat etti. 7 yıl 6'şar ay ceza alan 5 polis, İnfaz Yasası'na göre 3'er yıl hapis yatacaklar. Sanıklardan 5'i tutuklu, 6'sı tutuksuz yargılanıyordu. Mahkeme, tutuklu yargılanan 5 sanıktan 2'sini beraat ettirerek tahliye etti. Tutuksuz 6 sanıktan 2'sine de ceza verekek tutukladı.

Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde 1997 Şubat'ından bu yana süren Göktepe davası dün sonuçlandı. Metin Göktepe'nin öldürülüşünün 800'üncü gününde açıklanan karar, Göktepe Ailesi'nin ve avukatlarının tepkisine neden oldu.

Dünkü duruşmaya, tutuklu sanıklar Seydi Battal Köse, Şuayip Mutluer, Selçuk Bayraktaroğlu, Saffet Hızarcı, İlhan Sarıoğlu ile tutuksuz sanıklar Fedai Korkmaz, Burhan Koç, Metin Küşat, Tuncay Uzun ve Fikret Kayacan katıldı. Askerliğini yapan sanık Murat Polat'ın katılmadığı duruşmayı Metin Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, kardeşleri, CHP milletvekili Sabri Ergül, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Robert Menard ile çok sayıda gazeteci ve avukat izledi.

Mustafa Birışık başkanlığında Emine Zigen ve İbrahim Demirtaş'tan oluşan mahkeme ilk kez tüm duruşma boyunca gazetecilerin görüntü almalarına izin verdi.

Kararı açıklayan Mustafa Birışık, sanıklardan Emniyet Amiri Seydi Battal Köse ile polis memurları Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Fedai Korkmaz ve Metin Küşat'ı 12'şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme ardından bu cezayı, önce 9 yıla daha sonra da sanıkların ‘duruşmadaki iyi halleri’ nedeniyle ‘takdiren’ 7'şer yıl 6'şar aya indirdi. Mahkeme öteki 6 sanığın ise beraatine karar verdi. Mahkeme, 7 yıl 6 aya mahkûm olan tutuksuz sanıklardan Metin Küşat ile Fedai Korkmaz'ı tutukladı. Beraat eden Selçuk Bayraktaroğlu ve İlhan Sarıoğlu'nu da tahliye etti.

METİN'DEN KORKTULAR

Kararın açıklanmasından sonra açıklama yapan Fadime Göktepe, ‘‘Bu kararı kabul etmiyorum. Biri duvara yazı yazsa 15 yıl veriyorlar. Polisler adam öldürüyor ceza yok’’ dedi. Devletin çeteleri yargılayamadığını söyleyen Fadime Göktepe, ‘‘Hâkimin kendi oğlu olsaydı bu cezayı mı verirdi?’’ diye sordu. Fadime Göktepe, ‘‘Benim evladım mafya değildi. Gazeteciydi. İnsan insanı öldürmez. Metin'in kaleminden korktular’’ dedi.

CHP milletvekili Sabri Ergül de yargısız infazın, genç bir gazeteciyi gözaltında öldürmenin caydırıcı cezası olmadığını, bu kararın Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını gösterdiğini belirtti. Ergül, ‘‘Kamu vicdanı adalet bekilyor. Bu davanın peşini bırakmayacağız. Yargıtay var, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi var’’ dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Robert Menard ise kararı şaşkınlıkla karşıladığını belirterek, ‘‘Geçen yaz Başbakan Mesut Yılmaz'la yaptığımız görüşmede Göktepe davasının örnek bir dava olacağını söylemişti. Ama gördük ki Türkiye henüz tam demokratik bir ülke değil’’ dedi. Menard, Türkiye'de polis ve askerlere farklı, vatandaşlara farklı anlayışla yaklaşıldığını ve polisle askerin korunduğunu öne sürdü. Alman gazeteci Pascal Beucker ise kararın Türkiye'de basın özgürlüğünün olmadığını gösterdiğini söyledi.

Güreli: Karar bir ders olmalı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, yaptığı yazılı açıklamada, mahkemenin kararının, gazetecilere saldırmayı alışkanlık haline getiren kamu görevlilerine ve herkese ders olması gerektiğini söyledi. Toplumsal olayları izleyen gazetecilerin can güvenliği açısından, üzerinde önemle durdukları bu olayın faili meçhul kalmaması için takipçi olup yargıya gitmesini savunduklarını belirten Güreli, açıklamasında şöyle dedi: ‘‘Cumhurbaşkanı ve Başbakan da dahil kamuoyunun desteği sonucunda sanık polisler yargı önüne çıkarıldı. Biz yargının bağımsızlığının yanında olduğumuz ve bağımsız yargıya destek verdiğimizi göstermek için büyük ölçüde duruşmaları da izledik. Yargılamanın uzaması ve kararın içeriği bir yana, önemli olan mahkemenin mahkûmiyet kararı vermesidir. Bundan böyle, güvenlik güçleri yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağını düşünmelidir. Bu kararı, öteden beri savunduğumuz demokrasi, basın özgürlüğü ve hukuk devletinin üstünlüğü yönünden sadece olumlu bir adım olarak karşılıyoruz.’’

GÖKTEPE DAVASI NOTLARI

Aylarca kaçan sanıklara iyi hal indirimi

Yargıç ‘sanıkların iyi hali nedeniyle’ cezalarını önce yarıya sonra da 6'da 1 oranında indirmişti. Oysa aynı mahkeme, sanıklardan 5'ini 11 Nisan 1997'de, 4'ünü de 24 Temmuz 1997'de tutuklamıştı. Gıyabi tutuklu sanıklar aylarca kaçmış ve ancak Başbakan Mesut Yılmaz'ın emri üzerine 1 Ağustos'ta teslim olmuşlardı. Dünkü kararla, mahkemenin tutuklama kararından kaçmak ‘sanığın iyi hali’ne yoruldu.

*

7.5 yıl hapsin karşılığı infaz yasasına göre 3 yıldı. Ceza alan sanıkların 3'ü, 8 aydır cezaevindeydi. Seydi Battal Köse, Şuayip Mutluer ve Saffet Hızarcı 28 ay sonra yani dışarda olacaklar. Metin Küşat ve Fedai Korkmaz ise daha önce tutuklanıp tahliye olduklarında 50 gün cezaevinde kalmış oldukları için 2001 yılının Şubat ayında serbest kalacaklar.

*

Savcı, 2 duruşma önce sanıklardan Şuayip Mutluer, Saffet Hızarcı, Fedai Korkmaz, Murat Polat, Burhan Koç ve Metin Küşat'ın mahkumiyetlerini, diğerlerinin beraatini istemişti. Ama mahkeme, savcının istemine uymadı. Murat Polat ve Burhan Koç'u beraat ettirdi. Savcının beraatini istediği Seydi Battal Köse'yi ise cezalandırdı.

*

Duruşmalar sırasında yazılı itiraflarıyla Metin'in ölümünden sorumlu polislerin belirlenmesini sağlayan Seydi Battal Köse hakkında savcı beraat istemişti. Ama mahkeme Köse'yi mahkûm edince avukatlar, ‘‘Mahkeme itirafları da cezalandırdı’’ yorumunu yaptı.

*

Karardan sonra Hürriyet muhabirini Nevşehir'den arayan bir yargıç, Mahkeme Başkanı Mustafa Birışık hakkında ağır iddialarda bulundu. Meslektaşı, Birışık'ın ‘sanık avukatlarına yardımcı olmaktan’ meslekten atıldığını, ancak daha sonra Danıştay kararıyla geri döndüğünü öne sürüyordu.

*

Vietnam Savaşı'nın ünlü foto muhabiri Magnum ajansının eski patronu 75 yaşındaki Marc Riboud da dün Metin için Afyon'daydı. Çin ve Nikaragua fotoğraflarıyla olay yaratan Riboud da çok kez gözaltına alınmıştı, ama dışarı sapasağlam çıkabilmişti.

Karara protesto

Karardan sonra Adliye önünden Zafer Anıtı'na kadar yürüyen gazeteciler kalemlerini yere atarak kararı protesto ettiler. Gazeteciler polis kalkanı üzerinde mahkeme heyetini gösteren bir karikatür taşıdılar. Fadime Göktepe de Metin Göktepe'nin kalemini yere attı. Burada gazeteciler adına bir açıklama okuyan Işık Yurtçu, gazetecilerin bağımsız olduğunu, ancak insan ve insan haklarından yana taraf olduklarını söyledi. Yurtçu, bugüne kadar öldürülen Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi İpekçi gibi gazetecilerin adlarını saydıktan sonra, ‘‘Bugün bir kez daha gördük ki, yargı bağımsız değil’’ dedi. 18 otobüsle davayı izlemeye gelenlerden sadece gazeteciler ve Göktepe Ailesi'yle avukatlar Adliye'ye alındı. ‘Metin Göktepe Meydanı’ diye anılan meydanda bekleyen kalabalık ‘‘İnadına hepimiz birer Metiniz’’, ‘‘Bu dava burada bitmeyecek’’ diye slogan attılar.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!